Almanya Ekonomisinde Resesyon ve İflas Tehlikesi Giderek Artıyor
Almanya, 1990'da Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesinden bu yana ekonomisinin üst üste iki yıl daralacağı öngörülen ender dönemlerden birini yaşıyor. Ekonomistlerin katıldığı Bloomberg anketine göre, Almanya ekonomisi 2024 yılında daralmaya devam edecek ve bu gerçekleşirse, ülke 30 yılı aşkın süredir ilk kez iki yıl üst üste küçülmüş olacak. 2023 yılında yüzde 0,3 oranında daralan Almanya, G7 ülkeleri arasında küçülen tek ekonomi olmuştu ve 2024'te de benzer bir senaryo bekleniyor.
Üçüncü Çeyrekte Küçülme ve Revize Edilen Büyüme Tahminleri
Almanya ekonomisindeki olumsuz beklentiler sürerken, Bloomberg'in düzenlediği anketin sonuçları, ekonomistlerin tahminlerini daha da aşağıya çektiğini gösteriyor. Gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) 2024'ün üçüncü çeyreğinde yüzde 0,1 oranında daralması bekleniyor. Bu, ikinci çeyrekte yatırımların azalması nedeniyle yaşanan yüzde 0,1'lik küçülmenin ardından, ekonomiyi teknik resesyona sokabilir. Almanya Merkez Bankası ve Ifo gibi önemli ekonomik kuruluşlar, üçüncü çeyrekte de büyümenin olumsuz seyretmesini beklerken, ekonomik resesyonun kaçınılmaz olabileceği görüşünde birleşiyor.
Geçen hafta Alman hükümeti de 2024 yılı için büyüme beklentilerini yüzde 0,3 artıştan yüzde 0,2 daralmaya revize etti. 2025 yılına yönelik beklentiler ise daha önceki yüzde 1 büyüme öngörüsünden yüzde 0,8’e çekildi. Hükümet ise 2025'te yüzde 1,1'lik bir toparlanma beklese de ekonomideki belirsizlikler, bu iyimserliği sorgulatıyor.
Ekonomik Durgunluğun Nedenleri
Almanya ekonomisinin bu dönemdeki sıkıntılarının başında, çeşitli yapısal ve dış faktörler yer alıyor. Ekonomideki zayıflamanın temel nedenleri arasında Rusya'nın enerji arzının kesilmesi, Çin’den gelen zayıf ihracat talebi, otomobil sektöründeki sorunlar ve nitelikli iş gücü açığı yer alıyor. Özellikle otomobil üretimi gibi kilit sektörlerdeki sıkıntılar, ülke ekonomisini ciddi şekilde etkiliyor. Üretim maliyetlerinin artması, enerji fiyatlarının yüksek seyretmesi ve yüksek faiz oranları da yatırımları olumsuz etkileyerek ekonominin daralmasına neden oluyor.
Öte yandan Almanya'nın dış talepte yaşadığı gerileme de büyüme üzerindeki baskıyı artırıyor. Çin'in ekonomik yavaşlaması ve Avrupa'nın diğer ülkelerindeki durgunluk, Almanya’nın ihracatına olumsuz yansıyor. Almanya, uzun süre Avrupa'nın ekonomik motoru olarak görülürken, son yıllarda bu rolünü sürdürememesi dikkat çekiyor.
Şirket İflaslarındaki Artış Rekor Seviyede
Almanya ekonomisinin daralması, şirket iflaslarında ciddi bir artışı da beraberinde getirdi. Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), Eylül 2024'te iflas başvurularının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,7 arttığını bildirdi. Taşımacılık, depolama ve inşaat gibi sektörlerde en yüksek iflas oranları gözlemlenirken, toplam borç yükü 3,2 milyar avroya ulaştı. Temmuz-Eylül 2024 döneminde toplam 3 bin 991 şirketin iflas başvurusu yaptığı ve bunun, son 14 yılda tek bir çeyrekte kaydedilen en yüksek iflas sayısı olduğu kaydedildi.
İflasların artışındaki en önemli etkenlerden biri, Kovid-19 salgını sırasında devlet destekleriyle ayakta kalan birçok şirketin, şimdi bu desteklerin sona ermesiyle finansal zorluklar yaşaması oldu. Destatis ve Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH), salgın döneminde sağlanan devlet desteğinin, birçok şirketin iflasını “yapay olarak düşük tuttuğunu” vurguladı. Şimdi ise salgın sonrası dönem, yüksek faiz oranları ve maliyet artışları ile birlikte birçok işletme için zorlayıcı olmaya devam ediyor.
Alman Ekonomisinin Geleceği İçin Beklentiler ve Riskler
Alman ekonomisinin geleceğine dair iyimser beklentiler azalmış durumda. Rabobank analisti Erik-Jan van Harn, ekonomik toparlanma için net bir katalizör olmadığını belirterek "Dibe vuruş, şimdilik en olası senaryo olarak görünüyor" yorumunu yaptı. Ifo'nun 2024 yılı büyüme tahminini sıfıra indirmesi ve ekonomistlerin yüzde 0,8 büyüme beklentisine karşın, hükümetin yüzde 1,1 toparlanma öngörüsü arasındaki fark, belirsizliği artırıyor.
Ekonominin önündeki temel riskler arasında küresel ekonomik yavaşlama, enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar ve iç talepteki zayıflama bulunuyor. Avrupa Merkez Bankası'nın faiz artırımlarına devam etmesi de borçlanma maliyetlerini artırarak ekonomik toparlanmayı zorlaştırıyor. Almanya, küresel ekonomik çalkantılardan ciddi şekilde etkilenirken, yeni yapısal reformlar ve teşvik paketleri gibi adımların alınması gerekliliği ön plana çıkıyor.
Alman hükümeti ve ekonomik analistler, önümüzdeki dönemde ekonomiyi yeniden canlandırmak için geniş çaplı reformlara ihtiyaç duyulacağını kabul ediyor. Nitelikli iş gücü açığını gidermek, yeşil enerji yatırımlarını artırmak ve dijitalleşmeyi hızlandırmak, Almanya’nın uzun vadeli ekonomik stratejisinin ana unsurları arasında yer alıyor. Bu adımların, kısa vadede etkilerini gösterip göstermeyeceği ise belirsizliğini koruyor.