Radon gazının çok eski zamanlardan beri insanları etkileyen bir gaz olduğunu söyleyen Emirhan, şöyle konuştu:
“Radon gazı radyoaktif bir gaz ve bu, etrafına enerji yayan parçacıklar demek. İnsanlara zarar verme potansiyeli olan bir gaz. Radon dediğimiz gaz kendi bünyesinden bir parçacık atıyor ve bronşlarınıza aldığınız zaman sizin dokularınıza zarar veriyor. Sigaradan sonra akciğer kanserinin ikinci sebebi oluyor. Sigara da içmiyorsanız akciğer kanserinin fiziksel nedenlerinden birincisi radon gazına maruz kalmak oluyor. Bulunduğumuz her bölgede maalesef var. Özellikle kapalı ortamlarda birikip bizi radyoaktif olarak etkileme düzeyi artıyor.”
‘Zemin katlarda radon gazıyla karşılaşıyoruz’
“Apartmanların, kapalı mekanların, müstakil evlerin alt katlarında sabahtan akşama kadar kapalı kaldığında bile radon seviyesiyle karşılaşıyoruz. Bu konuda farkındalığın yavaş yavaş arttığını görüyoruz. İç mekanlarda yaptığımız ölçümlere ilişkin çok çeşitli çözümlerimiz mevcut. Bu ölçüm cihazlarının ucuzu da var pahalısı da. Bunların güvenilirliğinin ispat edilmesi gerekir. Aldığınız ölçüm cihazının bir güvenilirlik belgesinin olup olmadığının araştırılması çok önemli."