Genelkurmay Eski İstihbarat Başkanı Pekin: Teğmenlerin eylemi basit bir disiplinsizlik

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Kara Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreninin ardından kılıçla yemin eden teğmenlerin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) itibarını zedelediği için Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk edildiğini açıklamıştı.

YDK’ya sevk edilmenin karar anlamına gelmediğinin de altını çizen kaynaklar, sürecin devam ettiğini belirtmişti.

Son olarak teğmenlerin avukatlarından açıklama gelmiş, açıklamanın bir kısmında şu cümleler yer almıştı:

“Müvekkillerimizin resmi törende subaylık andını okumak yönündeki teklifleri komuta kademesine arz edilmiş, kabul görmemesi üzerine resmi törende mevzuatta yer alan askerlik yemini yapılmıştır. Müvekkillerimize verilen emir, resmi törende yapılacak yemine ilişkin olup tabiatıyla emrin gereği yerine getirilmiş, tören ilgili yönergeye uygun olarak icra edilmiştir. İlgili yönerge, resmi törenden sonra mezun olan subayların kılıç çatma geleneklerini ve sevinçlerini ne surette göstereceklerine ilişkin bir düzenleme içermemektedir. Müvekkillerimize törenden sonra ne yapacaklarına dair ayrıca bir emir de verilmemiştir.”

Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk olan Genelkurmay Eski İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin de teğmenler meselesini ve Türkiye’nin dış politikasını değerlendirdi. Pekin, şu mesajları verdi:

‘Tören bitti, biz şunu yapıyoruz’ diye bir şey olmaz’

“Olaya arkasında herhangi bir şey aramadan, düz baktığımız zaman yapılan olayın basit bir disiplinsizlik olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu tip programlar daha evvelden yapılır, üst komutanlıktan onaylar alınır, hatta belki Sayın Cumhurbaşkanına kadar gider, okul komutanına ve oradaki birlik komutanına bu tebliğ edilir. Dolayısıyla o programın dışına çıkılmaz. İster istirahat anında olsun ister farklı bir zamanda olsun, ‘tören bitti, biz şunu yapıyoruz’ diye bir şey olmaz. Yapılan disiplinsizliktir. Daha evvel 7 defa falan müracaat etmişler. Böyle bir şey varsa bu çocukların bunu yapmamaları lazım. Yoksa bana göre ve Türk milletine göre orada söylenen, yapılan şey Atatürk’ün izinde olmak, Atatürk’ün askeri olmak, bir subay yemini etmek. O yemine baktığımız zaman keşke o yemine sadık subaylarımız olabilse keşke hepsi. Yeminde de bir sakınca yok, Mustafa Kemal’in askerleriyiz’de de bir sorun yok.”

‘Art niyetli olduğunu sanmıyorum’

“Art niyet olduğunu sanmıyorum. Genç onlar. Bu konuda teğmenlerin samimiyetine inanmamız lazım. O samimiyet çok önemli. Ben o samimiyetin dışında bir art niyet aramıyorum teğmenler açısından. Ama birileri harp okulunun içerisine girmiş olabilirler. Bu yeni bir şey değil. 1978 yılında da oradaki birlik komutanlarının, bölük komutanlarının, tabur komutanlarının yüzünden 78’ devresinden 100 küsür kişi atıldı. O okuldan ne hain çıkar, çıksa bile çok azdır ne de bazı tarikatların, cemaatlerin düşündüğü insan tipi çıkar. Oradan yüzde 90-95 oranında Atatürk sevgisi ile yoğrulmuş, Atatürk’ü idol kabul eden, laiklik ve diğer konularda ülkemizin kuruluş felsefesini esas alan kahraman subaylar çıkar. Aynı şey astsubaylar, diğerleri için de geçerli. Ama birileri Türkiye ile oynuyor. Maalesef o oyun daha sonra gazetelerde vs. gündeme getiriliyor. Gündeme getirilmek suretiyle de çok büyük gelişmelerin olduğu, neredeyse nükleer savaşın çıkabileceği bir ortamda Türkiye’de insanlar ordunun temelini teşkil eden genç subaylarla uğraşıyorlar. Bu otomatik olarak bütün orduya yayılır.”

‘Süreç kötü yönetildi’

“Çok rahat çözülebilirdi. Örnekleri de var. Ama istenen o değil, istenen bu durumdan faydalanmak suretiyle Türkiye’yi kutuplara ayırmak. Amaç olayı kaşımak. Süreç kötü yönetildi. O resim sosyal medyaya nasıl çıktı mesela? Özellikle çekilmiş. Bir de baktığınız zaman olayın disiplinsizliğini vs. bir tarafa bırakın, tamamen art niyetli olmayan çocukların söyledikleri şeyler. Her şeyi negatif görmek çok yanlış bir olay.”

‘Türk ordusunun tartışılması yanlış’

“Ordu içerisinde bu konu tartışılıyordur. Harekâtlar varken ve ısrarla Sayın Bahçeli iç cepheyi güçlendirelim derken orduyu tartıştırmamalıyız. Bu olay orduyu ikiye ayırır. Orduyu yönlendirmek, orduyu bu işlere bulaştırmamak gerekir. İster istemez etkilenir, ister istemez taraf tutarlar.”

‘ABD Suriye’yi Türkiye’ye parçalatmak istiyor’

“Türkiye’yi büyüterek küçültmek istiyorlar. Bize verilen havuç da belki kredi, belki Avrupa Birliği kapısında tekrar beklemek gibi… Sonuç olarak hesaplanan şu; Suriye’yi parçalamak istiyorlar. Amerika Suriye’yi kendi parçalamak istemiyor, Türkiye’ye parçalatmak istiyor. İstediği; Türkiye ile Suriye bu konularla ilgili görüşmesin zaten şu anda hem İdlib’teki o aşırı dinci gruplarla diğerlerini kullanmak suretiyle Halep’e yönelik bir işgal hareketi hesapları var. Bu arada Suriye’yi 3-4 parçaya bölme hesapları var; Kürtlerin, YPG’lilerin nereye gideceğinin hazırlığını da yapıyorlar bir yandan. Amerikalılar onları eğitiyor. Böyle bir hesap var. Bir an evvel Esad’la ya da Suriye ile görüşmek gerekir.”

‘ABD Ukrayna’da savaşı uzatma peşinde’

“Storm Shadow füzeleri resmi olarak 250 km. Çünkü füze kontrol rejimi var, belli rakamları geçemezsiniz. Bunları kullandılar. Tabii bu konuda amaç savaşı uzatmak. Pentagon bunu istiyor. Trump ne derse desin o gelinceye kadar bir şekilde bunları kullandıracaklar. Yoksa 20-30 tane füze Rusya’ya bir şey yapmaz. Ama şu olur Rusya da satrançta başka bir taş oynatır; konsept değişikliği verdi ‘vururuz’ dedi. Nükleer bir güç konvansiyonel bir güce takviye veriyorsa da vururum dedi. Bir de ülkeye yönelik bir konvansiyonel taarruz olursa da kullanırım dedi. Putin başlangıçtan itibaren aynı şeyi söylüyor; ‘benim bekamı tehdit ederseniz vururum’ diyor. Bu blöf falan değil. Amaç bana göre savaşı yaymak, Avrupa’yı biraz daha korkutmak. Kuzey Avrupa ülkeleri savaş falan görmedi. Dünya eskisi gibi değil ki her taraf nükleer silahlarla dolu. Kimse savaş çıksın istemez. Bu yapılan masa üzerinden Ukrayna’ya moral vermek.”