Ameliyatın nasıl gerçekleştirildiğini anlatan Op. Dr. Toygar, şunları söyledi:
“Bu ameliyat dünyada ilk kez bizim topraklarımızda milattan sonra 150. yılda Bergama’da yapılmış. Tabi yakın tarihimizde yapılan ameliyatların çoğu hasar görmüş gözler için yapılan ameliyatlardı. Son yıllarda bildiğimiz dövme pigmentleriyle yapılan ameliyatlar gündeme girdi. Şu an ise fento lazerle bir tünel oluşturulup göz içerisine pigment verilen bir ameliyat. İlkini bundan 9 yıl önce İspanya’da bir hoca yaptı. Son yıllarda ise yaygınlık kazanmaya başladı. Güvenilir olduğu ortaya çıktığından beri de daha rahat bir şekilde uygulanıyor.”
Oluşabilecek komplikasyonlara değinen Toygar, sözlerine şöyle devam etti:
“Bugüne kadar göz rengi değiştirme ameliyatlarında çok enteresan yöntemler uygulandı. Ama ilk yöntemlerden biri irisin üzerine silikondan yapılma bir materyali koyma şeklindeydi. Ben bu ameliyatı Libya’da bombadan hasar görmüş hiç görmeyen bir göze yapmıştım, hakikaten diğer gözün aynısını yapabiliyorsunuz. Ama bu ameliyatı estetik amaçlı yapmamak gerekiyordu çünkü gözün içerisinde yeni bir şey koyduğunuz zaman göz tansiyonuna yol açabiliyordu. Zaten yıllardır lazerle uğraştığımız için bize çok uygun ve elimize yatkın geldi. Her ameliyatta olduğu gibi komplikasyonlar olabilir ama bu komplikasyonlar hiçbir zaman miyop ameliyatından daha fazla değil. Özel bir aplikasyonda hastanın gözünün fotoğrafını çekiyoruz ve hastaya simülasyonla renkleri gösteriyoruz. Yapılan ameliyat simülasyondan biraz daha iyi oluyor. 6 farklı cilt rengi var, rengi bunlara göre seçmek gerekiyor. Temel renkler aslında mavi, yeşil ve bal rengi gibi renkler. Bunları bizim hastalarımız zaten çok iyi biliyorlar çünkü kontakt lens kullanıyorlar. Değiştirmek istendiğinde gözü aynen geri döndürmek mümkün değil.”