ABD Başkanı Joe Biden ve Hindistan, Japonya ve Avustralya başbakanları geçtiğimiz Cumartesi günü QUAD toplantısında, Doğu Çin Denizi ve Güney Çin Denizi’ndeki durumla ilgili ciddi endişelerini dile getirirken, endişenin ana kaynağı olarak doğrudan Çin'in adını vermediler. Aynı zamanda, Batı medyasında yer alan haberlere göre Biden, mikrofonlar açıkken Çin'in bölgede saldırgan davranmaya devam ettiğini söyledi, ancak bu açıklamanın ‘kapalı kapılar ardındaki’ görüşmelerde, medyanın erişimi olmadan yapılması gerekiyordu.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, bugünkü basın toplantısında, QUAD toplantısını değerlendirdi.
Lin, “QUAD, ABD'nin Hint-Pasifik Stratejisinde, bölgedeki ana liderlik mekanizması olarak konumlandırılıyor ve Washington'un Çin'i çevreleme ve Amerikan hegemonyasını sürdürme aracı olarak kullanılıyor” dedi.
Hint-Pasifik Stratejisi’nin ‘Çin tehdidini’ abartma yoluyla Çin'i dışlamak ve çevrelemek için fikir birliği oluşturmaya çalıştığını söyleyen Çinli diplomat, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
ABD, Çin'i hedef almadıklarını tekrarlayıp duruyor ama zirvenin ilk konusu Çin'di. Bu zirvede sürekli Çin konuşuldu. Hiç tereddüt etmeden yalan söylüyorlar ve ABD medyası bile buna inanmıyor.
Çin’in, ülkeler arasındaki işbirliğinin üçüncü tarafların çıkarlarına zarar vermek bir yana, üçüncü tarafları hedef almaması gerektiğini her zaman savunduğunu anımsatan Lin, her türlü bölgesel girişimin bölgedeki genel eğilimleri takip etmesi ve bölgesel barış, istikrar ve refaha katkıda bulunması gerektiğini kaydederek şunu dedi:
ABD, hegemonyasını sürdürme ve Çin'i çevreleme saplantısından vazgeçmeli ve bölge ülkelerini araç olarak kullanmayı bırakmalı.
QUAD (Quadrilateral Security Dialogue/Dörtlü Güvenlik Diyaloğu) 2007 yılında dönemin Japonya Başbakanı Şinzo Abe tarafından “özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi değerlerini paylaşan” dört ülkenin gayrı resmi bir danışma mekanizması olarak hayata geçirildi. Japonya ve Avustralya, ABD'nin müttefiki iken, ABD’nin müttefiki olmayan Hindistan, büyük ölçüde Hint-Pasifik bölgesinde artan rolü ve Çin’le karşı karşıya gelmesi nedeniyle Dörtlü'ye dahil edildi.