Kiev rejimi iktidara gelişinden iki ay sonra Ukrayna Anayasası'nı ihlal ederek, ordu ve radikal milliyetçi birimleri kullanarak Donbass'ta savaş başlattı. 14 Nisan 2014'te Ukrayna Geçici Cumhurbaşkanı Turçino, kendi halkına karşı devlet darbesini kabul etmeyen Ukrayna vatandaşlarına yönelik terörle mücadele operasyonu başlatılmasına dair anayasaya tamamen aykırı bir kararname imzaladı. Bu tarih Ukrayna'daki savaşın resmi olarak başladığı andı. Süren savaş Donbass ve Yeni Rusya Konfederasyonu'nda 15 binden fazla insan hayatına mal oldu. 30 binden fazla ise yaralı insanlar. Elbette Ukrayna yönetimi bu sayıları tam olarak açıklamamakla beraber kendi lehine olacak sayıları deşifre etmeye devam etmektedir. Bununla beraber vefat eden ve yaralanan insan sayısı binlerce artmaya devam etmektedir. Kiev yönetimi Ukrayna'da hayatın her alanında Rusça kullanımını yasaklayan ‘Ukraynaca'nın devlet dili olarak kullanılmasına dair özellikler’ adlı ayrımcı yasayı kabul etti. Yönetim, Ukrayna'da en yaygın dini organizasyon olan Ukrayna Ortodoks Kilisesi'ni yasaklayan bir kanunu kabul etti.
‘Kiev yönetimi çatışmayı sürdürmek istiyor’
Çatışmanın çözümüne yönelik müzakerelerin başındayız. Bu sürecin önemli destekçileri olduğu gibi karşıtları da var. Bu nedenle, adil bir çözüme ulaşmak için oldukça karmaşık bir yol kat etmemiz gerekecek. Rusya’nın pozisyonu geçtiğimiz yılın haziran ayında açıklandı ve şu anda bizim için temel çerçeveyi oluşturuyor. Tüm Rusya halkının ve geri alınan tarihi topraklardaki nüfusun güvenliğinin sağlanması. Ukrayna’nın askerden arındırılması, toplam askeri gücün 80-100 bin seviyesine indirilmesi, uzun menzilli silahların ve hava kuvvetlerinin tasfiyesi. Ukrayna’nın tarafsız ve blok dışı bir statüye sahip olması, Nazi ideolojisinden vazgeçilmesi ve meşru bir yönetimin oluşturulması için demokratik süreçlerin uygulanması.