Çıkan yönetmelik tıp merkezleri ile ilişkili. Özel hastaneleri kapsayan bir yönetmelik değil. Ayaktan teşhis ve tedavi hizmeti veren özel sağlık kuruluşlarını kapsıyor. Şimdi bu kuruluşlar yataklı hizmet vermiyor. Tıp merkezleri artı ameliyathaneler sınırlı. Tam teşekküllü değil, yoğun bakımı yok. Genellikle 24 saat hizmet bulunan bir esnekliği yok yani tıp merkezlerinin.
Nedene bağlı olmadan yani bir endikasyon olmadan hiçbir neden yokken ya da tıbben açıklanacak bir şey yokken planlı sezaryen yapılması dünyada da önerilmiyor. Bu durum sadece Türkiye için geçerli değil. Sezaryen oranlarını düşürmek açısından önemli. Türkiye'de nüfus yenilenmemeye başladı, doğurganlık oranı düştü.
2012'de yüzde 48 olan sezaryen oranı 2022 yılında yüzde 60'ların üzerine kadar gelmiş vaziyette. 2024'te de yine bunların yükseldiğini görüyoruz. Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği yüzde 15'lik rakamları tutturan ülke genelde yok. Amerika'da yüzde 30-35’leri buldu. Fakat Türkiye'de kabul edilemeyecek kadar yüksek oranlar mevcut. Özellikle özel hastanelerde sezaryen oranlarının daha yüksek olduğu görülüyor.
Sezaryen sadece doğum oranları açısından değil, toplum yaşlanması, sağlıklı gebelikler gibi birçok yönü olan bir konu. Yüksek sezaryen oranları sağlık ölçütleri arasında yer alıyor. Bundan dolayı sezaryen oranlarının düşürülmesi için bir kampanya var. Bunun dışında hani böyle acayip bir durum yok ortada.