‘Trump’ın Çin’le uğraşmadan önce arkasındaki dağınıklığı toplaması gerekiyor’
‘Pentagon, Çin’in yapay zekayı kullanarak otonom uçak gemileri yapmasından korkuyor’
‘Trump’ın doğrudan Rusya ve Çin’i ayırması mümkün değil. O kadar güçlü bir Amerika yok’
‘Trump, yarın gelip Türkiye’nin de kapısını İsrail ile normalleşme için çalacak’
“Trump hem savaşlara son vereceğini söylüyor hem de bunu diyor. Trump, Afganistan’a dönecek. Bunu göreceğiz. Afganistan’daki hükümeti yeniden organize edecekler. Güçlü bir üs kuracaklar. Bunu göreceğiz. Rusya ile Ukrayna barışı, Trump’ın elinden olmaz. Rusya ve Ukrayna masaya oturur, kendi işini kendi çözer. Trump bunu beceremez. Ortadoğu’da barış getirebildi mi? Bunlar benim için önemli parametreler. Mesela Japonya için ‘Müttefikim değil’ diyor. ‘Filipinleri beslemem’ diyor. Güney Kore’deki geçici hükümeti müttefikten saymıyor. Tayvan’a gümrükten bahsediliyor. Tayvan, Trump için batmayan uçak gemisi değil adeta bir balıkçı teknesi. Trump, Çin ile ticari açık olduğu için açığın kendi lehine kapatılmasını istiyor. Çin’de de para çok, jestini yapar açığı kapatır. Ama Grönland ve Panama konusu yine Çin’in ticareti ile ilgili. Ancak Trump şunu anlayamıyor: Bu mesele Çin’i geçti. Yeni bir ekonomi var artık dünyada.
Hindistan ile Amerika’nın arası iyi değil. Trump zaten Modi’ye pek olumlu bakmıyor ve Modi’nin Rusya ile ilişkileri var. Amerika’daki düşünce kuruluşları 24 saat mesai yapıyor ama işin içinden çıkamıyor. Trump hele bir Ortadoğu’yu halletsin önce. İsrail’e bomba satışına izin verdi mesela. Gazze’yi boşaltmaktan bahsederken Ortadoğu’daki Müslüman ülkelerle arasını bozar. Savaş olmasın diyor ama Ortadoğu’daki savaşı destekliyor. Rusya için yaptırım ve barış diyor. Putin bunu kabul etmez. Barış istiyorsa gelir, masaya oturur. Slovakya da görüşmelerin yapılabileceği bir yer olacağını söyledi ve Rusya buna yeşil ışık yaktı. Amerikalılar da yeşil ışık yakıyor gibi. Rusya’yı, Avrupa’ya entegre etmek istiyor Trump. Avrupa üstünde baskı yaparak dostluk ve enerji ilişkisi kurulmasını sağlayabilir. Trump, Putin’i Avrupa’ya angaje edip Avrupa’ya odaklarken, Asya odağını azaltmak istiyor. Trump bu esnada Çin ile uğraşmak istiyor.
İşte Asya’daki paktı bozmak için Kuzey Kore’yi yanına çekmek isteyecek. Bu çok uzun soluklu bir plan. BRICS’i de tehdit ediyor. BRICS’e katılacak ülkelere yüzde 200-300 gümrük koyacağını söyledi. Bir saat sonra Suudi Arabistan, BRICS’e tam üyelik sürecini dondurduğunu söyledi. Onun gibi birkaç ülke daha olacaktır. Selman, 600 milyar dolar yatırım yapacağını söyledi korkudan. Trump 1 trilyon dolar istedi. Zaten BRICS, Amerika’ya değil birbirlerine ihracat yapsınlar diye kuruldu. Küresel Güney bir araya gelip sağlam duruş gösterse ellerinde ticaret, petrol ve üretim kartı var. O zaman Trump bu açıklamaları yapamaz. Ama yeni bir kavram çıktı: Etkisiz çok kutupluluk. Yani çok kutuplu bir dünya var ama etkisi yok. Ortadoğu’da daha fazla Rusya ve Çin görülseydi, veya Hindistan olsaydı, o zaman çok kutupluluk siyasi anlamda da görünür olacaktı. Fakat Çin hep ‘kronik problemlere girmem’ diyor. Taraflara uluslararası hukuka uyma çağrısı yapıyor. Rusya ve Gürcistan meselesine dahi bunu demişti zamanında. Rusya’nın başında bir sürü problem var. Suriye var, Ukrayna var. Ama Çin hiçbir ses çıkarmıyor. Kendi büyümesi ile ilgileniyor.
Amerikan menşeili gazeteler artık ‘etkisiz çok kutupluluk var’ diye yazıyor. Trump bundan memnun. Tehdit ediyor. Suudi Arabistan’dan yok yere 600 milyar dolar hatta 1 trilyon dolar yatırım alacak. Ne yatırım yapacak Suudiler bu parayla? Zaten 450 milyar dolara yeni uçak aldılar ama hangarda duruyor çünkü pilot yok. İlanlar verdiler pilot için. Uçuramıyorlar hala alıyorlar. İbrahim Anlaşmaları’nı bölgede genişletmek istiyor Trump. İsrail ile herkesin Ortadoğu’da ilişkisi normal olsun istiyor. Yarın bir gün Türkiye’nin de kapsını çalıp ilişkileri normalleştirmek isteyecek muhtemelen. Belki mektup yollayacak. Ben Araplardan çok Türkiye’nin İsrail ile ilişkisinin normalleşmesinin Trump tarafından arzulandığını düşünüyorum. Çünkü Türkiye NATO ülkesi ve ABD müttefiki. Zaten Kudüs’ü ebediyen başkent olarak tanımış.
Trump’ın Netanyahu’ya sert davranacağını söyleyenler vardı. Ne sert davranması? İlk yabancı lider olarak Beyaz Saray’a çağırdı. İkinci lider de Kim Jong Un olabilir. Trump eğer önceki seçimi kazansaydı, Kim Jong Un Beyaz Saray’a gelmişti bile. Ama görevi bitene kadar getirecek şimdi. Bunu kafaya koydu. Beyzbol maçı açılışına götürecek hatta. Bunu kenara yazalım. Trump burada kestirilemiyor. Yarın bir açıklama yapsa bizim ne borsamız ne finansımız kalır. DeepSeek’te nasıl bir hamle yapacağını göreceğiz. Nvidia falan çöktü bir günde. En fazla gümrüğü arttırır, ticari savaş ilan eder. Ama bunlar artık Çin için hiçbir şey. Son olarak şunu söyleyeyim: Amerika izolasyonist olacak gibi yansıtıldı fakat önce kendi içinde güçlenerek tekrar dünyaya hükmetmek istiyorlar. ‘Artık biz dünyayı değil, onlar bizi finanse edecek’ dedi Trump. Dış gelirler dairesi kurdu. Britanya İmparatorluğu gibi. Hala Türkiye’de bile Trump gelince her şey güzel olacak gibi bahsediliyor.”