Gazeteci Burcu Uğur, gündemdeki konu başlıkları hakkında konuştu. Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına değinen Uğur, şunları söyledi:
Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı. Dolayısıyla karşısındaki aday da Erdoğan olarak görüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la 23 yıldır bir deneyimimiz var. Ekrem İmamoğlu onun kodlarını çok iyi biliyor. Ekrem İmamoğlu'nun kendi karakterinden de kaynaklanan bazı özellikleri var. Doğru yerde doğru hamle yapabiliyor. 28 Mayıs'ta seçim kaybedildi ve ertesi gün Ekrem İmamoğlu çıktı bir konuşma yaptı. Seçim kaybettikten sonra bu halka birinin bir şey söylemesi gerekiyordu. CHP'deki değişim süreci de bu şekilde başlamış oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan hep rakibini kendi seçti. Ekrem İmamoğlu'nun aday olmasının önünü kesmek için adımlar attı. Ama bu sefer olmadı yani CHP'nin stratejisi ve İmamoğlu'nun ve ekibinin stratejisi Erdoğan'ın bu oyununu bozdu.
‘Fikir hürriyeti sanal dünyada da kısıtlandı’
Siber Güvenlik Kanunu hakkında konuşan Burcu Uğur, şöyle konuştu:
Fiziki olarak yaşadığımız her şeyi artık dijital dünyada yaşayacağız. Bilgisayarınızda bulunan bir şeye rahatlıkla el koyabilecekler. Devlete dair dijital ortamdaki bütün veriler ortaya çıkabilir. Siber güvelik yasası kesinlikle çıkması gerekiyordu. Siber güvenliğin olması oldukça önemli çünkü siber vatan dediğimiz bir şey var. Siber Güvenlik Başkanlığı’nın başkanı olan kişinin hâkim izni olmadan evinizdeki bilgisayara el koyabileceğine dair bir madde vardı. Bu madde muhalefetin ısrarı sonucunda geri çekildi. Siber güvenlik oldukça önemli fakat çıkarılan yasayla fikir hürriyeti sanal dünyada da kısıtlandı.
'İstihdam orta ölçekli işletmelerle sağlanır'
Türkiye’nin ekonomik sorunları hakkında değerlendirmelerde bulunan Uğur, sözlerini şöyle sonlandırdı:
2010’lu yıllardan bu yana halk, işçi, emekli kıt kanaat geçiniyor. Halkın gelir düzeyi düştüğü zaman her şey alt üst olur. Ülkeyi döndürecek olan yalnızca büyük holdingler değildir. Orta ölçekli işletmelere de ihtiyaç vardır. İstihdam orta ölçekli işletmelerle sağlanır. Madenlerimiz, limanlarımız özelleştirildi. Dünyadaki sıcak parayı yatırıma değil inşaata harcadık. 2025 bütçemizle ödeyeceğimiz borç faizi 1 trilyon 950 milyar lira. Ekonomik olarak böyle bir ülke bağımsız değildir. O nedenle biz gerçekten kurtuluş savaşı veriyoruz.