Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan'ın da bulunduğu 30'dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan, hakkında hazırlanan 4 yeni dava çerçevesinde tekrar hakim karşısına çıktı. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen ilk davada tutuklu sanık Seçil Erzan ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya tutuksuz müşteki sanık Mojtaba Haghani de katıldı.
Şubeye baklavalar getirirdi, gayet keyifli gelirdi
Duruşmada savunma yapan sanık Erzan, "Mojtaba Haghani üniversiteden çok yakın arkadaşımın eşidir. 2020 - 2021 döneminde borç-alacak şekilde para alışverişi oldu aramızda. Para bulmak zorunda olduğum dönemlerde Mojtaba'dan destek istedim, daha sonra faiziyle birlikte geri aldı. Bozcaada'nın ipotekli olduğu dönem ipoteği kaldırıp satmayı planlıyordum. Mojtaba ile 'ne yapabiliriz' diye oturup konuştuk, kendisi Süleyman Aslan ile zaten tanışıktı. İkisi de çok sık şubeye gelirdi, hatta Mojtaba gayet keyifle gelirdi şubeye baklavalar falan da getirirdi. Oturup konuştuk ve ben 'Süleyman Aslan bana o parayı vermez' dedim. Bana 'ben görüşür hallederim, bana güven' dedi. Sonra da istediğim parayı 4 milyon almak şartıyla kabul etmişti. Ayrıca Aslan'dan 10 milyon para alıp 14 milyon olarak ödedim ama seneti alamadım. Süleyman Aslan'a fazladan 3 milyon dolar ödedim ve senetleri alamadım" dedi.
'Yüzümde sigara söndürüldü'
"Bir banka müdürü banka fonu için senet mi imzalatır? Kapının önünde para verilir? Herkes neyin ne olduğunu biliyordu. Ben Mojtaba'dan borç aldım ve faiziyle geri ödedim. Ona borcum kalmamıştır. Beni de her zaman senet için arardı fon için değil. Sonradan onunla aramızda çok ciddi problemler oldu, bana çok kötü davrandı, Merve ve Tanın ile birlikte. Beni Merve'nin ofisine çağırırdı, kapıyı Mojtaba açardı.
Odaya kitlenirdim, ofiste yüzümde sigara söndürüldü. Su bardakları fırlatıldı. Bana 'bir fon var siz Fatih Terim ile bu parayı yediniz, Hakan Ateş ile kaçırdınız' diye ütopik şeyler söylüyorlardı. Denizde kum Seçil'de para, yani böyle bir paranın varlığını düşünüyorlardı. Böyle bir para, böyle bir fon yok diyordum bana 'Seçil bul' diyorlardı. Ne yaparsan yap bu parayı getir diyorlardı. Çok seviliyordum o zamanlar, herkes beni el üstünde tutuyordu, saçımın teline zarar gelse 50 kişi geliyordu. Para bir yerden geliyordu ve herkes ne olduğunun çok da farkındaydı."
Savunmasına devam eden Erzan, "Dolarlar olduğunu ve evde küçük bir kasaya koyduğumu söylüyorlar. O kasada annemin tomografisi, beyin MRları vardı. O kasa giyinme dolabının içindeydi ve ben kasanın şifresini bile bilmiyordum. Hatta annemin eli şiştiği için alyansını takamıyordu o da içindeydi. Kasayı evdekiler kapatırdı zaten ben açamazdım bile. Kasa olayı budur. Süleyman Aslan toplantıda olduğum halde beni sürekli görüntülü arardı, nerede olduğumu sürekli gösterirdim, telefonu kapatsam şubeye gelir diye korkuyordum" diye konuştu.