Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi'nin (TUSAŞ) Ankara'nın Kahramankazan ilçesindeki tesislerine yönelik terör saldırısı gerçekleştirildi. Saldırıda beş kişinin öldüğünü, 22 kişinin de yaralandığını açıklandı.
Terör saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Abdullah Ağar, şunları söyledi:
“Bu tür taktiksel terör eylemlerinin amacı genelde eylemi organize eden örgüt veya irade adına birtakım mesajları içerisinde taşır. Bu bir taktiksel eylem. Operasyonel veya stratejik sonuçları olacak bir eylem vasfı taşımıyor. Üretmiş olduğu temel anlam ise vatandaşın zihnine veya yüreğine sızmak, orada korku, endişe, kaygı ve güvensizlik yaratmak. Ama temel hedefi vatandaş değil. Devleti yönetenlere, karar vericilere, siyasetçilere bir mesaj verme amacı taşıyor. Benim yapmış olduğum analiz bana 5-6 olasılığı gösteriyor. Bunlardan birincisi savunma sanayimiz. Önceden bağımlı olan bir ülkeyken bu bağımlılıktan kurtuluyorsunuz ve bir iddia üretiyorsunuz. Bu aygıtları ürettiğiniz yerin kapısında böyle bir şey yaşanıyor. İkinci olasılığım ise bir süredir konuşulan süreç. Belli ki Türkiye Cumhuriyeti siyasi kanadı bir süreç geliştirmek istiyor. Bu hem örgüt içerisinde hem de örgütü kullananlar içerisinde rahatsızlıklara sebebiyet vermiş olabilir. Sonuçta bu işten ekmek yiyen bir güruh var ve bu güruh süreçten rahatsız olabilir. Bu da kuvvetli bir olasılık.”
‘Kritik bir zamanda ve ortamda yapılan bir eylem’
Ağar, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Üçüncü başlık da şu, bir Ortadoğu istikrarsızlığı var. Türkiye de bir şekilde bu istikrarsızlıktan etkileniyor. Bir diğer tarafıyla da müdahil. İtibarsızlaştırmalar ve şeytanlaştırmalar gırla geziyor. Dördüncü başlık, Rusya’da Kazan’da BRITCH zirvesi var. Tam aynı gün aynı saatlerde Ankara Kazan’da bir patlama oluyor. Bir NATO üyesi ülke ilk defa BRICS’e katılmaya dair bir refleks ortaya koyuyor. Bundan birilerinin çok ciddi anlamda rahatsız olabileceğini göz ardı edebilir miyiz? Bunun olabileceğini de düşünmemiz gerekiyor. Bir dikkat çekme, dikkatleri dağıtma, konsantrasyonu bozma gibi bir amaç taşıyor olabilir. Toplantı başladı, orada son derece önemli şeyler konuşulacak ve toplantıya damgasını vuran şey terör saldırısı oluyor. Bunun da olabileceğini düşünüyorum. Son derece kritik bir zamanda ve ortamda yapılan bir eylem olarak tanımlamamız gerekiyor. Bunlardan hangisi olduğunu ancak devlet yaptığı çalışma sonrası deşifre eder diye düşünüyorum. Jeopolitik sonuçları olacak mücadelelerde bu tür manipülatif saldırılarla karşı karşıya kalmak büyük olasılık. Çünkü sonuçta terör bir manipülasyon aracı.”