Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, kampus alanı içerisinde bir kahve zincirine ait işletmenin açılmak istenmesini protesto ediyor. Espressolab isimli kahve zincirinin açılması planlanan yerde beş günden beri öğrenciler kendi kahve makinelerini getirerek kahve ikramı yaparken, İşgal Kafe adını verdikleri alanı ortak alan ilan etti. Kahve zincirinin Boğaziçi Üniversitesi'nde açılmasını istemediklerini dile getiren öğrenciler protesto gösterilerini de sürdürüyor.
Boğaziçi Üniversitesi
Kahve ve çay satışı yasaklandı
Boğaziçi Üniversitesi kampusu içerisinde Kuzey Kafeterya olarak yıllardır öğrencilere hizmet veren kafenin kapatılarak yerine kahve zinciri Espressolab'ın açılması üniversite öğrencilerinin protestolarına neden oldu.
Öğrenciler, kafenin önünde yer alan öğrenci alanının da kendilerinden habersiz yıkıldığını, okul içerisindeki başka bir işletmeye de çay ve kahve satışı yasağı getirildiğini belirtirken, 10 Şubat'tan beri eylemlerini sürdürüyor. 5 gündür kafe alanında yüzlerce öğrenci, kendi kahve makineleriyle kahve ikramı yaparken, ders çalışmaktan kulüp toplantılarına kadar her türlü çalışmayı da bu alanda sürdürmeye başladı.
Boğaziçi Üniversitesi
Kendi çay ve kahvelerini kendileri yapıyorlar
Üniversite içerisinde kamusal alan bırakılmadığını dile getiren öğrenciler yaptıkları açıklamalarda taleplerini şöyle dile getirdiler:
"Öğrencinin kendi kampüsünde sosyalleşebilmesini, Espressolab'tan alacağı pahalı kahveyle sınırlandırdı. İşgal kafe adını verdiğimiz bu kafede kayyumluk bizimle taleplerimizi konuşmak için masaya oturana kadar işletmeye satış yaptırmayacağımızı, kendi çay ve kahvemizi kendimiz getirip burada dağıtacağımızı belirttik. Hep birlikte kurduğumuz kahve, çay makinelerimizden yine birbirimize bedava kahve ve çay dağıttık. Hep birlikte sahiplendiğimiz, bizim dediğimiz bu alanı hiç boş bırakmadık. Dersimizi de gelip burada çalıştık, arkadaşlarımızla da burada sosyalleştik.
Bizim derdimiz belli: ortak alanlarımızın elimizden alındığı Boğaziçi Üniversitesi’nde kütüphanemiz de, çalışma alanımız da kulüp odalarımız da artık burası. Kayyum yönetimin bizi kampüs dışına itmesini, içeride de bizi öğrenci değil müşteri olarak görmesini kabul etmiyoruz. Bu üniversite bizimdir, bizim kalacak."