OKAN ASLAN İLE GÜN ORTASI

Mafyalaşan site yönetimlerine karşı atılması gereken adımlar

Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili Avukat İbrahim Güllü, Okan Aslan'la Gün Ortası'na konuk oldu. Avukat İbrahim Güllü, basına da yansıyan yüksek aidat ve adeta mafyalaşan site yönetimleri konusunu anlattı.
Sitede oku
TÜKONFED Başkan Vekili Avukat İbrahim Güllü, site yönetimlerindeki mafyalaşma problemine değindi. Aidatlar üzerinden rant elde eden ve hesap vermeyen yönetimlerin bulunduğunu kaydeden Avukat Güllü, şunları kaydetti:

“Aidatların yüksekliğinde yöneticilerin sorumluluğu nedir? Biz bazı site yönetimlerinde şunu görüyoruz: Rant kapısı haline getirilen siteler ve işletmeler var. Usulsüz işlemler var. Genel kurulları iyi yapılmayan binalar var. Şeffaf olmayan insanlar ve hatta maalesef mafyatik kişiler var. Binlerce konuttan oluşan dev konut alanlarını düşünün. Veya yirmi-otuz blok olan, neredeyse mahalle olan siteleri düşünün. Bu tür yerlerde maalesef durumu rant kapısı haline getiren yönetimler var. Çünkü bir yönetim eğer düzgün çalışıyorsa, şeffafsa ve harcamaları piyasa şartlarına uygun yapıyorsa, oralara huzur hakim olur. Son zamanlarda ‘üçüncü sayfa haberi’ olarak adlandırılan birçok haberle karşılaştık. Kavgalarla, silahların konuşulduğu birtakım haberler gördük. Bunların altında yatan temel neden, bu yönetimlerin hesap vermemesi ve mafyatik-rantsal girişimleri olması. Bana kalırsa herkesin yönetici olamaması lazım. Buralarda mafyayı temizlemek lazım. Düşünün bir kişi silah zoruyla oraya çöküyor.

Bir sitede bin tane bağımsız bölüm var. Yüz lira bile aidat toplasanız 100 bin TL yapar. Aidatı 10 bin TL olan siteler var. Korkunç bir aylık bütçe söz konusu. Buralara çökenler hesap da vermiyor. Denetim mekanizmaları da ya denetimi bilmiyor ya da yönetimle birlikte hareket ediyor. Şeffaflığın her yerde sağlanması lazım. Kat malikleri yönetimlerini küçük bir demokrasi gibi düşünmek lazım. Şeffaf olmayan, hesap vermeyen bir yönetimin yaptığı işlemleri eğer siz denetlemiyor veya denetleyemiyorsanız, orada her şey olabilir. Hırsızlık da olur fatura şişirme de olur. Mesela bir su tesisatı baştan sona değiştirildi. Önünüze gelen fatura bin TL de olabilir 10 bin TL de olabilir. Denetim mekanizması işlemiyorsa buralarda maalesef kat maliklerinin paraları çarçur edilir ve bu bedel aidat olarak karşımıza çıkar. Son dönemlerde aidatların bu kadar yükselmesinin sebeplerinden birisi de kötü yönetimler veya işi ranta çeviren site yönetimleri.”

Aidatlar ve site yönetimi üzerinden rant elde edilmesinin önüne geçmek için bir dizi önlem alınması gerektiğini vurgulayan İbrahim Güllü, diğer yandan mahkeme süreçlerinin de hızlanması gerektiğini belirtti:
“Sabıkası olan kişilerin site yöneticisi olamaması gerekiyor. Site yönetimi konusunda mesleki sertifikasyon şartı da aranmalı. Bunun eğitimleri ve sertifikası olmalı. Sabıkasızlık, mesleki yeterlilik ve şeffaflık çok önemli. Bir de yöneticileri hiçbir şekilde suça ve etik dışı davranışlara yöneltmemek adına çok etkin bir denetim mekanizması olmalı. Kat malikleri tarafından kurulan bir denetim kurulu olmalı fakat bir de bağımsız denetim şirketleri de belirli periyotlarda denetim yapmalı. Mesela siz bir sitede oturuyorsunuz ve yönetimin usulsüzlük yaptığını düşünüyorsunuz. Komşularınızla birlikte hareket edemiyorsunuz. Kat maliki yönetimin değişmesi için dava açsa dahi bu iki yıl sürüyor ve yeni genel kurul yapılmış oluyor. Yeni bir yönetim seçilmiş oluyor. Burada sürecin çok hızlı işlemesi lazım. Kat maliki mesela yönetimin yaptıklarından şüphe duyuyor. Bunun için mahkemeye başvuru yapıldığında sürecin en geç üç ay içerisinde sonuçlanması lazım. Mahkeme burada bağımsız denetimci görevlendirmeli. Hatta mahkeme bu denetim raporunu hazırlayan bilirkişileri dahi gizli tutmalı.”
Yorum yaz