'İnsana verilen en büyük ceza, özgürlüğünün elinden alınmasıdır'
Cezaevleri de tıklım tıklım dolu. Adalet Bakanlığı'na bağlı Cezaevleri Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün raporlarında da cezaevlerinin ne kadar dolu olduğu yazıyor. Cezaevleri dolu olduğu için insanlar yerlerde yatmak zorunda kalıyorlar. İnsana verilen en büyük ceza özgürlüğünün elinden alınmasıdır. Cezaevine koyuyorsunuz, özgürlüğünü elinden alıyorsunuz. Orada hiç olmazsa insani koşulları sağlamakta yükümlüsünüz. Yatacak yer verilmesi gerekiyor. İnsanlar yerlerde yatıyor ve bu yalnızca bugünün meselesi değil. Cezaevlerinde aylardır kontenjanın çok çok üstünde tutuklu ve hükümlü sayısı var. Gençler biraz da cezaevinde yatan 301 genç için “boykot” çağrısı yapmaya başladılar. Daha sonra Özgür Özel de bu çağrılara destek verdi ve “boykot” genişledi.
Tutuklanan gençlerden mesaj
Yusuf Başyiğit: “23 yaşındayım, Esenler’de depoda çalışıyorum. Aksaray tramvay durağında gözaltına alındım. Polis darp etti, Vatan Emniyet’te kötü muamele gördük. Tuvalet yasağı bile getirdiler. Koğuşta 10 kişi kalıyoruz. Birimiz yerde yatıyor.”
Azad İzci: “23 yaşındayım. İstanbul Üniversitesi öğrencisiyim. Tramvay durağında gözaltına alındım. Demokratik gösteri temel hakkımız. Belge diye gösterdikleri tek şey gözaltına aldıktan sonra ellerim kelepçeli fotoğrafım. Gözaltı süresince sanki intikam alınır gibi muamele gördük.”
Araz Denizcioğlu: “Üniversite öğrencisiyim. Saraçhane’de yoktum. Tramvayın içinden polis tarafından çıkarıldım. Suratıma yumruk yedim. Tekmelediler. Ters kelepçe ile 3 saat geçirdim. Basın gelince duruyorlar gidince dövüyorlardı.’’
Ömer Çelebi: “Özgür Özel’i dinledikten sonra ayrıldım. Miting bitince polise metronun yolunu sordum. 20 metre sonra gözaltına alındım. Delil olarak gösterilen tek fotoğrafım polisin gözaltına aldığı an. Onlar da biliyor masum olduğumuzu. Hâkim tutuklama kararımızı açıkladıktan sonra kaçarcasına ayrıldı salondan. Yalnız olmadığımızı bilmeye ihtiyacımız var.”
Serhat Yağmur: “Esenyurt’ta işçiyim. Saraçhane’den bir grup koşuyordu. Polis onlara doğru gidiyordu. Grubu uyardım oraya gitmeyin diye. Arkamda polis varmış, beni yaka paça aldılar. Darp edildim ve polis hakaret etti.’’
Burak Yıldız: “18 yaşındayım. Markette çalışıyorum. Pazartesi günü Saraçhane’den ayrılıp eve döndüm. Şafak operasyonu ile evden gözaltına alındım. Tamamen hukuksuz bir tutukluluk yaşıyoruz. Biz yatarız çıkarız. Yeter ki dışarıdakiler dirensin.”
Yusuf Efe Aktaş: “Kent Üniversitesi’nde öğrenciyim. Bir kafede çalışıyordum. Saraçhane’ye her gün gelebilmek için işimden ayrılmak zorunda kaldım. Çarşamba akşam 20.00 gibi gözaltına alındım. Gözaltı sırasında bana 3-4 yumruk atıldı. Karakolda da yemek yoktu. Henüz kıyafet, çorap alamadık. Kantin de kapalı.”