Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına CHP Eski Milletvekili ve Hukukçu Ali Özgündüz konuk oldu. Suriye’de yaşanan son olayların masaya yatırıldığı programda Özgündüz, şu mesajları verdi:
‘İsrail’den medet ummak çok vahim bir durum’
“Suriye’de İsrail’den medet uman bir kesim ortaya çıktı. Bu çok vahim bir durumdur. Suriye halkının buna ağlaması lazım. Düne kadar İsrail’in en çok çekindiği, anti-Siyonist, anti-emperyalist duruşu olan neredeyse tek Arap ülkesi Suriye şu anda ne hale gelmiş, İsrail’den ‘Gel bizi kurtar’ Buna sebep olan cihadistlerin yaptığı uygulamalar. İsrail’den medet umulmaz, Suriye’nin kurtuluşu Suriye’nin bütün kesimlerini esas alan laik, demokratik bir Anayasa yaparak, herkesin yönetimde söz sahibi olduğu bir düzen kurulmasıdır. Şu anda Suriye’yi yöneten ekibin yaptığı yanlış uygulamalar vatandaşa karşı terörist faaliyetler duygusal kopuşa sebep oluyor. O zaman da ‘Ben bununla yaşamam, ayrılalım’ diyor. Bu İsrail’in işine geliyor. Otorite boşluğu, devletsizleştirme… İsrail tam da bunu istiyor. Bu işin sonunda Türkiye zarar görür. Suriye’de kopma, ayrışma olursa Türkiye üniter yapısını koruyamaz.”
‘Suriye’de sivil halka karşı terör var’
“Şu anda Suriye’de katliam yapılıyor. Sivil halka karşı bir terör faaliyeti yapılıyor. Teröristler insan avına çıkmış. Üniforma giymiş olmaları bu kişileri meşru kılmaz. Bir yerde devlet olabilmesi için hukuk olması lazım. Devlet hukuk ile kurumsallaşan bir yapıdır. Eğer hukuk yoksa orada kaos, anarşizm, terör vardır. Hukuk varsa doğrudan yargılama vardır, mahkeme vardır. Suriye’ye baktığımızda yargılama yok, infaz, işkence, kötü muamele var. Dolayısıyla hukuk yok, devlet yok. Dolayısıyla da o kişi devlet görevlisi değil. Yani bir kaos ve terör var ve bunun mağduru da sivil halk, masum insanlar. Bir kesim, özellikle Alevi kesim mezhebi kimliğinden dolayı, geçmişteki yönetimin yanlış uygulamaları bu halka fatura edilerek katlediliyor, etnik temizliğe, mezhepsel temizliğe maruz kalıyor. Bu BM’nin Soykırımın önlenmesine dair sözleşmesine göre bir soykırım suçudur. Aynı zamanda savaş suçudur, daha ötesi aşağılayıcı, kötü muamele, işkencedir. Buna karşı durmak insanlık görevidir."
‘Katliamlarda yabancı teröristler etkili’
“Suriye’de özellikle Suriye dışından gelen Uygur, Özbek, Kırgız, Çeçen, bir sürü terör grupları geçmişten beri Suriye topraklarının gerçek sahibi olan halka zulmediyor, soykırım uyguluyor.
Dünyanın çok değişik yerlerinden gelen ve Türkiye, Ürdün üzerinden Suriye’ye geçen unsurlar Esad rejimine karşı darbe yaptılar ve şu anda yönetimi ele geçirdiler. Fakat bu insanların operasyon timi olarak Lazkiye, Tartus’a sevk edilmesi şu andaki mevcut yönetimin kontrolü ve sorumluluğundadır. Birileri Esad’ı devirebilmek için dünyanın dört bir yanından cihatçı topladı ve Suriye toprağına getirdi. Şu anda ‘Zalim, diktatör Esad’ın rejimini yıktık’ diyorlar. Peki yerine ne getireceksiniz? Demokrasi, insan hakları, herkesin ortak yaşayacağı güzel bir Suriye. Siz eğer diktatör Esad’ı devirdiyseniz bunun alternatifi yeni bir diktatörlük değil. İnsan haklarına saygılı, herkesin inancını özgürce yaşayabileceği demokratik bir Suriye. Peki bunlarla mı kuracaksınız? ‘Alevi avına çıkıyoruz, kadın, çocuk demeden herkesi katledin’ diyerek emir veren tim komutanları ile mi bu operasyonu yöneteceksiniz?”
