2-8 Kasım 'Lösemili Çocuklar Haftası' : Lösemili bir çocuk yoktur, kanser canavarı ile savaşan bir aile vardır
Türkiye’de çocuklar arasında her yıl 1500’den fazla yeni vaka teşhis edilen lösemi, çocukluk çağı kanserlerinde ilk sırada yer alıyor. 2-8 Kasım tarihleri arasında ise “Lösemili Çocuklar Haftası” ile farkındalık etkinlikleri devam ediyor. Peki löseminin risk faktörleri neler? Lösemi ile mücadelede LÖSEV’in rolü nedir? Sputnik'in özel haberinde.
Sitede okuTürkiye’de çocuklar arasında her yıl 1500’den fazla yeni vaka teşhis edilen
lösemi, çocukluk çağı
kanserlerinde ilk sırada yer alıyor.
GDO’lu gıdalar, zararlı kimyasallar, sağlıksız beslenme, hava kirliliği gibi çevresel faktörlerle de görülme riski artan
lösemi özellikle 2-5 yaş grubunda yaygın olarak görülüyor. 2-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenen
“Lösemili Çocuklar Haftası” ile, lösemi hakkında toplumda farkındalık yaratmayı hedefleyen
Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı LÖSEV, löseminin toplumda yaygın olarak görüldüğüne dikkat çekiyor ve farkındalık hareketi başlatıyor. Peki löseminin Türkiye’de ve dünyada görülme oranları ne durumdadır? Riski artıran faktörler nelerdir? Hastalığın tedavi süreci nasıl işliyor? Lösemi ile mücadelede
LÖSEV’in rolü nedir? Toplumda farkındalık nasıl artırılır?
LÖSEV yetkilileri Sputnik’e özel anlattı.
‘Lösemi, Türkiye’de ve dünyada çocukluk çağı kanserleri arasında en sık rastlanan türdür’
LÖSEV yetkilileri Türkiye’de her yıl 1500’den fazla yeni lösemi tanısı konduğunu söyleyerek bu hastalığın en sık rastlanan çocukluk çağı kanseri olduğuna dikkat çekti:
“Herhangi bir etkiyle damarlarımızda dolaşan kanın esas yapım yeri olan kemik iliğimizdeki ana hücrelerde oluşan şifre değişikliği ile blast adını verdiğimiz olgun olmayan kan hücrelerinde artış meydana gelmektedir. Bu hücreler hızla yayılarak kemik iliğini, lenf bezlerini, dalağı, karaciğeri, beyin ve merkezi sinir sistemini tutmaktadır. Kemik iliğinde başlar ve kan hücrelerinin anormal şekilde çoğalmasına yol açar. Türkiye’de ve dünyada çocukluk çağı kanserleri arasında lösemi en sık rastlanan türdür. Çocuklarda ülkemizde her yıl 1500’den fazla yeni lösemi tanısı konuyor. Her yaş grubunda görülmesiyle birlikte en çok 2 ile 5 yaş grubunda görülüyor.”
‘Löseminin umutsuz değil, iyi bir moral desteği ile iyileşmenin sağlanabileceği bir hastalık olarak görmek gerekir’
Yetkililer, hastalar ve ailelerin bilgilendirilmesinin gerekli olduğu belirtirken tedavi sürecinde moral desteğinin öneminin yadsınamayacağını kaydetti:
“Tedavi öncelikle genel durumun düzeltilmesi yöntemleri ile başlar. Bu safhada kan veya kanın içindeki özel hücrelerini donörlerden (gönüllü kan verici kişi) alınarak lösemili hastaya verilmesi, enfeksiyon mevcutsa gerekli mücadelelerin yapılması, böbreklerin, karaciğer ve kalbin kemoterapi ilaçlarının yan etkilerinden korunma önlemlerinin alınması çok önemlidir. Ayrıca hastaların ve ailelerin hastalık hakkında bilgilendirilmesi, löseminin umutsuz değil, tersine iyi bir tedavi ve moral desteği ile iyileşmenin sağlanabileceğinin açıklanması tedavinin ikinci basamağıdır."
"İlaç tedavisine başlanarak blast adı verilen kötü huylu ana hücrelerin yok edilmesi amaçlanır. Ancak bu kemoterapi ilaçları, maalesef yalnızca kötü hücreleri etkilememekte, vücudumuzun iyi, faydalı hücrelerini de yok etmektedir. Bu nedenle, çocuklarımızın saçları dökülmekte, ağızlarında, bağırsaklarında yaralar açılmakta, halsizleşmektedirler. Yine, vücudumuzu enfeksiyonlara karşı koruyan savunma hücreleri de ilaçlarla yok edildiğinden bağışıklık sistemi yıkılmakta, en ufak bir mikrop, hastalık etkeni dahi tüm vücuda yayılıp ağır ateşli enfeksiyonlara neden olmaktadır. Bu nedenle lösemili çocuklarımız etraflarındaki insanlardan, havadan, sudan mikrop almamak ve korunmak için maske takmaktadırlar.”
‘Hem Türkiye’de hem de dünyada görülme sıklığında giderek artış meydana gelmektedir’
Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı LÖSEV yetkilileri, son zamanlarda bu kanser türündeki artışın nedenini çevresel koşullardaki değişikliklere, enfeksiyon hastalıklarına, beslenmede olumsuz gelişmelere, beslenemeyen insan sayısının giderek artmış olması ile ilişkilendirdi:
“Lösemi ve kanserdeki son gelişmeler, maalesef hem dünyada hem ülkemizde giderek büyük bir artış göstermektedir. Çevresel koşullardaki değişiklikler, gerek enfeksiyon hastalıkları, beslenmede olumsuz gelişmeler, beslenemeyen insan sayısının giderek artmış olması ve tabii ki manyetik alanlar gibi pek çok faktörün de etkilemesiyle, görülme sıklığında giderek artış meydana gelmektedir. En gelişmiş ülkelerde bile karşımıza çıkıyor bu durum. Bizim ülkemiz de bu artıştan etkilenmektedir."
