GÖRÜŞ

Uzmanı akran zorbalığıyla mücadeleyi anlatıyor: 'Akran zorbalığı yerine akran nezaketi'

Akran zorbalığı, aynı yaş grubu içinde fiziksel, duygusal veya sosyal biçimde zarar veren ve tekrar eden davranış biçimi olarak tanımlanırken fiziksel, sosyal, sözel ve siber olarak dörde ayrılır. Peki akran zorbalığı ile nasıl mücadele edilir? Öğretmenlere ve ailelere ne görev düşüyor? “Akran nezaketi” nedir? Sputnik'in özel haberinde.
Sitede oku
Akran zorbalığı, aynı yaş grubu içinde fiziksel, duygusal veya sosyal biçimde zarar veren ve tekrar eden davranış biçimi olarak tanımlanır. Dünyada ve Türkiye’de akran zorbalığı sorunu gün geçtikçe büyümeye devam ediyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) PISA 2018 verilerine göre Türkiye'deki öğrencilerin yüzde 24’ü ayda en az 1 kez akran zorbalığına maruz kalıyor. OECD analizine göre ise erkekler, kızlara göre daha fazla fiziksel şiddete uğrarken, kızlar arasında sözel zorbalık daha çok görülüyor. Rapora göre Türkiye'deki öğrencilerin yüzde 24’ü ayda en az 1 kez akran zorbalığına maruz kalıyor. 15 yaş düzeyindeki öğrencilerin ise yüzde 19’u okullarında ayda birkaç kez sözel veya fiziksel şiddete maruz kaldığı kaydedildi. PISA 2022 verilerine göreyse zorbalık içeren davranışlardan herhangi birine uğrayan öğrenci ortalaması Türkiye'de ise yüzde 27 oldu. Zorbalık sadece gerçek dünyada değil teknolojinin gelişmesiyle birlikte sanal dünyaya da yayılmış durumda. Öyle ki Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) bu yıl yaptığı araştırma her 6 ergende 1’inin siber zorbalığa maruz kaldığını gösteriyor. Akran zorbalığı nasıl anlaşılır? Neden olan faktörler nelerdir? Bu zorbalığa maruz kalan bireylerde nasıl etkiler ortaya çıkar? Okul ortamında akran zorbalığı ile nasıl mücadele edilir? Öğretmenlere ve ailelere ne görev düşüyor? “Akran nezaketi” kavramı tam olarak ne anlatıyor? Psikolojik Danışman İlayda Çelik Sputnik’e özel bu soruların cevabını anlattı.

‘Akran zorbalığı fiziksel, sözel, sosyal ve siber zorbalık şeklindedir’

Psikolojik Danışman İlayda Çelik, akran zorbalığının aynı yaş grubundaki çocukların bir diğerine kasıtlı olarak zarar verme davranışlarında bulunması olarak tanımlarken zorbalık türlerini uzmanların dört kategoriye ayırdığını belirtti:
“İlk tür olan fiziksel zorbalık davranışları daha çok tokat atma, itme veya fiziksel saldırıları içerirken bu türle en çok ilkokul döneminde karşılaşmaktayız. Sözel zorbalık için ise hakaret etme, alaylı lakap takma veya tehdit etme gibi sözel yollarla yapılan saldırıları söyleyebiliriz. Grup içerisinde birini dışlamak ve o kişi hakkında doğruluğu olmayan dedikodular üretme gibi olumsuz davranışları sosyal zorbalık olarak adlandırıken bu türle en çok ortaokul döneminde karşılaşmaktayız. Son olarak siber zorbalık ise internet veya sosyal medya üzerinden tehdit, hakaret veya iftira atma gibi davranışları kapsamaktadır ki bu tür lise çağındaki çocuklarda kendini göstermektedir.”

