SAĞLIK

Bu vakalar bilim dünyasını bile şaşırtıyor: Aynı anda çifte hamilelik mümkün mü? Uykusuzluk öldürür mü?

Dünyada bir avuç insanın mücadele ettiği hastalıklar bilim dünyasını bile şaşırtıyor, çaresiz bırakıyor. Tanısı bile konulamayan hastalıklar ise bir çok araştırmaya konu oluyor. Peki bu 'rahatsızlıklar' neler?
Sitede oku
Günlük hayatta karşılaşılan ve herkesin az çok geçirdiği grip, nezle gibi mevsimsel solunum yolu hastalıklarının yanı sıra kanser, kalp damar hastalığı, Alzheimer hastalığı gibi daha ciddi hastalıkların varlığı da bilinir. Peki ya dünyada çok az görülen hastalıklar neler? Aynı anda çifte hamilelik mümkün mü? Ağzınızda kıl çıkar mı? Bağışıklık sisteminiz ya gözünüzü tanımazsa? Uykusuzluğa kaç gün dayanabilirsiniz? Tıp dünyasını bile şaşırtan o hastalıkları Sputnik derledi. Daha üzerine konuşulmayan hatta tanısı bile konulmayan birçok vaka olsa da, bir kaçı hakkında bu yazıdan fikir edinebilirsiniz.

Aynı anda çifte hamilelik mümkün ama ikiz bebeklere hamile kalmak kadar basit bir prosedür değil

İkiz bebek
Çift gebelik, diğer adıyla süperfetasyon, hamile iken tekrardan hamile kalma durumudur. Oldukça nadir görünen bu durumun, Dünya’da 10 civarı kadında görüldüğü kayıtlara yansımış. Tıbbi olarak bakıldığında ikiz olmayan bebeklere farklı zamanlarda hamile kalınabiliyor.
Normalde, bir kadın hamile kaldığında vücudu otomatik olarak başka bir hamilelik yaşamasını engellemek için hormonları kullanır. Halihazırda hamile olan bir kadının tekrar başka bir bebeğe hamile kalması için bu hormon sinyallerinin düzgün çalışmaması gerekiyor. Süperfetasyon gerçekleştiğinde yumurtalıklar döllenebilecek halde başka bir yumurta üretebiliyor. Böylelikle bu durum tekrardan hamile kalınmasına zemin hazırlayabiliyor.
Süperfetasyon şansını artırabilecek birkaç etken vardır. Bunlar arasında genetik yatkınlık, yaş faktörü (genellikle 35 yaş altı kadınlarda görülür), doğurganlık ilaçları sayılabilir. Özellikle peri menopoz dönemi sırasında süperfetasyon yaşanabilir. İki kez hamile kalmak nadir görülse de bu durumun gerçekleşme olasılığı vardır.

Ağzınızın içinde kıllar çıktığını hayal edin, bazı insanlar bu rahatsız edici hisle yaşamak zorunda kalıyor

Diş- Dişçi
Çok nadir olan bu durumun tıpta elle tutulur sadece birkaç örneği vardır. Genellikle ağız ve çene bölgesinde büyüyen tümörlerin alınmasından sonra veya çene kemiklerinin parçalandığı bir kaza geçiren kişilerin tedavileri sonrasında ağızda kıl büyümesine rastlanabilir.
Ağızda kıl büyümesi genellikle ağız içine yapılan deri nakillerinin (deri grefti) bir sonucu olarak meydana gelir. Ağız içindeki operasyon bittikten sonra deri nakli sırasında uyluk gibi kıl köklerinin kalın olduğu bölgelerden alınan greftler bir süre sonra ağız içinde büyüyebiliyor.
Ameliyat olmadan ağız içinde kıl hissi oluşması ise genellikle dildeki papillaların enfeksiyonuyla veya belirli durumlarda görülen ağızdaki keratotik büyümeyle ilişkilendirilebilir. Bu vakalar yine, son derece nadir görülür ve çoğu durumda meydana gelme olasılığı düşüktür.
Dili kaplayan farklı papilla türleri vardır. Filiform papillalar dilin yüzeyini komple kaplar ve bazı durumlarda büyüdükçe eski ölü hücreleri dökmezler. Bunun sonuncunda ağızda kıl varmış hissine neden olabilirler. Bu papillaların yüzeyinin altında bakteri ve mantar birikmesiyle ‘siyah tüylü dil’ olarak adlandırılan bir durum yaşanabilir.

Bağışıklık sistemi gözünüzün varlığından habersizdir

tedavi
Bağışıklık sistemi eğer gözlerin varlığından haberdar olursa vücudun diğer alanlarına verdiği tepkileri verebilir ancak bu durum gözlerin kullanılamaz hale gelmesine neden olabilir. Yani bağışıklık sisteminin gözlere erişimi yoktur. ‘Bu durumda nasıl gözlerim enfekte olmuyor?’ diye sorabilirsiniz.
Vücudun diğer bölgelerinin aksine, gözler sürekli toz ve bakterilere maruz kalır. Vücudun yabancı herhangi bir şeye verdiği doğal tepki, iltihaplanma ve o bölgenin sıcaklığının artması olacaktır. Vücudun diğer bölgeleri kendilerini yenileme kapasitesine sahiptir ancak bu insan gözü için geçerli değildir.
İnsan bedenini milyonlarca yabancı parçacık ve mikroplardan koruyan bağışıklık sistemi, vücudun göz ve beyin gibi temel ve yeri doldurulamaz organları için bağışıklık ayrıcalığı oluşturur.
Beynin bir uzantısı olan gözler, esas olarak çok sınırlı bir yenilenme kapasitesine sahip nöronlardan oluşur. Göz dokusunun iltihaplanması ve artan sıcaklıklar, göz dokularına hasar verir. Bu da görme bozukluklarına neden olabilir.
Bağışıklık ayrıcalığına sahip başka organlar ise testisler, plasenta ve fetüstür.

Bir gece uykuya dalamadığınızı düşünün ve bu durum sürekli devam ediyor, ta ki uykusuzluktan bitap düşüp ölene kadar

Uykusuzluk
Ölümcül uykusuzluk ya da Ailevi ölümcül uykusuzluk, uyku güçlüğü, bilişsel sorunlar ve zamanla kötüleşen çeşitli semptomlarla ilişkilendirilir. Son derece nadir görülen bu rahatsızlık ölüme neden olur. Ailevi ölümcül uykusuzluk, ebeveynlerden miras alınan prion ilişkili protein (PRNP) geninin hatalı bir varyantından kaynaklanır ve nadiren de olsa ebeveynlerinden PRNP genini taşımayan kişilerde de görülebilir.
Nörodejeneratif bir hastalık olan ölümcül uykusuzluk, semptomların başlamasından bir ila iki yıl sonrasında ölüme neden olur. Bu semptomlar kişiden kişiye değişebilir. İki farklı ölümcül uykusuzluk türünden ilki, ölümcül ailevi uykusuzluktur. Bu durum, PRNP geninin genetik mutasyona uğramasından dolayı oluşan nadir bir genetik bozukluktur.
Rahatsızlığın bir diğer türü ise sporadik ölümcül uykusuzluk olarak adlandırılır. Bu rahatsızlık kalıtsal değildir ve daha nadir görülür. 2018 yılına kadar dünyada sadece 25 belgelenmiş vakası vardır.
YAŞAM
Dünya'nın bu zamana kadar yaşamış 'en zengin nesli' belli oldu: 'Refah seviyelerine kimse erişemeyecek'
Yorum yaz