Yeri ve Zamanı programının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı özel yayınında Cumhuriyet döneminde kurulan fabrikaları anlatan gazeteci Güçlü Özgan, “Bunlar, bir lider vizyonunun halkı nereden nereye götürebileceğinin göstergesi.” ifadelerini kullandı.
Özgan, şöyle devam ettti:
“Sosyal fabrika projelerinin ilk ve en güzel örneklerinden biri, 1937 yılında Mustafa Kemal Atatürk tarafından açılışı yapılan Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’ydı. Atatürk’ün aklındaki fabrika sadece üretim yapan bir mekan değildi. Laboratuvarların kurulduğu, eğitim verilen bir okul, her türlü sanat ve spor imkanlarına sahip bir kültür kompleksi olarak tasarlanıyordu. Dört dörtlük bir kampüs olarak değerlendiriliyordu. Aynı zamanda işçilerin, çalışanların, emekçilerin her türlü imkandan yararlandığı bir projeydi. Bütün Türkiye’ye yayılan bir üretim ağından bahsediyoruz. Bu proje aynı zamanda o bölgelerin de kalkınmasını sağlıyordu. Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası, Türkiye Cumhuriyeti ve Sovyet ortak yapımıydı. Makinelerin büyük çoğunluğu narenciye karşılığında Sovyetler Birliği’nden geldi. İlk açıldığı yıl 120 Sovyet mühendis de fabrikada istihdam edilmişti.”
‘Binlerce insana umut ve yaşam kaynağı oldu’
Fabrikadaki faaliyetlerin, vatandaşlık bilinci verilmesi açısından önemli olduğunun altını çizen Özgan, şunları ekledi:
“Peki o fabrikaların kurulduğu bölgelerdeki vatandaşlara devlet ne götürüyordu? 1930’larda Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası yönetimi özellikle milli bayramlarda çeşitli balolar ve danslar düzenlediler. Kadın erkek eşitliği konusunda önemli kazanımlar elde edilmiş olsa da kadınlar ve erkeklerin yan yana da eğlenebileceklerinin gösterilmesi sağlanmıştı. Bu fabrika bünyesinde 700 kişilik bir sinema salonu açılıyor. Haftada toplam 6 defa film gösterimi gerçekleşiyordu. Fabrikada halk evleri kurulmuştu ve vatandaşlık bilincinin verilmesi için önemli bir adımdı. Fabrika çalışanları arasında bir müzik grubu oluşturuldu. Çok sesli müziğin Anadolu’da tanınması için de adımlar atıldı. O fabrikada üretilen basmalar dönem dönem halka da bedava dağıtılmış. Fabrikaya ait ve o bölgeye yayın yapan bir işçi radyosu da bulunuyordu. İşçi kadınların çocukları için kreş açılmış olması bugünden bakınca oldukça şaşırtıcı geliyor. İşte bu Mustafa Kemal Atatürk’ün aklındaki sosyal fabrika sisteminin ne olduğunu anlamak açısından çok önemli. 17 bin nüfuslu bir bölgeye fabrika inşa etme hayali olan bir liderden bahsediyoruz. O fabrika yıllarca işledi, binlerce işçi oradan ekmek parası kazandı. Binlercesi için umut ve yaşam kaynağı oldu. O fabrikalarda çalışanların çocukları kendi hayatlarını kurdular. Bunu görmek, Atatürk Cumhuriyeti’ni anlamak açısından son derece önemli.”