14 Mayıs Çiftçiler Günü bu yıl kuraklık, zirai don, dolu, fırtına, aşırı yağış ve iklim krizinin etkisi altında geçiyor.
Çiftçiler Günü’nde Yeri ve Zamanı’nda Güçlü Özgan’a konuk olan Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Türkiye’nin tarım politikalarını değerlendirdi.
“Türkiye ürün bazında baktığımızda kendine yeterli, dışa kapalı bir ülke değil. Ama bana göre son yıllardaki en büyük kendine yetememezlik hayvancılıkta yaşandı. Diyelim ki bir çiftçi hayvancılık yapmak istiyor. Önce hayvanı ithal ediyor, sonra hayvanın yiyeceği yemi ithal ediyor, hayvan hastalanınca yapılacak aşıyı ithal ediyoruz. O da yetmiyor hayvana bakacak kimse yok diye çoban ithal ediyoruz. Bütün yapılan bu ithalatlara rağmen et üretiminde yüzde 11’in üzerinde azalma var.”
‘Bakan değiştikçe politikalar değişiyor'
“Türkiye eğer değerlendirebilirse büyük fırsatları var. 200’den fazla çeşit tarım ürünü üretebilen bir ülke, Avrupa pazarlarına çok yakın, iklim krizine rağmen hala birçok ülkeye göre iklimi çok daha uygun. Su ürünlerinde çok büyük bir potansiyel var. Ama bunu değerlendiremediğiniz ve tarımı yeterince önemsemediğiniz zaman bütün bunlar sözde kalıyor. Hükümet aynı hükümet, parti aynı parti, cumhurbaşkanı aynı cumhurbaşkanı ama bakan değiştikçe politikalar değişiyor. En önemli sıkıntılardan biri bu.”
Tarım sayımı
“Türkiye’de ilk tarım sayımı 1927 yılında yapıldı. Daha sonra her on yılda bir yapılacak diye karar alındı. Ama bu on yıla bir türlü uyulmadı. En uzun tarım sayımı yapılmayan dönem ise bu dönem oldu. Sonunda tarım sayımı yapılacak dediler, sevindik ama bunu 2026’da yapacağız dediler. Devlet tarım sayımını çok hızlı bir şekilde yapabilir. Yeni gelen bakan sayıma gerek yok derse ne olacak diye endişeleniyorum”