‘NATO’ya karşı örgütlü öfkeyi sürdüreceğiz’
“Bizim somut taleplerimiz var. Bu sadece deşifre etme, karşı durmanın ötesinde. Türkiye’nin NATO ile tüm ilişkilerinin kesilmesi, Türkiye’nin NATO’dan kurtulması. NATO askeri ile, üssü ile Türkiye’den çıkacak. NATO’nun kuruluşu halklara karşı bir kuruluş, halkların örgütlenmesi, bilinçlenmesine karşı bir kuruluş. Dolayısıyla bu gücü, bağımsızlık talebini yaratabilirsek etkili bir taraf oluşturabileceğimizi düşünüyorum. Biz bu örgütlü öfkeyi sürdüreceğiz.”
‘Amacımız ülkenin bağımsızlığı’
“Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi bu ülkedeki aydınlar, işçiler, emekçilerin oluşturduğu bir platform. 15 Eylül’de İstanbul-Kartal’dan bir yürüyüşe başladık. NATO’ya ve emperyalist savaşa karşı göreve’ dedik ve ülkenin bağımsızlığı için bir yürüyüş başlattık. Bu yürüyüşü asfalt aşındırmak olarak görmemek lazım. Biz bir buluşma rotası çizdik.”
‘NATO karşıtlığı yeni bir şey değil’
“Bu ülkede NATO’ya karşıtlık yeni bir şey değil, kimse şaşırmıyor. NATO ile İsrail’i bağlamak, bu emperyalist savaşla, bu çatışmalarla hepsinin bir arada ilişkide olduğunu göstermek, ABD’nin sadece askeri bir güç olarak değil, bir bağımlılık patronu olarak bu ülkeye nasıl bir boyunduruk koyduğunu göstermek gittikçe yakıcılaşıyor. Nereye gittiysek yolda alkış aldık, yürüyüş kortejine katılım oldu, davet edildik. Ülke gündeminde İsrail, ABD karşıtlığı çok güncel, karşılığını buluyor. Bu buluşmaları hedeflemiştik. Yani uğradığımız duraklarda sesimizi çoğaltarak ilerlemeyi hedeflemiştik, ki gerçekleşiyor. Cumartesi günü İncirlik’te olacağız. Sonrasında da bu sesimizi çoğaltma halini devam ettirmeyi düşünüyoruz.”
‘Yürüyüşümüzü haklı çıkaracak nedenler ardı arkasına geliyor’
“Bu yürüyüşe 15 gün önce başladık, çağırısını 1 Eylül’de yapmıştık. O kadar arkası arkasına bu yürüyüşün gerekliliğini doğrulayan şeyler gelişti ki. Biz çağırıyı yaptık, İzmir’de bir Amerikan savaş gemisi İzmir’e dayandı; aynı gemi oradan İsrail’e destek götürdüğünü bildiğimiz bir gemiydi. Onun arkasından Ukrayna-Rusya gerilimi arttı, NATO askeri komitesi bunun bir savaşa doğru gidişine onay veren açıklamalar yaptı; o yetmedi iki gün önce Lübnan’da İsrail saldırılarının ne kadar acımasız olduğu doğrulandı, şimdi Lübnan halkı tehlikede. ‘Nereden çıktı bu yürüyüş’ dedirtmeyecek konular, gündemler zaten arka arkaya geliyor.”