Uzmanı, erken yaşta adet görmenin nedenlerini ve tehlikelerini anlatıyor: Artmış östrojen maruziyetine dikkat
Son yıllarda dünya ergenliğe girme yaşının düştüğünü konuşuyor. Geçtiğimiz mayıs ayında yayınlanan bir araştırmada 2000 ile 2005 yılları arasında doğan bireylerin adet görme yaşı ortalamasının 11.9 olduğu belirtildi. Peki erken adet nedir? Erken adet neden olur? Erken adet görmek ileride ciddi sağlık sorunlarına yol açar mı? Sputnik'in haberinde.
Sitede okuSon yıllarda dünya
ergenliğe girme yaşının düştüğünü konuşuyor. Geçtiğimiz mayıs ayında yayınlanan bir araştırmada 2000 ile 2005 yılları arasında doğan bireylerin
adet görme yaşı ortalamasının 11.9 olduğu belirtildi. Erken adet görme yaşının oranı ise 15.5’e yükseldi. Peki
erken adet nedir? Erken adet neden olur? Erken adet görmek ileride ciddi sağlık sorunlarına yol açar mı?
Erken adet görme oranları nedir? Erken adet görme nasıl tedavi edilir?
Erken ergenlik nedir?
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği ( TJOD ) Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil Sputnik’e özel anlattı.
‘Erken ergenliği tanımlamak için önce ergenliği tanımlamak gerekir’
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği ( TJOD ) Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil erken ergenliği tanımlamak için öncelikle ergenliği tanımlamak gerektiğini belirtiyor ve sözlerine başlıyor:
“Ergenlik, bireyin cinsel olgunluğa ulaşma sürecidir ve hormonal değişikliklerle birlikte bedensel ve psikolojik gelişimlerin yaşandığı bir dönemdir. Kız çocuklarında ergenlik süreci, ortalama olarak 8-13 yaşları arasında başlar ve ilk adet (menarş) genellikle meme gelişimi (telarş) ve diğer fiziksel değişikliklerden sonra meydana gelir. Adet kanaması genellikle ergenliğin ortalarında, meme büyümesinden yaklaşık 2-2.5 yıl sonra gerçekleşir. Peki erken ergenlik nedir diye soracak olursanız vücudun normalden daha erken bir yaşta ergenliğe girmesidir. Kız çocuklarında 8 yaşından önce meme gelişiminin başlaması veya adet görme durumuna tıbbi olarak "erken ergenlik" denir. Erken ergenliğin tanısı, genellikle gonadotropin salgılayan hormonların erken artışı ile karakterize edilir. Bu hormonlar, beyin altındaki hipotalamusun, ergenlik döneminde hipofizi uyararak östrojen ve progesteron hormonlarının salınımını başlatması ile aktifleşir. Bu durumun zamanında fark edilmesi ve gerektiğinde tedavi edilmesi son derece önemlidir.”
‘Çocuklar arasında artan obezite oranları, erken adet görmenin nedenlerinden biri’
İtil, özellikle çocuklar arasında artan obezite oranlarının erken adet görmenin nedenlerinden biri olduğunu söylerken erken yaşta adet görme sebeplerini şöyle sıraladı:
“Aile öyküsü yani genetik özellikle erken adet görmenin önemli bir belirleyicisidir. Annesi veya kız kardeşi erken adet gören çocukların da adet görme yaşlarının erken olması muhtemeldir. Erken adet görme nedenlerinden biri de çocuklarda artan vücut yağ oranı ve beslenmedir. Çünkü yağ dokusu östrojen hormonu üretir. Obezite ve yüksek vücut kitle indeksi, östrojen seviyelerini artırarak ergenliği hızlandırabilir. Günümüzde ise işlenmiş gıdaların, şeker ve yağ oranı yüksek besinlerin yaygınlaşması da erken ergenliğin başlamasına katkıda bulunuyor. Son olarak yüksek stres, ebeveynler arasındaki çatışmalar gibi durumlar, çocuklarda hormonal dengeyi bozabilir. Araştırmalar, stresli ev ortamlarında büyüyen kız çocuklarının daha erken ergenliğe girdiğini göstermektedir. Bu, vücudun çevresel zorluklara hızlı bir adaptasyon mekanizması olarak yorumlanabilir.”
‘Akranlarına kıyasla fiziksel olarak daha olgun görünmeleri sosyal uyum problemleri yaratabilir’
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği ( TJOD ) Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil erken adet görmenin hem fiziksel hem de psikolojik gelişim üzerinde bazı olumsuz sonuçlar doğurabileceğini söylerken erken adet gören çocukların akranlarına kıyasla fiziksel olarak daha olgun görünmelerinin sosyal uyum problemleri yaratabileceğini kaydetti:
“Erken adet görmek hem fiziksel hem de psikolojik gelişim üzerinde bazı olumsuz sonuçlar doğurabilir ki boy gelişimi bunlardan en öne çıkanı. Erken adet görme kemiklerdeki büyüme plaklarının erken kapanmasına neden olabilir. Bu durum çocukların boylarının daha kısa kalmasına yol açar. Östrojen hormonu büyüme plaklarını hızla kapatır, bu nedenle erken adet gören çocuklar, potansiyel yetişkin boylarına ulaşmadan büyümeyi tamamlayabilirler. Akran baskısı ve uyum sorunu da psikolojik gelişim üzerinde olumsuz sonuçlara neden olur. Öyle ki erken ergenlik yaşayan çocuklar, akranlarına kıyasla fiziksel olarak daha olgun görünebilirler. Bu durum, sosyal uyum problemleri yaratabilir. Çocuklar, bedenlerindeki değişikliklere duygusal olarak hazır olmadan erken yaşta maruz kalabilirler. Tüm bu yaşananlar Erken ergenlik yaşayan kız çocuklarında, anksiyete, depresyon, düşük benlik saygısı gibi psikolojik sorunlara da altyapı oluşturabilmektedir.”
