ANKARA FARKI

Dr. Hazar Vural: Zelenskiy 2022'de büyük hata yaptı

Dr. Hazar Vural, Zelenkiy’nin 2022’deki Rusya-Ukrayna barış görüşmeleri sırasında Batılı güçlerin müdahalesiyle masadan kalkmasının ve Batılı devletlere sırtını yaslayarak hareket etmeye devam etmesinin büyük bir hata olduğunu söyledi. Vural, “Zelenskiy’nin kayıplarını geri alması çok zor. İyice sıkışmış durumda” dedi.
Sitede oku
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Hazar Vural Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programının konuğu oldu. Programda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 15 Mayıs çağrısını ve Ortadoğu’daki son gelişmeleri değerlendiren Vural, şöyle konuştu:

‘Zelenskiy Batılı devletlere sırtını yaslayarak sonuç elde edemez’

“Zelenskiy 2022 yılında İngiltere’nin kışkırtması ile buradan ayrılırken çok büyük bir hata yaptı. Temel hata şuydu; elinizde olmayan, üretmediğiniz ve sahip olmadığınız silah sanayii ile başka ülkelerin size sağladıklarıyla bir savaşa girmek… işte o Ukrayna toplumunun kaderini derinden etkileyen bir şey. Bu masadan kalkması ikinci hataydı, birinci hatası ise başkalarına yaslanarak savaşmaktı.”

‘Zelenskiy'nin kayıplarını geri alması çok zor’

“Zelenskiy yapılması gerekeni yapıyor. Tabii ki Putin’in kendisini nasıl algıladığını, seçimlerin yapılmayışından dolayı artık onun gayrimeşru olduğunu ifade ettiğini, bütün bunları biliyor. Fakat Avrupa ve Ukrayna’dan baktığınız zaman Zelenskiy’nin şu anda bunu yapmaktan başka bir çaresi yok. Çünkü Zelenskiy’nin ülkesinde kaybedilen çok fazla gerçeklik var ve 3.5 yılın ardından Rusya’nın Ukrayna’da Batı ile giriştiği savaşta Amerika ve İngiltere silahları başta olmak üzere bütün Batı ile savaştığı bu savaşta Zelenskiy’nin kayıplarının birçoğunu geriye alamama riski de şu anda çok büyük bir gerçeklik olarak önünde duruyor.”

‘Avrupa zaman kazanmaya çalışıyor’

“Bu 3.5 yıl içinde değişen en önemli nokta şuydu; bu savaş Avrupa’nın sınırında yaşandı, Avrupa’nın güvenliğini derinden sarstı, Avrupa geleceğini yeniden inşa etme yoluna gitti ve bugünden yarına başarılabilecek hamleler olmadığı için orada da ayrışan Avrupalı aktörlerin söylemlerini konuşmaya başladık. Macron bunların başında geliyor. Fakat Trump ve konuya yaklaşımı, bu yeni dönemde Amerika ve NATO’nun Avrupa güvenliği açısından ne olacağı aslında çok sarsıcı gerçekliklere işaret ediyor. Bence normatif olarak hala Ukrayna’nın yanındalar. Ama aslında kendilerini çok büyük bir sıkıntının içinde buldular ve şu anda belki de zaman kazanıyorlar. Çünkü önlerinde başka bir yol yok. Amerika’sız bir Avrupa güvenliği yakın-orta vadede inşa edilebilecek bir şey değil.”

‘Trump Körfez ziyaretinden kârlı’

“Silah sanayii anlamında ABD’ye yüzde 100 bağımlı bir Suudi Arabistan’ın bölgesel bir aktör olabileceğine inanır mısınız? Ya da Amerika’ya milyar dolarlık yatırımlar yapma sözü veren Körfez devletleri… Zaten en büyük silah anlaşmaları da bunların altında devam ediyor. 142 milyar dolarlık, tarihin en büyük silah anlaşması da gerçekleşti. Soğuk savaşın tamamında satılan silahın kat be katını Suudi Arabistan yıllardır ABD’den alıyor. Ne için alıyor? Kime karşı kullanacak? Körfezin bu kadar silahlanmaya ihtiyacı var mıydı? Bunun sonunda bu silahlar ne olacak? Ortada bir oyun, bir şov var. Trump iş insanı olarak mutludur, tahtını sağlama almış olanlar da mutludur. Ama günün sonunda 2024 Ortadoğu açısından çok acıydı. Bugün hala Gazze’de o acılar devam ediyor ve bu sadece bazı ülkelerin gündeminde yer alıyor.”

‘Trump’ın tehditleri ters tepebilir’

“BRICS konusunda hem başkan seçildiğinde hem de başkanlık koltuğuna oturmadan sadece günler öncesinde çok net iki tehdit savurdu Trump; ‘Kendi para birimlerinizle Amerika’yı hedef almayı aklınızdan bile geçirmeyin. Bunu başaramazsınız. Bunu yaptırtmayız. Hedefimiz olursunuz’ dedi. Bu noktada Suudi Arabistan’ın BRICS ile olan münasebeti de dalgalanmaya uğradı. Dünyadaki en gelişmiş Amerikan silahı Amerikan doları. Şayet başarılırsa onun yerine koyulacak herhangi para birimleri ya da kullanılacak başka yöntemler Amerikan gücünü doğrudan ve uzun vade etkileyecek. Amerika’nın başat aktörlüğünü büyük tehdit edecek bir hamle olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla aradaki mali bağları güçlendirmek ve iş birliklerini perçinlemek anlamında Trump’ın bu seyahati gerçekleştirdiğini görüyoruz.”

‘İran dayatmayı kabul etmez’

“İran dayatmayı kabul etmez. Çünkü İran’ın geçmiş yüzyılda yaşadığı travmalar var. İşgallere, savaşlara uğradı. 46 yıldır devam eden ağır ambargolar da var. Amerika’ya ‘Büyük şeytan’ lakabı takmış bir başkentten bahsediyoruz. Dolayısıyla Trump’ın söylemlerinin fayda getirmeyeceğini Trump da yaşayarak görüyor.”
Yorum yaz