BM Genel Kurulu, Rusya’dan “tüm silahlı kuvvetlerini derhal, tamamen ve koşulsuz olarak Ukrayna topraklarından çekmesini” talep eden tasarı oy çokluğuyla kabul edildi. Rusya'ya yönelik tek taraflı çatışmaları durdurma çağrısını da içeren tasarıda, Ukrayna ordusunun Rus sivillere yönelik saldırıları ve Kursk Bölgesi’ndeki varlığı hiçbir şekilde yer almıyor. Kabul edilen karar metninde ayrıca BM Antlaşması’nda yer alan ‘halkların kendi geleceğini tayin etme’ hakkından da hiç bahsedilmiyor. Tasarıya 93 ülke ‘evet’ derken, 18 ülke karşı çıktı, 65 ülke de çekimser oy kullandı. Tasarının metni Ukrayna tarafından 50'den fazla ülke ile birlikte hazırlandı.
Daha sonra BM Güvenlik Konseyi, ABD'nin sunduğu tarafsız tasarıyı hiçbir değişiklik yapmadan onayladı. Aralarında Rusya, Çin ve ABD'nin de bulunduğu 10 ülke karar lehinde oy kullanırken beş ülke çekimser kaldı. Tasarıya ‘hayır’ diyen olmadı.
Kararın mimarları, ‘Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışma sırasında yaşanan trajik can kayıplarından dolayı üzüntülerini ifade ediyor’, BM'nin temel amacının ‘uluslararası barış ve güvenliği sürdürmek ve anlaşmazlıkları barışçıl yollarla çözmek’ olduğunu belirtiyor, çatışmanın derhal sona erdirilmesini ‘önemle rica ediyor’ ve ‘Ukrayna ile Rusya Federasyonu arasında kalıcı bir barışın sağlanması’ çağrısında bulunuyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Telegram paylaşımında, BM Genel Kurulu ve BM Güvenlik Konseyi'nde yapılan oylamalarda Fransa ve İngiltere'nin sergilediği iki farklı duruşla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
Dikkat, soru. Fransa ve İngiltere ne zaman samimiydi? BM Genel Kurulu'ndaki Amerikan tasarısını çarpıttıklarında mı, yoksa aynı Amerikan tasarısını değişiklik yapılmadan onaylandıklarında mı? Genel Kurul ve Güvenlik Konseyi salonları arasında üç dakikalık yürüme mesafesi var. Dünya krizine ilişkin görüşlerini 180 saniye içinde mi değiştirdiler? Yoksa ceplerinde her ihtimale karşı bir maske mi taşıyorlar?
Her iki tasarının, Olağanüstü Özel Oturumu (ESS) sırasında görülen en düşük oyla kabul edildiğine dikkat çeken Rus diplomat, bunun “bir anlam ifade ettiğini” vurguladı.
Ukrayna tarafından sunulan tasarının ardından ABD'nin Ukrayna krizine ilişkin kendi karar tasarısını BM Genel Kurulu'na sunduğunu anlatan Zaharova, bu tasarının Rus düşmanlığı olmaksızın evrensel bir barış çağrısı içerdiğini, Fransa ve İngiltere'nin de aralarında bulunduğu AB ülkelerinin de önerdikleri değişiklikleriyle “metni kirlettiğini” ve karar tasarısının bu şekliyle kabul edildiğini belirtti.
Daha sonra ABD’nin söz konusu tasarının hiçbir değişiklik yapılmadan BM Güvenlik Konseyi toplantısında sunulduğu ve orijinal şekliyle kabul edildiğini aktaran Bakanlık Sözcüsü, Fransa ve İngiltere’nin sahip oldukları veto hakkına başvurmadığına dikkat çekerek şunu ekledi:
Böylelikle, Rusya'nın kınanmadığı ve barış çağrısı içeren BM Güvenlik Konseyi kararı doğru çerçeveyi çiziyor ve statü açısından BM Genel Kurulu kararına göre öncelik taşıyor.