Kamu emekçileri özellikle 3-4 yıldır enflasyonun da etkisiyle büyük bir ekonomik şiddet altında eziliyorlar. Gelinen noktada alım gücünün ne olduğunu tüm kamu emekçileri ve halkımız görüyor. Bu yalnızca kamu emekçilerinin sorunu değil. Kamu emekçileri halka hizmet ediyor. İşçisi, çiftçisi, emeklisi, esnafı herkes ekonomik şiddet altında. Pazara, bakkala gittiğimizde karşılaştığımız manzaralar hiç hoş değil. Tane ile sebze meyve alan, akşam saatlerinde pazara gidip daha ucuza ezik sebze, meyve alan aileler var. Enflasyon oranında verilen zam, zam değildir. Yalnızca bir güncellemedir. İktidarın pembe tablosu olan TÜİK bile yüzde 44,38 oranında enflasyon oranı belirledi. Buna rağmen memur 11,54, emekli 15,75 oranında zam yapıldı. Bu oranların açıklanabilir bir tarafı yok. 2024 yılında mesleğe yeni başlayan bir öğretmen 40 bin bandında maaş alıyordu. TÜİK’in belirlediği oranında zam yapıldığında 60 bin bandından maaş alması gerekir. Fakat yapılan güncel zam oranlarıyla 45 bin TL’yi bile bulmuyor. İstanbul’da bugün ortalama bir ev kirası 30 bin TL bandında. Kamu kurumlarında öğle arasında sefer tasıyla yemek getirenler oluyor.