‘Savaş sürerken garantör olmak savaşa taraf olmak anlamına gelir’
“Zelenskiy Amerika’ya anlaşmayı imzalamak için gitti. Anlaşmayı imzalamaya gitmişsin ‘Bu size de bulaşır’ diyorsun. Yani Amerika’yı dolaylı olarak tehdit ediyor. Ya sarhoştu ya da aklı gitti. Amerika’ya gidiyorsun, Beyaz Saray’da seni tören ile karşılıyorlar, sen oraya ‘anlaşmayı imzalamaya geliyorum’ diye gidiyorsun. Sana garantör olma konusunda hiçbir girişimi olmadı Amerika’nın. Önce bir anlaşmayı yapın. Biliyorsunuz bizimkiler bir ara Hamas konusunda ‘garantör olalım’ dediler. Anlaşma yapılır, o anlaşmaya garantör olursun. Tartışmalar sürerken neye garantör olacaksın? Tartışma sürerken garantör olursan tartışmaya taraf olursun. Uluslararası hukuk diye bir şey var.
Belli ki İngilizler işin içinde. Çünkü ona verilen görev kavga etme görevi. Ne kadar komedyen olursa olsun Amerika’ya ‘sen de burada güvende değilsin’ lafının tehdit olduğunu en sıradan komedyen bile anlar. Sen bunu söyledikten hemen sonra Londra’ya gidiyorsun. Çünkü İngiliz’den fırça yemiş. İngilizlerin yediği fırça az bir fırça değil. Sıradan bir adam daha henüz göreve gelmeden Elon Musk İngiliz başbakanına ‘Hemen işi bırakman lazım’ diyor. İngiltere’ye kim bunu söyleyebilmiş? İngiltere’de muhalefet bile böyle ağır laflar etmiyor. Burada toplantı yaptılar. Aslında İngiltere Avrupa’ya ‘Ben de önemli bir merkezim’ diyor.”
‘Zaten Ukrayna masaya oturursa güvenliğe ihtiyacı olmaz’
‘İngiltere pay alma peşine düştü, Macron’u ciddiye alan yok’
“Zelenskiy’i bu işte iteleyen Fransa ve İngiltere. Almanya’nın savaştan bir karı yok, barıştan var. Petrol, doğalgazı yarı fiyatına alacak. Ama Fransa ‘Nasıl olsa ben uzaktayım. Afrika’dan dışlandım, biraz daha etkinliğim artsın’ diye uğraşıyor. Macron’u ciddiye alan yok zaten. Ama İngiltere bu işin kilit noktası. Ama İngiltere Amerika’dan şöyle korkuyor; Londra’yı finans merkezi yapan Amerika’daki sermayedir. İskoçya’nın İngiltere’den ayrılmasının önünde engel Amerika’dır. Amerika bugün izin versin, İskoçya yarın İngiltere’den ayrılır. Ayrıldığı zaman ne olur? İskoçya’nın zaten ayrı bir toprağı var, parlamentosu var, Meclisi var, her şeyi var. Ayrıldığı an Kuzey Denizi’ndeki İskoç bölgesindeki doğalgaz ve petrol yatakları kavga sorunu olur. İngilizler bunun altından nasıl kalkacak? Amerika olmadan yapamazlar.
Zelenskiy zaten normal bir adam değil. Bu kadar ayak oyunlarına evet diyen, ülkesini rezil eden, mahveden bir adam normal bir adam değil. Ama onu oraya normal olmadığı için getirmişler, normal bir adamı getirmezler ki oraya.
Trump bir taraftan çatışmayı bitirmek istiyor, karşılığında Rusya ile gizli görüşmeler yapıldı, her şey anlaşıldı. Bir taraftan da Avrupa’ya ‘Bak ben olmadan sen güvenlik sağlayamıyorsun. Bu sorunları bensiz çözemiyorsun’ diyor. İngiltere sonunda Trump’a, Amerika’ya karşı duramaz.”