‘Katliamın arkasında uluslararası istihbarat örgütleri var’
“İsrail Suriye’nin birlik ve bütünlüğünü istemez. Kendi içinde barışık, demokratik, kendi ülkesine sahip çıkan, Suriye milliyetçisi olan bir Suriye devletini ve milletini İsrail istemez. İsrail bölünmüş, parçalanmış bir Suriye ister. Zaten İsrail yıllardan beri Güneyden Esad’ı neden vuruyordu? Hatta en son bu HTŞ unsurları yine Güneyden İsrail’in desteklediği unsurlar Şam’a doğru giderken Irak tarafından ve İran’ın desteklediği bazı gruplar müdahale etmeye kalktığı zaman İsrail ve Amerika Suriye sınırını da havadan bombaladı. Neden bunu yaptılar? Çünkü ‘Suriye’de 17 örgütten oluşan HTŞ gelsin, buna karşı zaten öbür tarafta yıllardan beri silahlandırdıkları, koruyup, besleyip, büyüttükleri bir YPG var. Bu tarafta da Dürziler var, öbür tarafta Aleviler var. Bunlar bu radikal cihadist İslamcı yapıyı kabul etmez, dolayısıyla iç savaş başlar, Suriye de bölünmüş olur. İsrail’in de ekmeğine yağ sürülmüş olur’ İsrail’in istediği tam da bu. Peki şu andaki Suriye yönetimi neden İsrail’in ekmeğine yağ sürecek icraatlara giriyor? Şu anda operasyonların zamanı mı? Şu anda Suriye’nin önceliği bu mudur? Tepkiler geline operasyonları durdurup, geri çekildiler. Aleviler bitti mi, rejim kalıntıları bitti mi? Demek ki başka bir şey yapmaya çalışıyordu. O zaman onu getirenlerin amacına hizmet ediyor. Ya İsrail’in, ABD’nin, CIA’nin, MOSSAD’ın adamı ya da onlar tarafından çok kolaylıkla kullanılacak çok akılsız bir adam olarak başa getirilmiş. Colani’yi zaten terörist kabul ediyorlar. Hizbullah’ın, Hamas’ın lider kadrosunu katleden, şehit eden İsrail ve Amerika Colani’yi ortadan kaldıramıyor mu? Kaldırmıyor. Demek ki işlerine geliyor. Netanyahu HTŞ’ye rejimi yıktıkları için teşekkür etti.”
‘İç cephe sağlam tutulmalı’
“Şu anda, özellikle bu konjonktürde Türkiye’deki iç cephenin sağlamlığı her şeyden önemli. Önce bizim bir toplumsal birliğimizi sağlamamız lazım ki vatanın bütünlüğünü koruyabilelim. Bu millet Kurtuluş Savaşı vermişti, ama topyekûn vermişti. İç birliğini sağlayarak vermişti. Bu olmazsa o Kurtuluş Savaşı başarılı olamazdı. Şimdi de tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. Önce iç cepheyi sağlam tutmamız, milli birliğimizi korumamız lazım ki vatanın bütünlüğünü koruyalım. Aksi takdirde siz böyle yaparsanız dış güçler kaşıyacak yer bulur ve toplumsal ayrışmayı körükler. Ondan sonra içeride bir kaos, anarşizm doğarsa o zaman da Türkiye’nin beka sorunu ciddi anlamda ortaya çıkar. Geçmişte kalan, kanamaya müsait yaralar da kaşınmamalı.”