Gündem çok ağır hangisini sayayım. Depremlerde iş kazalarında çok sayıda insanımızı kaybediyoruz. Eleştirel haberciliğe açılan soruşturmalar sıklaştı. 10 yıl önceki konulara şimdi yeni soruşturmalar açılıyor. Tutuklu belediye başkanlarına sürekli yenileri ekleniyor. Disiplinsizlik suçuyla teğmenler hakkında ihraç kararı alınıyor. Fakat deprem kadın cinayeti taciz gibi olaylarda suçlular bulunmuyor ya da kısa sürede serbest kalıyor. İster seçimle ister atama ile gelsin görevinden alınıyorlar. Modern devletin temelinde hukukun üstünlüğü vardır. Yönetim keyfi değildir. Hukuka güven kalmazsa güvensizlik her yere sirayet eder.
‘TÜSİAD, toplumsal muhalefet görevi üstlendi’
Orhan Turan ve Ömer Aras son derece önemli konuşmalara yaptılar. Konuşmaların ortak noktaları vardı, iyi bir görev dağılımı yapılmıştı. Ömer Aras makro çerçeveden ve daha global açıdan bakarak eleştiride bulundu. Orhan Turan ise mikro açıdan ve daha lokal olarak eleştirdi. TÜSİAD toplatışı Bloomberg HT tarafından canlı olarak yayınlanıyordu. Orhan Turan’ın eleştirilerinin en yüksek olduğu noktada canlı yayını kestiler. Bloomberg HT, süreleri yetmediği için yayını kesmek durumunda olduklarını söyledi. Konuşan Mehmet Şimşek ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan olsaydı süre uzadığı için yayını kesebilirler miydi? Ömer Aras, konuşmasında kamunun vatandaşlarla eşit düzeyde kemer sıkması gerektiğini vurguladı. Türkiye’de devlet yönetimi olağan üstü israf yapıyor. Olmaması gereken her şeyin olduğu bir sistem hâkim. TÜSİAD, bence fazla sessiz kalmıştı. TÜSİAD, ülkenin sözcüsü değil, ülkenin ana muhalefet partisinin bu adımları atması gerekirdi. Fakat ana muhalefet partisi kendi derdiyle şu an uğraşıyor. Diğer muhalefet partilerinin muhalefet yapamadıklarını görüyoruz. TÜSİAD, toplumsal muhalefet görevi üstlendi. Fakat TÜSİAD’ın bu görevi üstlenmesi yalnızca bugüne özgü değil. Geçmişte de bunun örnekleri var. TÜSİAD'ın yaptığı yerli yer müdahaleler kimi zaman sistemin tıkanmasına kimi zaman da sistemin önünün açılmasına yol açabiliyor.
'TÜSİAD, 1979 yılında Ecevit hükümetine karşı mahalefet yaptı'
TÜSAİD, 1979 yılında verdiği ilanlarla sistemi tamamen tıkadı ve darbe geldi. Sonraki yıllarda Ömer Koç ve Ömer Sabancı'nın birlikte görev yaptığı dönemde TÜSİAD'ın böylesi çıkışları oldu. Ömer Koç'un konuşmasını çok iyi hatırlıyorum son derece iyi bir konuşmaydı. 1979 yılında Feyyaz Berker, TÜSAİD başkanlığı yaptığı dönemde ve bütün TÜSİAD üyelerinin ortak imzasıyla Bülent Ecevit hükûmetine karşı tam sayfalık yedi ilan verildi. İlanlarda açıkça hükûmete "bırakın, gidin" mesajı veriliyordu. İlanların dördü yayımlandı diğer üç ilan yayımlanmadı. "Yokluğu paylaşmak mı, bolluğu sağlamak mı?", "Geçekçi çıkış yolu", "Refahın ve hürriyetlerin düşmanı: Enflasyon" başlıklı ilanlar yayımlandı. TÜSİAD, bugün aynı şeyi mi yapmaya çalışıyor bilemiyoruz. 1979 yılında alınan sonucun aynısının alınacağına dair bir iddiamız yok.
TÜSİAD, kral çıplak dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek ihtimalle TÜSİAD'a yüklenecektir. Bu noktada TÜSİAD'ın geri adım atmaması gerekiyor. Ülkenin menfaatleri için geri adım atmamak gerekiyor. Ülke düzen tutmaz bir hale geldi. Türkiye ihracat ve turizm gelirlerini arttırmak zorundadır. TÜSİAD'ın çıkışı alkışlanacak bir çıkıştır.