Asgari ücretin kişi başına düşen gelire oranının 12 Eylül darbesi öncesinde yüzde 80’lere vardığını söyleyen gazeteci Güçlü Özgan, şunları kaydetti:
“Asıl sorunun bölgesel ya da sektörel asgari ücret olmadığını görmek mümkün. En önemli sorun asgari ücretin ortalama ücret haline gelmiş olması. İşte bu yüzden bize bu meseleyi konuşturuyorlar. Zenginleşiyoruz ama gelişemiyoruz. Çünkü çalışanların bu zenginlikten aldıkları pay düzenli olarak son 45 yıldır azalıyor. Bireylerin milli gelirden aldıkları pay giderek azalıyor. 12 Eylül’de alınan kararların hedeflerinden en önemlisi ücret maliyetini düşürmekti. Bu şeklide ekonomi düze çıkarılmaya çalışıldı ama hayata geçirilemedi. Asgari ücret genel ücret haline gelmiş durumda. Bu mesele sadece bugünün ve bugünkü hükümetin meselesi değil. Evet büyüme var ama o zenginlik kimler arasında paylaşılıyor bunun üzerine gitmek gerekiyor. Asgari ücretin kişi başına gelire oranı 12 Eylül darbesi öncesinde yüzde 80’lere kadar varmıştı. 1988 yılında kişi başına düşen milli gelirin yüzde 36’sına kadar geriledi asgari ücret. O çok eleştirilen 90’lı yıllara bakacak olursak, o dönemlerde bir yükseliş yaşandı. Yükselişin nedeni özellikle işçi hareketlerinin etkisiydi. Asgari ücret kişi başına düşen milli gelirle aynı paralellikle artmış olsaydı geçmişe göre, asgari ücretin bugün 34 bin 682 lira olması gerekiyordu.”