‘Toplum içerisinde var olmak, bir grup içinde kabul görmek isteyen çocuklar zorbalığa yöneliyor’

Çelik, genellikle toplum içerisinde var olma çabası gösteren ve kabul görmek isteyen çocukların zorbalığa yöneldiğini söylerken birçok faktörün bir araya gelmesiyle bu davranışların ortaya çıktığını kaydetti:

“Zorbalık davranışları birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Bu faktörleri bireyin kişilik özellikleri, aile dinamikleri, sosyal etkileşimler şeklinde sıralayabiliriz. Bizler genelde çocukların genellikle düşük empati becerisi ve özsaygı sorunları olduğunda zorbalık davranışlarını sergilediklerini gözlemlemekteyiz. Ayrıca çocuk aşırı kontrolcü, otoriter, aşırı disiplin yöntemleriyle ya da iletişim sorunları olan bir aile dinamiğine sahipse bunun saldırganlığını akranlarına yönelttiğini görebiliyoruz. Toplum içerisinde var olmak bir grup içerisinde kabul görmek için de bu tip zorbalık davranışlarını uygulayabilirler. “

‘Akran zorbalığı, bireylerin yaşam boyu psikolojik sağlıklarını etkileyebilir’

Psikolojik Danışman İlayda Çelik, çocukların uzun süre zorbalığa maruz kalmasının yaşam boyu psikolojik sağlıklarını olumsuz etkileyeceğini söylerken erken müdahalenin elzem olduğunun altını çizdi:
“Zorbalık davranışlarına maruz kalan kişilerin karşılaşabilecekleri psikolojik sorunlar kişilerin yaşına, cinsiyetine, psikolojik sağlamlığına ve bu olumsuz davranışlara maruz kaldığı süreye bağlı olarak farklılık gösterirken uzun vadede depresyon, anksiyete bozuklukları, düşük özsaygı, travma sonrası stres bozukluğu ve davranışsal problemlerle gün yüzüne çıkmaktadır. Özetle; akran zorbalığı, bireylerin yaşam boyu psikolojik sağlıklarını etkileyebilir. Bu etkilerin yönetimi için erken müdahale ve destek hayati önem taşımakta kalmayıp zorbalığa maruz kalan çocuklarda travmanın oluşmasının önüne geçmeyi sağlamaktadır.”

‘Çocukların zorbalık davranışıyla başa çıkabilmeleri için duygularını rahatlıkla ifade etmeleri hakkında cesaretlendirilmeleri gerekir’

Çelik, çocukların zorbalık davranışıyla baş edebilmeleri için yeri geldiğinde yardım istemeyi bilmeleri gerektiğini, bu bilginin ebeveynler tarafından çocuklara aşılanmasının şart olduğunu şu sözlerle aktardı:

“Çocuklar zorbalık davranışıyla başa çıkabilmeleri için öncelikle duygularını ifade etmeleri hakkında cesaretlendirilmeliler. Arkadaşlık ilişkilerini geliştirmek için güçlü sosyal bağlantılar kurabilmek çocuğun bir zorbalık durumu karşısında destek bulmasını kolaylaştırır. En önemli nokta ailelerinin çocuklarına yeri geldiğinde yardım istemesi gerektiği öğretmeleridir.”

‘Çocuklar duyduklarından daha çok gördüklerini uygulamaktalar ve ailelerin bu konuda model olabilmeleri gerekir’

Psikolojik Danışman İlayda Çelik, zorbalıkla mücadelede ailelere çok iş düştüğünü Ebeveynler çocuklarına empati, adalet ve saygı gibi değerleri aşılayarak zorbalığa karşı daha sağlam bir duruş geliştirmelerine yardımcı olabilirler.” sözleriyle anlattı ve ekledi:
Ailelerin akran zorbalığı konusundaki tutumları, çocuklarının bu durumlara karşı duruşunu önemli ölçüde etkileyebiliyor. Ebeveynler, çocuklarına empati, adalet ve saygı gibi değerleri aşılayarak zorbalığa karşı daha sağlam bir duruş geliştirmelerine yardımcı olabilirler. Çocuklar duyduklarından daha çok gördüklerini uygulamaktalar ve ailelerin bu konuda model olabilmeleri gerekir. Ebeveynler olarak sosyal ilişkilerinizdeki tutumlarınızla çocuklarınıza örnek olabilirsiniz. Zorbalık davranışları karşısında duyarsızlık göstermek veya pasif kalmak, çocukların da benzer davranışlar uygulamalarına neden olabilir. Ebeveynlerin açık iletişim kurmaları çocukların yaşadıkları durumu paylaşmalarını ve yardım istemelerini kolaylaştırabilir. Çocukların olumsuz davranışlarla karşılaştıklarında ebeveynlerinden destek görmeleri durumunda kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. Bundan dolayı da zorbalık karşısında güçlü durabilirler.