Erken adet görmek ileride ciddi sağlık sorunlarına yol açar mı?
İtil, erken adet görmenin ilerleyen yaşamda bazı ciddi sağlık sorunlarının riskini artırabileceğini belirtti:
“Erken yaşta adet görmek artmış östrojen maruziyetine yol açar. Peki bu ne demek? Kadınların yaşam boyunca östrojen hormonuna maruziyet süresini uzatır. Bu durum da meme kanseri gelişme riskini artırır. Bu, özellikle östrojenin meme hücrelerinin büyümesini teşvik eden bir hormon olmasından kaynaklanmaktadır. Erken adet görmenin olumsuz sonuçlarının önlenebilmesi için çevresel ve beslenme faktörlerine dikkat edilmesi, gerektiğinde tıbbi müdahale ile sürecin kontrol altına alınması önemlidir.”
‘Bazı durumlarda erken adet görme sürecinin durdurulması ya da yavaşlatılması gerekebilir’
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği ( TJOD ) Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, erken adet görmenin, her zaman tedavi gerektiren bir durum olmadığını, tedavi gerekip gerekmediğini hastanın durumunun ciddiyetine, erken adet görmeye yol açan altta yatan nedenlere ve çocuğun genel sağlık durumuna bağlı olduğunu söylerken bazı durumlarda erken adet görme sürecinin durdurulması ya da yavaşlatılması gerekebileceğini kaydetti:
“Erken adet görme, her zaman tedavi gerektiren bir durum olmayabilir. Ancak bazı durumlarda erken menarşın durdurulması ya da yavaşlatılması gerekmektedir. Böyle durumlarda ilk tercih edilen tıbbi tedavi yöntemi Gonadotropin Salgılatıcı Hormon Analogları (GnRH) kullanmaktır. Bu ilaçlar, ergenlik sürecini geçici olarak durdurabilir ve normal ergenlik yaşına kadar gelişim sürecini yavaşlatabilir. Genellikle ayda bir veya üç ayda bir enjeksiyon şeklinde uygulanır. Obezite ve aşırı kilo, erken ergenliğin önemli tetikleyicilerinden biridir. Dengeli bir beslenme planı ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları, bu süreci geciktirmeye yardımcı olabilir. Özellikle fast food ve yüksek kalorili, yağlı yiyeceklerden kaçınılması önerilir. Ayrıca düzenli egzersiz, çocuklarda hem genel sağlık hem de hormonal denge için önemlidir.”
‘Çocuğun yaşadığı fiziksel değişimlerle başa çıkabilmesi, bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilmesi için doğru bilgiyle donatılması gerekir’
İtil, son olarak çocuğun yaşadığı fiziksel değişimlerle başa çıkabilmesi ve süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilmesi için doğru bilgiyle donatılırken, sade ve destekleyici bir dil de kullanılması gerektiğini de belirtti:
“Çocuklar yaşlarına ve gelişim düzeylerine göre farklı bilgi düzeylerine sahip oldukları için, bilgilendirme yapılırken karmaşık tıbbi terimlerden kaçınmak ve olabildiğince basit, anlaşılır bir dil kullanmak önemlidir. Küçük yaşta bir çocukla, bu süreçte büyüme ve değişmenin normal olduğunu vurgulayarak konuşmak faydalıdır. Örneğin, 'Bedenin büyümeye ve gelişmeye başlıyor, bu normal ve sağlıklı bir şey' gibi açıklamalar yapılabilir. Tabi çocuğun da bu sürece dair soruları olacaktır. Ona, sorularını sorması için cesaret verilmeli ve merak ettiği her şey yanıtlanmaya çalışılmalı. Erken adet görme, çocukta dış görünüşü ve gelişimi hakkında kaygı yaratabilir. Bu nedenle çocuğun öz güvenini desteklemek, bedenine karşı olumlu bir bakış açısı kazandırmak önemlidir. 'Bedenin tam da olması gerektiği gibi gelişiyor, bu sağlıklı bir büyüme sürecinin parçası' gibi cümlelerle çocuğa güven verilebilir. Son olarak erken ergenlik yaşayan çocukların vücutları yaşıtlarına göre daha erken gelişir. Bu durumda, çocuğa kişisel sınırlarını koruması gerektiğini, vücudunun özel olduğunu ve bu konuda saygı görmeyi hak ettiğini öğretin. Ayrıca, kötü niyetli insanlardan ya da uygunsuz davranışlardan korunmak için kişisel sınırları hakkında bilgilendirme yapmak önemlidir.”