Attila İlhan Roman Ödülü ve Yunus Nadi Roman Ödülü sahibi.Hükümenoğlu şunları kaydetti:
“Radyoya karşı her zaman için benim romantik bir bağım var. Radyo dünyasını, o kutunun içinden açılan dünyayı seviyorum. Cep telefonlarının ve sosyal medyanın olmadığı bir dönemde radyo, insanların evlerinden dışarıya açılan pencereymiş; insanların o yeni dünyalarla tanıştıktan sonraki dönüşümü benim ilgimi çekiyor. Kitapların içine sürekli bir yolunu bulup radyoyu sokuyorum. Küçük Yalanlar Kitabı’mda da önemli bir temaydı radyo.”
“Yazar olarak türler arasındaki geçişler bana çok eğlenceli geliyor” diyen Hükümenoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Beyaz Rusların İstanbul’a gelmesiyle şehrin kültürü o kadar hızla değişiyor, farklı bir katman kazanıyor ki tam da Cumhuriyetin ilk dönemlerinin getirdiği değişimle İstanbul’da bir dönüşüm yaşanıyor. O kültürel değişimi çok ilginç bulduğum için birkaç kitabımda kullandım. Cumhuriyet tarihimizde çok can sıkıcı olaylar da var. Dönem romanlarını yazmaya başlamadan önce uzun bir hazırlık evresi oluyor. Bilmediğim bir dönemi anlatıyorsam o dünyanın içine girmek için bazı detayları öğrenmem gerekiyor. Bu sayede ayaklarım daha sağlam yere basıyor ve kendimi daha rahat hissediyorum. Söz gelini tramvay biletinin nereden alındığını ve kaç para olduğunu bilmiyorsam tramvayda geçen bir sahne yazarken rahat edemiyorum.”