‘İlkokul dönemi, olumsuz davranışların oluştuğu en kritik dönem diyebiliriz’

Çelik, ilkokul döneminin olumsuz davranışların oluştuğu en kritik dönem olduğunu belirtirken konuya ilişkin şunları söyledi:

“İlkokul dönemi bu olumsuz davranışların oluştuğu en kritik dönem diyebiliriz. Bu dönemde çocuklar için duygu tanıma ve ifade edebilme, duygu düzenleme, empati ve çatışma çözme becerilerini geliştirme çalışmaları Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) bölümleri tarafından yapılmaktadır. Ailelerin de böyle bir durumla karşılaştıklarında çocuğun kendisini rahatça ifade edebileceği bir ortam sağlanmalıdır. Okul yönetimi, öğretmen ve PDR bölümüne gerekli bilgiler paylaşılmalı iş birliği kurulmalıdır. Sadece zorbalık davranışına maruz kalan çocukların yanı sıra bu davranışı sergileyen çocuklar üzerinde de durulmalı. Böylece iki tür çocuğunda ihtiyaçlarına göre gerekli müdahale çalışmaları yürütülür.”

‘Okullarda zorbalık davranışlarının kabul edilemez davranışlar olduğuna yönelik net bir tavır sergilenmeli’

Psikolojik Danışman İlayda Çelik, bu süreçte okullara büyük bir sorumluluk düştüğünü hem öğretmen ve öğrencilerin hem de ailelerin bu konu hakkında bilgilendirilmeleri gerektiğini aktardı:
“Öğrencilere, velilere ve öğretmenlere yönelik bilgilendirici farkındalık seminerleri yapılmalı bunun yanı sıra; okul yönetimi olumlu davranışların daha çok üzerinde durmalı ve pekiştirmelidir. Okullarda zorbalık davranışlarının normalleştirilmemesi ve kabul edilemez davranışlar olduğuna yönelik net bir tavır sergilenmelidir. Velilere ve öğrencilere yönelik duygu tanıma, duygu farkındalığı vb. empati atölyeleri yapılabilir. Atölyelerde hikayeler üzerinden yer değiştirme çalışmaları empati becerisini geliştirmeye yönelik çalışmalar uygulanabilir.”

‘Psikolojik Danışman ve Rehberlik bölümü zorbalık konusunda ciddi bir rol oynamakta’

Çelik, Psikolojik Danışman ve Rehberlik bölümünün zorbalık konusunda ciddi bir rol oynadığını belirtti:
“Psikolojik Danışman ve Rehberlik bölümü zorbalık konusunda ciddi bir rol oynamaktadır. Zorbalık davranışlarına maruz kalan öğrencilerle bireysel görüşmeler yapılırken öğrencilere ve öğretmenlere de yönelik empati ve sosyal becerileri geliştiren çalışmalar uygulanmalı. Ayrıca rehberlik yıllık planlarında önleyici çalışmaları okul yönetimiyle beraber programlayıp ailelerle iş birliği yapılarak evde de empati ve duygularını ifade etmeye yönelik bir ortam sağlanabilir.”

‘Akran zorbalığı yerine akran nezaketi’

Psikolojik Danışman İlayda Çelik, akran zorbalığı yerine akran nezaketini kavramının altını çizerken cümlesini şu sözlerle tamamladı:
“Son dönemlerde akran zorbalığı yerine akran nezaketini kullanmaktayız. Özellikle ilkokul döneminde çocukların birbirlerine karşı nazik oldukları ve destekleyici olan olumlu davranışların daha üzerinde durarak bunları pekiştirmekteyiz. Bu sayede pozitif bir okul ortamı sağlanabiliyor.”
TÜRKİYE
TBMM Dilekçe Komisyonu 'akran zorbalığını' araştıracak
Yorum yaz