Güçlü Özgan’ın sorularını yanıtlayan Üsküdar Üniversitesi Siber Güvenlik Anabilim Dalı Başkanı Dr. Ahmet Şenol, İsrail’in Hizbullah’a düzenlediği çağrı cihazlı saldırı ve çağrı cihazlarının patlatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Şenol, şunları söyledi:
“Kullandığı iddia edilen cihazlar aslında 1980’lerin teknolojisi. Hala bazı sağlık personelinin bu çağrı cihazlarını kullandığı söyleniyor. Söz konusu cihazın kamerası ve ses kaydı alma özelliği bulunmuyor. Hizbullah tarafı bu cihazları kullanırken kötü yazılım yüklenmesi veya ses dinlenilmesi açısından önlem almak istemiş olabilir. Tüm elektronik cihazların üzerinde bir donanım ve yazılım var. Bu donanım bazen açıklık barındırır bazen de üretici firma uzaktan kontrol edebilmek için arka kapı bırakır bazen de üretici firmanın bulunduğu hükümet buna zorlar. Cihaz ne kadar karmaşık ise saldırı yüzeyi o kadar geniş kabul edilir. Bu cihazların uzaktan patlatılma ihtimali daha düşük görünüyor ancak patlamanın şiddeti sanki bunun daha çok bir plastik patlayıcı kaynaklı olduğunu gösteriyor. Hakim görüş, Hizbullah bu çağrı cihazlarını tedarik ederken İsrail’in bir şekilde sızdığı ve bu cihazlara patlayacak şekilde düzenek hazırlandığı yönünde.”
‘Vatandaşın endişelenmesine gerek yok’
‘Vatandaşların cihazları açısından endişelenmesi gerekir mi?’ sorusunu yanıtlayan Şenol, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu normal bir batarya patlaması gibi görünmüyor. Dolayısıyla vatandaşlarımızın endişelenmesine gerek yok. Cihazlarda arka kapı bırakılması özellikle organize olan örgütleri dinleme amaçlı yapılıyor. Normal vatandaşa içinde patlayıcı olan bir cihaz satacak halleri yok. O yüzden en fazla dinleme yapabilirler. Veya ışığını açmayacak şekilde kamerayı açıp kayıt yapabilirler. Bunu da çok önemli kişiler, önemli siyasetçiler veya iş adamları için yaparlar. Normal vatandaşın endişelenmesine gerek yok.”