Güldür Güldür’e konuk oyuncu olarak katıldım. Elif Hanım’la tanıştık. O dönem Ordu’da dizi çekiyorduk, kızım da orada doğdu. 'Size bir çuval fındık göndereyim' dedim ve gerçekten gönderdim. Hâlâ 'Toygan fındıkla girdi' diye anlatırlar. Beş yıldır oradayım. Çok seviyorum o ekibi.
Herkes bana ‘yanlış saksıya ekilmişsin’ diyordu. Moral bozucu bir dönemdi. Herkes bir şeyler yapmam gerektiğini söylüyordu. Zamanla bu alana kaydım. Oyunculuk benim için bir meslek değil, bir misyon. İnsanları mutlu etmeye geldim bu dünyaya. Para kazanmak, işler yapmak güzel ama bana mesaj atan insanlar var. ‘Babam kanser, sadece seni izlerken gülüyor’ diyenler var. Bunun yerini hiçbir şey tutmuyor.
Hayatımın sonuna kadar insanları mutlu etmeyi planlıyorum. Bu ister sahnede olsun, ister radyoda ya da sokakta… Onlara dokunabildiğim sürece ben de yükseliyorum. Eğlenerek çalışmayı seviyorum. Tatil bana göre değil. Dört buçuk yaşında bir kızım var, boş zamanlarımda da onunlayım. Müstakil bir evde yaşıyorum, bahçeyle ilgileniyorum. Hayatı dolu dolu yaşamaya çalışıyorum.