"Yaklaşık 250 bin yeni tanı kanser hastalığı bulunuyor. Bunların bir kısmını tabii ki pediatrik yaş grubu yani çocuk yaş grubu oluşturuyor. Ülkemizde 1500 civarında yeni tanı eklendiğini biliyoruz. Bunun yaklaşık 3 katı artış kaçınılmaz görünüyor. Eğer yeterli önlemler alınamazsa bu oranların giderek artacağını biliyoruz. Bunlardan korunabilmek için tabii ki toplumun bilinçlendirilmesi ve iyi bir mücadele, özellikle sağlık kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları çok önemlidir. Bütünsel bir bakış açısı ile LÖSANTE’de tedavi başarı oranımız yüzde 94. Hedefimiz ise yüzde 100’e ulaşmak."
‘Lösemili bir çocuk yoktur kanser canavarı ile savaşan bir aile vardır’
Yetkililer, lösemiye karşı hep birlikte savaştıklarını dile getirip, maddi-manevi çocukların ve ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak için sağladığı destekleri şöyle sıraladı:
“Nakdi ve ayni yardımlar, gıda ve et yardımları, eğitim destekleri gibi birçok desteğimiz var. Bizim için sadece lösemili bir çocuk yoktur kanser canavarı ile savaşan bir aile vardır. İşte bu yüzden yardımlarımız çok çeşitlidir. Lösemili ve kanser çocuklarımıza tanı aldıkları ilk aydan itibaren her ay nakit ‘Sağlık Yardımı’ annelerinin banka hesaplarına yatırılıyor. Ayrıca daha fazla ihtiyacı olan mağdur hastalara sık sık özel ara destekler de veriliyor. Hastanede yatan lösemili çocuklarımıza yattıkları süre içerisinde pijama temizlik malzemesi havlu, oyuncak gibi hijyen ürünleri içeren yardımları yapıyoruz. Hastaneden taburcu olduktan sonra ihtiyaçları dâhilinde çocuk/genç yatak odası, buzdolabı, mobilya ve çamaşır makinası gibi zorunlu ihtiyaçları karşılanıyor. Hastalarımızın iyi beslenmesi için 12 ay boyunca temel gıda ve hijyen maddelerinin yanı sıra taze et ve et ürünleri oyuncak, giysi, kömür, kırtasiye, kitap gibi temel yaşam ihtiyaç yardımları ulaştırıyoruz. Eğitim bizim için çok önemli. Okula gitmesine izin verilen lösemi ve onko hastası çocuklarımıza LSV Eğitim Kurumları’nda kolej eğitimi yardımı; üniversite ve yüksekokullara devam eden başarılı gençlere de eğitim bursu destekleri de veriyoruz. Hastalıkları nedeniyle alamadıkları eğitimler için ise ‘Canım Kardeşim Ders Evi’ ile çocuklarımızı ‘LÖSEV Anne Üretim Atölyelerimiz’ ile annelerimizi psikolojik olarak rahatlatan uğraş tedavileri sağlıyoruz. Ve tabii ki motivasyon çok önemli. Bu nedenle bayram, yılbaşı, 23 Nisan ve doğum günü kutlamaları maske atma partileri, geziler gibi etkinlikler de düzenliyoruz.”
‘Bir şeyler yapmalıyız ve çocukları kurtarmalıyız diyerek LÖSEV’i kurduk’
Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı LÖSEV yönetimi lösemi ile mücadeledeki rollerini şöyle aktardı:
“1990’lı yıllarda bütün Lösemili çocukları kaybediyorduk. Halbuki bu kader olmamalıydı. ‘Bir şeyler yapmalıyız ve çocukları kurtarmalıyız’ diyerek kendi cebimizden koyduğumuz para ile LÖSEV’i kurduk. 8 Kasım 1998’de bir masa bir sandalye ile çıktığımız yolculukta bugün LÖSEV ülkemizin en güvenilen ve umut vadeden kuruluşu oldu."
"2008 yılında lösemili çocukların ücretsiz kolej eğitimi alabilecekleri LSV Eğitim Kurumları’nı açtık. 2009 yılında ise tedavileri için Ankara dışından gelen ailelerimizin tedavi esnasında uzun veya kısa dönem konaklayabilmeleri için Lösemili Çocuklar Köyü’nü hayata geçirdik. Bu süre zarfında sadece lösemili çocuklar ve kanser hastalarını değil, tüm Türkiye’yi lösemi, kanser ve korunma yolları konularında bilinçlendirdik, köklü çözümler yaratmayı, toplumsal ve kalıcı hizmetler vermeyi sürdürdük. 2000 yılında lösemili çocuklara ücretsiz tedavi hizmeti sunan küçük LÖSENTE hastanesi halkın bağışlarıyla, 2015 yılında Avrupa’nın ilk, ülkemizin en donanımlı Lösemili Çocuklar Kenti ve multidispliner hastanesi LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesi’ne dönüştü. Bodrum Turgutreis’te lösemi ve kanser ile mücadele eden çocuklarımızın doyasıya tatil yapabildiği bir tatil köyümüz, Doğal üretimler yaptığımız Seferihisar Doğa ve Sanat Merkezi’miz var. Lösemili Çocuklar Bilim ve Doğa Köy Enstitüsü’ nün açılışını da, lösemi çocuklarımızın mücadelesine dikkat çekmek için Türkiye’ye kazandırdığımız Lösemili Çocuklar Haftası’nın ilk günü 2 Kasım’da gerçekleştirdik."