Kültür ve Turizm Bakanlığı’na orman alanlarını turizme tahsis yetkisi veren yönetmelik 28 Eylül’de Resmi Gazete’de yayınlandı. Yönetmeliğe göre, orman arazilerinin yapılaşmaya ve ranta açılmasına izin verildi.
Orman yangınları nedeniyle yaz aylarında vatandaşların girişine kapatılan ormanların kiralanması ihalesi, yargıya taşınacak.
Avukat Tuncay Koç, konuya ilişkin şunları söyledi:
“Orman Genel Müdürlüğü 2 yıl önce bir yönetmelik hazırladı. Ormanlar Anayasa’nın 169. maddesi kapsamında koruma altında. Fakat Türkiye’de çok sayıda kanun değişiklikleriyle beraber bu madde delinmiş oldu. Orman Genel Müdürlüğü’nün uygun görmesi halinde ormanlar hakkında çok sayıda izin verilebiliyor. Uygun gördüğü yerleri orman parkı olarak tahsis edebiliyor. Orman parklarının içerisinde ise doğa ile uyumlu tesislerin orman parkları için düzenlenebileceği söyleniyor. Burada tatil köyü tarif ediliyor. Ormanın içinde siz birden bire doğal yapılar deniyor ama tabanlarının beton olduğunu çadırlı alanlardan görüyoruz. 80 metre kare çadır alanları gösteriliyor. Bir kampçının çadırı 80 metre kare olmaz.”
‘Ormanlarımız halka kapatılarak çok parası olan kişilere sunulacak’
“Ormanlarımız tatil köyüne çevrilecek. Bunu da 20 yıllığına ihale ediyorlar, birileri işletecek. Orman kanununda ‘lüks çadır’ diye bir tanımlama yok. Bütün bunlar çok tehlikeli. Planın şirkete bırakıldığı bir anlayış Türk hukuk mevzuatında bulunmuyor. Bu, kümesi tilkiye emanet etmektir. İhaleye çıkılıyor, sonra plan şirkete bırakılıyor. Böyle bin anlayış olmaz, kanuna aykırı. Orman alanında tatil köyü kuruyorsunuz, bu tamamen ormanların piyasalaştırılması, ranta açılması ve turizmcilere peşkeş çekilmesi anlamını taşır. Tabii ki halka kapatılacak ve çok parası olan kişilere tatil köyleri sunulacak. Geçen hafta Kaş’taki alan için dava açtık, Pınarbaşı için de dava açmaya hazırlanıyoruz. Bu yönetmeliğin iptali için davalarımızı hazırlıyoruz.”