ANKARA FARKI

Şair Ferruh Tunç: 'Şiirin nöbetini tutuyoruz'

İsmet Özçelik’le Ankara Farkı Bayram Özel programının konuğu Ceyhun Atuf Kansu ve Behçet Necatigil şiir ödüllü şair Ferruh Tunç oldu.
Sitede oku
Programda, Cehenneme Doğru, Kaçış Rampası ve Sepya kitaplarının yazım süreçlerinden de bahseden Tunç, Maliye Müfettişliği döneminde aynı mesleği yapan Cemal Süreya ile anılarını da anlattı. Tunç, “Şiirin nöbetini tutuyoruz” dedi.
Şair Ferruh Tunç, şiirin toplumdaki yeri, geçmişten bugüne değişen edebiyat anlayışı hakkında konuştu.
Son dönemde şiirin toplum gündemindeki yerinin azaldığını belirten Tunç, "Bir zamanlar Türkiye'de aydınların, okumuş kesimin şiirle mutlaka bir bağı vardı. Şiirsiz bir toplumsal mesele konuşulmazdı. Şimdi bu ilgi azaldı" dedi ve şunları söyledi:

Eski dönemlerde okullarda şiir yazmak teşvik edilirdi. Herkes kendi çapında şiir yazardı. İyi ya da kötü, ama yazardı. Bugün ise pragmatik bir yaklaşım öne çıktı. İnsanlar daha çok gündelik hazlar peşinde.

'Cemal Süreya için maliye müfettişi oldum'

Maliye Bakanlığı’nda müfettişlik yapmış olan Tunç, meslektaşı Cemal Süreya’nın kendisi üzerindeki etkisini şu sözlerle anlattı:

Cemal Süreya, 'Yaptığınız iş şiire ne kadar uzaksa o kadar iyidir' demişti. Bu söz benim için bir rehber oldu. Çünkü şiir, duygusal ve özgür bir alan; bürokrasi ise rasyonel ve disiplinli. İkisini karıştırmamak gerek. Maliye Müfettişliği sınavını kazandıktan sonra Süreya’nın nerede olduğunu sordum. 'Emekli oldu' dediler. Ben de 'Eyvah, Cemal Süreya var diye maliye müfettişi oldum' demiştim.

Yeni çıkan kitapları Sepya, Kaçış Rampası ve Cehennem’e Doğru hakkında konuşan Tunç, "Cehennem’e Doğru, günümüz dünyasının ironik ve trajik yönlerini ele alıyor. İnsanlık olarak nereye gittiğimizi sorguluyorum" dedi.
Dünyadaki siyasi ve kültürel dönüşümlerin sanata yansımasını değerlendiren Tunç, şunları söyledi:

Fransız Devrimi, Kurtuluş Savaşı gibi dönemlerde sanat ve şiir büyük atılım yaptı. Bugün ise ekonomik çıkarlar, estetik değerlerin önüne geçti. Ancak şiir, bir yer altı nehri gibi sessizce akıyor ve bir gün yeniden yüzeye çıkacak.

Şiir yazma serüvenini "Bir kuş niye ötüyorsa, ben de onun için yazıyorum" sözleriyle özetleyen Tunç, "Şiir, varlığa dokunan bir arayıştır. Kim olduğumuzu, nereye gittiğimizi sorgulamamızı sağlar" dedi.
Yorum yaz