‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Suriye’nin yeni ordusunun kurulmasına büyük oranda yardımcı oluyor’
“Evet Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Suriye’nin yeni ordusunun kurulmasına büyük oranda yardımcı oluyor. Ama HTŞ’nin büyümesinde sadece Türkiye değil; İngiltere ve Amerika’nın da çok büyük etkileri var. Terör örgütünün desteklenmesi suç olmasın diye ABD’nin şu anki dışişleri bakanlığına doğrudan örgütle görüşme yetkisi verdiler. Böyle bir durum var. Suriye ordusu kurulurken nasıl olacak? Büyük ihtimalle Türkiye, NATO’dan elde ettiği birikimleri aktaracak. Kurulacak ordunun da herhalde NATO ile uyumlu olması gerekiyor. Başta ABD olmak üzere NATO silahları gidecektir. ABD’nin YPG’ye verdiği büyük miktarda silah var, onlar Suriye ordusuna dağıtılabilir.
Yeni Suriye ordusunun içerisinde farklı yapılar olacak. Mesela YPG olacak. Benim bildiğime göre orada 50-60 bin kişilik bir güç var fakat bunun 3 bin tanesi doğrudan Kandil’e bağlantılı PKK üyelerinden oluşuyor. Onlar bu işe girmeyebilir ve başka yere gitmek durumundalar. Orada ABD’nin Merkez Komutanlığı’nın eğittiği, teröre ve suça karışmamış çeşitli birlikler var. Onlar Suriye ordusuna girebilir. Tabii nasıl gelecekler? Burada bir çatışma var. YPG, bütün olarak girmek istiyor. Bir Kürt komutanlığı veya YPG komutanlığı istiyorlar ve blok olarak girmek istiyor. Türkiye ve diğerleri blok olarak değil, bölükler ve taburlar halinde orduya dağıtılmaları gerektiğini söylüyor. Öbür türlü iki ayrı ordu meydana gelir. Bu ordunun içerisinde büyük ihtimalle Suriye Milli Ordusu unsurları da bulunacak. Onların görevleri ayrı olabilir, böyle söylemek daha uygun. Ama silah, teçhizat ve malzeme Türkiye’den sağlanabilir. Bir kısmı YPG’den alınabilir, bir kısmı Türkiye’den sağlanır. Türkiye’nin savunma sanayisi büyüdü, ihracat ve yardım yapılabilir. Büyük ihtimalle bir fon kurulacak ve o fonun bir kısmının bu işe ayrılması gerekecek. Çalışmalar devam ediyor fakat hala komuta kademesi sorunu var. Bu kadar büyük bir bölgeyi, 15 bin ile 20 bin arasında olduğu söylenen HTŞ’nin tek başına kontrol etmesi mümkün değil. Suriye ordusu dağıtılırsa bunu yerine koymak çok daha zor olacak.”
‘18-20 bin kişilik bir gücün bu bölgeyi sevk ve idare etmesi çok zor’
‘Bir an evvel burada istikrarı sağlayacak ülke olarak Türkiye’yi tayin edip gitmek istiyorlar’
‘Amerika Birleşik Devletleri ısrarla güneyimizde YPG devletçiği kurmakla ilgili Türkiye’ye baskı yapıyor’
“Şöyle bir durum var: Bir defa Amerika Birleşik Devletleri ısrarla güneyimizde YPG devletçiği kurmakla ilgili Türkiye’ye baskı yapıyor. Türkiye ile ABD’nin anlaşamadığı tek noktanın bu olduğunu düşünüyorum. Güvenlik bölgesini ikiye bölüp orada SMO’yu bırakmak, Fırat’ın doğusunda da güvenliği sağlamak üzere o bölgede Türkiye’ye üsler vermek gibi birçok çalışma ve fikir tartışılıyor. İran bölgeyi boşalttı. Rusya’dan da sadece birkaç üs kaldı. Rusya da devreye girdi biliyorsunuz. Rusya, yeni Suriye’nin teşkili için üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu söyledi. Lavrov’un bu minvalde bir açıklaması vardı. Önemli olan şu: Bizim için doğudaki devletçiğin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bölgede Ayn el-Arab çevrelenmişti ama SMO’nun taarruzları durdu. Büyük ihtimalle ABD, Türkiye’yi ikaz etti. Böyle bir konu var.
İkincisi, HTŞ’nin Türkiye’nin kontrolünden çıkması söz konusu. İsrail ile vekiller vasıtasıyla karşı karşıya gelinmesi söz konusu. İsrail, bölgede Kürt devletinin kurulmasını açık ve net bir şekilde destekliyor. Türkiye’nin hesabı burada olaylar olurken, aynı amanda bir fon oluşması. O fon bizim paramız olmadığına göre büyük ihtimalle Körfez ve Amerika gibi ülkelerden çıkacak. Türkiye, bu paranın harcanması konusunda etkin olacağını değerlendiriyor. Bu da olmayabilir. Bu konuda ne yaptığımızı bilmiyorum. Ama Türkiye’nin karşısında herhangi bir güç yok şu anda. Bir tek ABD desteklerse PKK/PYD devletçiği ile savaşma konusu var. Onların 100 bine yakın askerleri olduğu söyleniyor ama bir şey yapabilmeleri için arkalarında Amerika’nın durması lazım. İngiltere Dürzileri, Hristiyanları ve diğer azınlıkları kaşıyor. İngiltere’nin hesabı bölgesel savaş çıkartmak ve İsrail’in alanını genişletmeye çalışmak. İngilizler, ‘akil adam’ pozisyonunda duruyor ve ona göre hamle yapıyor. Bizim üzerimizden de aynı şeyi yapıyor İngiltere.
Türkiye üzerinden de bu çalışmaları yapıyor. O bölgede azınlıklarla veya birtakım Aleviler ile Sünniler arasında sorun yaşanabilir. Suriye gerçekten laik bir ülke. Kimse kimsenin kıyafetine de ibadetine de karışmaz. Fransızlardan itibaren böyle. Belki Osmanlı’da da böyleydi. Azalmış olsa da çok sayıda azınlık var bölgede. Dolayısıyla onların durumu gündeme gelebilir. Kışkırtmalar yaşanabilir. Bu konuda da birilerinin müdahalesi gerekebilir. Osmanlı döneminde biliyorsunuz kutsal yerlere el atmışlar. İngilizlerin bu konudaki politikaları bitmez. Birçok yöntemleri ve taktikleri var.”