Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Avrupa Birliği'ne (AB) Ukrayna ile ilgili bir çağrı da dahil olmak üzere 12 talepte bulunarak, “Avrupa'da barış ve Ukrayna'sız bir ittifak talep ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Orban, Brüksel'in Ukrayna'nın 2030 yılına kadar AB üyesi olmasını istediğini ancak bu konuda kesin sözün Budapeşte'de olduğunu belirterek Kiev'in AB'ye katılımının Macar ekonomisine zarar vereceğini de sözlerine ekledi.
Orban sosyal medya hesabında, “Macar halkı Brüksel'den ne talep ediyor? Barış, özgürlük ve birlik” diye yazdı. İlk olarak 'ulusların Avrupası' çağrısında bulunan Orban, ardından tüm AB üyesi ülkeler için kanun önünde eşitlik talep etti. Başbakan, uluslardan yasadışı yollarla alınan yetkilerin geri verilmesini, ulusal egemenliğin korunmasını ve üye devlet hükümetleri için güçlü veto yetkilerinin tanınmasını savundu. Orban ayrıca ABD'li milyarder George Soros'un temsilcilerinin sınır dışı edilmesi ve Avrupa Parlamentosu'ndan yolsuzluğa bulaşmış lobi faaliyetlerinin uzaklaştırılmasını talep ederek AB borçlarının torunlara bırakılmaksızın tasfiye edilmesi gerektiğini de belirtti.
Orban sınırların korunmasına müdahale edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, göçmenlerin ülkeye alınmaması ve yasadışı yollarla gelenlerin sınır dışı edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Son olarak, Macar Başbakan, AB ülkelerine yolsuz para akışının durdurulmasını, çocukların doğal olmayan yollarla yeniden eğitilmesinin yasaklanmasını ve Avrupa'nın Hristiyan mirasının korunmasını talep etti.
'AB Ukrayna'ya yardım etmek değil, onu çatışmaya devam etmeye zorlamak istiyor'
Macaristan Başbakanı Orban, Avrupa Birliği'nin (AB) Ukrayna'ya yardım etmek yerine, onu sömürgeleştirmek ve çatışmaya devam etmeye zorlamak istediğini öne sürdü.
Orban, bu bağlamda, Macaristan'ın AB'yi desteklediğini ancak Ukrayna'nın hızlandırılmış Avrupa entegrasyonuna karşı olduğunu ifade ederek ayrıca Budapeşte'nin rızası olmadan Kiev'in asla AB'ye katılamayacağını vurguladı.
Orban, 1848-49 Habsburg karşıtı devrimin başlangıcının yıldönümünü anma töreninde yaptığı konuşmada, şu anda Macarların özgürlüğünü talep eden imparatorluğun Brüksel olduğunu belirterek, 'Brüksel'in, Viyana'nın geçmişte yaptığı gibi gücünü kötüye kullandığını' söyledi.
Orban açıklamasında şu cümleleri kaydetti:
İmparatorluk, Ukrayna'ya yardım etmek değil, onu sömürgeleştirmek istiyor. Sömürgeleştirmenin aracı ise çatışmadır. Avrupalı beyler, Ukrayna'nın mücadeleye devam etmesi gerektiğine karar verdiler. Sömürgeleştirmenin bir bedeli var; karşılığında hızlı bir AB üyeliği elde etmek. Tek bir cevabımız olabilir: ’Avrupa Birliği, ama Ukrayna olmadan’. Macarlara ne çatışma soruldu ne de Ukrayna'nın AB üyeliği. Macaristan olmadan Avrupa'da bir çözüm olamaz.
Orban, 6 Mart'taki AB zirvesinin ardından Ukrayna'nın AB'ye katılımı konusunda bir kamuoyu yoklaması yapacaklarını da duyurmuştu. Orban, önce bu konuda bir karar alınması, ardından da Ukrayna'ya birlikten mali destek sağlanması gerektiğini belirterek Macaristan'daki ulusal istişarelerin bir katılım eşiği anlamına gelmediğini vurgulamıştı.
Orban, daha önce Brüksel'in Ukrayna'nın 2030 yılına kadar AB üyesi olmasını istediğini ancak son sözün Macaristan'da olduğunu ifade etmişti. Başbakan ayrıca Ukrayna'nın topluluğa katılımının Macar ekonomisini olumsuz etkileyeceğini de sözlerine eklemişti.
'Orban, manifestosuyla Avrupa'yı kurtarmaya çalışıyor'
Senatör Aleksandr Şenderyuk-Jidkov, Orban'ın manifestosuyla Avrupa'yı ve onun gerçek değerlerini kurtarmaya çalıştığını ifade ederek ayrıca Avrupalılar’ın geleceğinin Rusya ile işbirliğinde yatığını fark ettiğini belirtti.
Orban, Avrupa Birliği'ne yönelik olarak, tüm üye devletler için kanun önünde eşitlik, ulusal egemenlik, ulusal hükümetler için güçlü bir veto ve Ukrayna'nın birlik dışında bırakılması gibi 12 talep sunmuştu.
Senatör, “Orban, Avrupa'da muhafazakar bir devrim için bir manifesto yayınladı. Ama bu çok mu geç? Orban, manifestosuyla Avrupa'yı kurtarmaya çalışıyor ve belki de aklını başına alması için son çağrılardan birini yapıyor” diyerek Orban'ın ‘sadece Avrupa bürokrasisinden arınmış, ulusal egemenliğe dayalı, muhafazakar değerleri savunan ve Rusya ile dost bir Avrupa'nın geleceği olduğunu’ fark ettiğini vurguladı.
Şenderyuk-Jidkov sözlerine, "Gerçek bir vatansever gibi politikacıları akıllarını başlarına almaya ve kıtayı kurtarmaya çağırıyor. Ama artık çok mu geç? Ne de olsa Avrupa bürokrasisi, yıkıcı küreselci söylemleri terk etmektense kıtayı mahvetmeye daha istekli" diyerek devam etti.