CNBC televizyonuna demeç veren Londra'daki Kraliyet Birleşik Savunma Araştırmaları Enstitüsü'nden Tim Willacy-Wilsey, Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump'ın kazanması ve barış müzakerelerinin başlaması durumunda, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in Kırım Yarımadası ile Donbass'ı geri almasının pek mümkün görünmediğini belirtti.
Willacy-Wilsey, Kiev yönetiminin Ukrayna'nın çatışmalar nedeniyle gördüğü büyük zarara karşılık bir tazminat almasının da mümkün olmadığını söyledi.
Berenberg Bank ekonomistlerinin raporunu da aktaran CNBC, seçimi önde tamamlaması halinde Trump'ın savaşı 'cebren' durdurmak için Kiev'e mali yardımı kestiğini duyurabileceğini kaydetti.
Trump'ın Kiev'e mali yardımı durdurmasını son derece olası bir gelişme olarak gören ekonomistler, "Trump'ın Ukrayna'ya sağlanan fonu derhal kesmesi uç bir senaryo olabilir, ancak politikacının öngörülemezliğiyle tanındığı göz önüne alındığında bu tamamen olası bir senaryo" ifadelerine yer verdi.
Bununla beraber uzmanlar, Batı'nın desteğinin zayıflaması ve finansmanın azalması ışığında Ukrayna'yı belirsiz bir gelecek beklediğini de belirterek Trump'ın seçimden bir gün sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e telefon edebileceğini düşündüklerini de vurguladı.
Tim Willacy-Wilsey, "ABD başkanlık seçimleri, maksimum tehlike noktasını temsil ediyor. Donald Trump'ın zaferi, Cumhuriyetçi politikacının hemen 6 Kasım'da Rusya Devlet Başkanı Putin'i aramasına yol açabilir. Böyle bir arama, müzakereler yoluyla çözüm beklentisini artıracak olup görüşmeler muhtemelen 2025'in ilk aylarında başlar" diye konuştu.
Başkan seçilmesi halinde Ukrayna krizini göreve resmen başlamayı dahi beklemeden 24 saat içinde çözme vaadini defaatle dile getiren Trump, "Bunun sözünü verebilecek tek aday benim. 3. Dünya Savaşı'na izin vermeyeceğim. Kaldı ki bu, tankların sokaklarda ilerleyip birbirine ateş ettiği geleneksel bir savaş olmayacak. Bir nükleer savaş olacak ve muhtemelen bütün dünyayı imha edecek. Bunun olmasına izin vermeyeceğim, başka hiç kimse bunu söyleyemez" ifadelerini kullanmıştı.
Willacy-Wilsey, Kiev yönetiminin Ukrayna'nın çatışmalar nedeniyle gördüğü büyük zarara karşılık bir tazminat almasının da mümkün olmadığını söyledi.
Berenberg Bank ekonomistlerinin raporunu da aktaran CNBC, seçimi önde tamamlaması halinde Trump'ın savaşı 'cebren' durdurmak için Kiev'e mali yardımı kestiğini duyurabileceğini kaydetti.
Trump'ın Kiev'e mali yardımı durdurmasını son derece olası bir gelişme olarak gören ekonomistler, "Trump'ın Ukrayna'ya sağlanan fonu derhal kesmesi uç bir senaryo olabilir, ancak politikacının öngörülemezliğiyle tanındığı göz önüne alındığında bu tamamen olası bir senaryo" ifadelerine yer verdi.
Bununla beraber uzmanlar, Batı'nın desteğinin zayıflaması ve finansmanın azalması ışığında Ukrayna'yı belirsiz bir gelecek beklediğini de belirterek Trump'ın seçimden bir gün sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e telefon edebileceğini düşündüklerini de vurguladı.
Tim Willacy-Wilsey, "ABD başkanlık seçimleri, maksimum tehlike noktasını temsil ediyor. Donald Trump'ın zaferi, Cumhuriyetçi politikacının hemen 6 Kasım'da Rusya Devlet Başkanı Putin'i aramasına yol açabilir. Böyle bir arama, müzakereler yoluyla çözüm beklentisini artıracak olup görüşmeler muhtemelen 2025'in ilk aylarında başlar" diye konuştu.
Başkan seçilmesi halinde Ukrayna krizini göreve resmen başlamayı dahi beklemeden 24 saat içinde çözme vaadini defaatle dile getiren Trump, "Bunun sözünü verebilecek tek aday benim. 3. Dünya Savaşı'na izin vermeyeceğim. Kaldı ki bu, tankların sokaklarda ilerleyip birbirine ateş ettiği geleneksel bir savaş olmayacak. Bir nükleer savaş olacak ve muhtemelen bütün dünyayı imha edecek. Bunun olmasına izin vermeyeceğim, başka hiç kimse bunu söyleyemez" ifadelerini kullanmıştı.