‘Finans kapitale karşı Trump tekno kapitali arkasına aldı’
“Unutmayalım; İngiltere’nin bu dolaylı olarak Avrupa’yı örgütleme çalışmalarının içinde Amerika’daki bir güç de var. O güç finans kapital. Ama Trump tekno kapitali oynuyor. Onun için yanına Elon Musk’ı almış. Artık dünya tekno kapitalin kontrolüne doğru gidiyor. Finans kapital daha güvenlikli olmayan bir alan. Elon Musk’ı yanına alıp, özel bir bakanlık kurup onu onun başına getirmek içerideki herkese ‘Boş duruyorsanız sizi feshederim, paralar nereye gidiyor?’ diyor. Mesela USAID’in 41 milyar dolar bütçesi var. Bunlar nereye gidiyor belli değil. ABD’nin böyle bir sürü kuruluşu var. Elon Musk senede 1 trilyon doların kaybolduğunu söylüyor.
Avrupa’da bir sistem oturtuyorlar. İngiltere sistem oturmadan ‘bana ne düşecek?’ diye konuşmaya başladı. Amerika ‘Rusya ile anlaşacağım, Çin’i yanıma alacağım’ diyor. Çünkü Çin artık tekno kapitalin temsilcilerinden biri.”
‘Bizden asker isterlerse ona Tayyip Bey evet demez, çünkü ABD’nin izni olmadan yapamazlar’
“Hakan Fidan’ı çağırmaları Tayyip Beyi çağırdıkları anlamına geliyor. Orada herkes başbakanlık düzeyinde olduğu için Hakan Fidan’ı çağırdılar. Hakan Fidan da anladığım kadarıyla demecinde ‘Burada ne konuşuldu, ne yaptılar belli değil’ diyor. Herkes bir şey konuşuyor. Basit bir şey var; buraya barış gücü göndermek için barış olması lazım. Savaşın içinde ne barış gücü gönderiyorsun? Barış gücünü savaşın içine atarsın. Ama Avrupa’da Türkiye’ye ihtiyaç duyarlar. Bütün savaş dönemlerinde, 19. 20. yüzyıla bakın; savaş olduğu zaman ‘Türkiye’yi nasıl biz yanımızda tutabiliriz?’ diye çaba göstermişlerdi. Şimdi Avrupa yine o çabayı gösteriyor.
Bizden asker isterlerse ona Tayyip Bey de ‘evet’ demez, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da ‘evet’ demez. Çünkü Amerika’nın izni olmadan öyle bir şey yapamazlar. Sonrasında Tayyip Bey’in Putin ile yakın görüşmesi var. Öyle kolay iş değil yani.
Tayyip Bey ‘Ben Rusya ile de Ukrayna ile de ilişkilerimi sürdürürüm’ diyor. Buna bazıları denge politikası falan diyor. Denge politikası değil, dengeli politika bu. Denge politikası büyük güçler arasında olur. Uluslararası ilişkiler ifadesi değil bu. Denge politikası başka bir şeydir, dengeli politika II. Dünya Savaşı’nda İnönü’nün yaptığı, Tayyip Bey daha ilerisini yaptı. Çünkü II. Dünya Savaşı’nda Türkiye bir pakta üye değildi. Şu anda bir pakta üye olduğu halde hem Ukrayna ile hem Rusya ile iyi ilişkilerini götürdü.”
‘Zelenskiy’nin son kullanma tarihi geçti’
‘Trump bunları tek başına yapmıyor’
“Amerika içinde bir anlaşmazlık vardı. Amerika’daki finans kapital ‘Ben dünyanın parasını kontrol ediyorum, Amerika’yı da kontrol ederim. Beni kızdırırsanız Londra’ya, olmazsa Frankfurt’a, olmazsa Varşova’ya, olmazsa Pekin’e giderim’ lafları etmeye başlamışlardı. Amerika’nın içinde bir tekno kapital güç Trump’a bu desteği veriyor. Trump bunları tek başına yapmıyor.
Neoconlar Finans kapital. Finans kapital artık dünyayı kontrol edemiyor. Öyle bankadaki paralarla dünyayı kontrol etmek eskisi gibi olmayacak.”