CEYHUN BOZKURT'LA BÖLGENİN KALBİ

Donald Trump'ın ısrar ettiği ada Grönland'ın stratejik önemi nedir?

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Yeliz Albayrak, Ceyhun Bozkurt’la Bölgenin Kalbi’ne konuk oldu.
Sitede oku
ABD’de 20 Ocak’ta koltuğa oturacak başkan Donald Trump’ın Grönland’ı satın alma ısrarını değerlendiren Dr. Yeliz Albayrak, şunları kaydetti:
“Trump, Grönland’ı gündeme getirdi. Herkes buranın neresi olduğu ve neden önemli olduğuun merak etti. Arktik bölgesi, Türkiye’de güncel konuşmaların içinde olan bir mesele değil. Ama aslında dünyada üzerinde çok çalışma yapılan, birçok orta organizasyonun olduğu bir bölge Arktik. Trump, Grönland’ı neden istiyor? Grönland, Arktik bölgesinde bir ada ve Danimarka’ya bağlı bir yer. Özerk olarak uzun dönemdir Danimarka egemenliği altında. 1700’lerden beri yani Danimarka-Norveç Krallığı döneminden beri öne çıkan bir yer. Misyonerlik faaliyetleri de vardı. Daha sonra Danimarka ayrılınca Grönland da özerk bölge olarak Danimarka’ya tabi oldu. Herkes buranın buzul adası olduğu düşünüyor fakat mesele bu kadar basit değil. Burayı satın almak isteyen zaten sadece Trump değil. 1940’larda Başkan Truman da Grönland’ı satın almak istemişti. Trump 2019’da da gündeme getirdi bunu. Adanın önemi tek yönlü değil. Öncelikle konumu çok kritik. Grönland, kuzeydeki Arktik Denizi’nde ABD ve Rusya arasında anahtar bir noktada. Burada, Amerikan üsleri olduğunu biliyoruz. Askeri üs kurma konusunda çok katı bir yer olmalarına karşın 2. Dünya Savaşı’nda ABD’ye böyle bir izin verildi. Thule Hava Üssü diye bir hava üssü kuruldu. Bu, Amerika için balistik füzelere karşı erken uyarı sistemi. Orada askeri personel bulundurulması yerel halkın da çok sevdiği bir şey değil. Oradaki kaynakların kullanılmasını yerel halk pek hoş karşılamıyor. Çok eskiden olan Viking saldırılarını bir kenara koyarsak, İnuit adında yerel bir halk var orada. Kendi kültürlerini yaşatmak istiyorlar. Fakat buranın stratejik önemi yıllardır Amerika’nın ilgisini çekiyor.”
Grönland’ın enerji kaynaklarından yeni deniz ticaret rotalarına kadar birçok stratejik avantajının bulunduğunu kaydeden Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Amerika, Grönland’ı satın almak için 1946’da 100 milyon dolar teklif etti fakat hayır cevabı aldı. Şimdi bu satın alma işlemi tekrar gündemde. Bir kere Amerika, kendi savunması için Grönland’ı anahtar olarak görüyor. Savunma sistemlerini ve erken uyarı sistemlerini burada kullanmak istiyorlar. İleriye yönelik bir sıkıntı çıkarsa da burayı kullanmayı arzuluyor. İkincisi, büyük bir iklim değişikliğinden bahsediliyor. Sahada şöyle bir gerçek var: Bölgedeki buzullar, dünyanın kalanından daha hızlı eriyor. Yani başka ticaret rotaları ortaya çıkacak bir durum. Bütün Afrika’yı gemiyle dolaşmak yerine, Kuzey Buz Denizi’nden veya Arktik Okyanusu üzerinden ülkeleri birbirine bağlamak mümkün. Rota çok daha kısa. Buzulların erimesiyle alternatif ve daha ekonomik rotalar ortaya çıkıyor. Grönland’a sahip olmak, rotaları birbirine bağlamak anlamına geliyor. Bölgenin bir diğer artısı da, henüz çoğu keşfedilmemiş olsa da jeopolitik çalışmalara göre bölgede büyük bir hidro karbon rezervi mevcut. Bu rezervlerin henüz çoğu keşfedilmiş değil fakat araştırmalar mevcut. Yerli halk, kaynakların kullanılmasının çok taraftarı değil. ABD’nin petrol için Ortadoğu’da olduğundan bahsediliyor fakat Arktik’teki hacim çok daha büyük ve el değmemiş durumda. Turmp’ın burayı istemek için çok sebebi var ve bastırmaya devam edecektir. Peki Trump, Grönland’ı alabilecek mi? Orası muamma. Uluslararası sözleşmeler buna pek müsaade etmiyor. Diğer yandan AB ve NATO üyesi Danimarka ile NATO üyesi ABD karşı karşıya gelmiş olacak. Bu, birçok siyasi kriz çıkartacaktır. Danimarka’nın bölgenin güvenliği için yatırımlarını artırdığını da hatırlatmakta fayda var.”
Yorum yaz