YAŞAM

Uzmanı anlattı: Türkiye yapay zeka çağına ne kadar hazır?

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un "Türkiye Yapay Zeka Çağına Hazır" başlığıyla yazı kaleme aldığı yazı, ülkenin yapay zeka konusunda ne noktada olduğu tartışmasını beraberinde getirdi. Prof. Dr. Ali Murat Kırık'ın Sputnik'e yaptığı açıklamada yapay zeka sebebiyle Türkiye'nin önündeki fırsat ve olası riskleri anlattı.
Sitede oku
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığınca yayınlanan "Ayın Tarihi" dergisinde, "Türkiye Yapay Zeka Çağına Hazır" başlığıyla baş yazı kaleme almış, bu yazı akıllara 'Yapay zeka nedir? Hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Yapay zekanın tehlikeleri neler? Türkiye yapay zeka alanında hangi atılımları yapıyor? Türkiye gerçekten yapay zeka çağına hazır mı? ' sorularını getirdi. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Murat Kırık Sputnik'e verdiği özel röportajda 'İnsanların saatlerce sürebilecek hesaplamaları saniyeler içinde yapabilmesi, yapay zekayı birçok alanda vazgeçilmez kılıyor.' diyerek yapay zekanın önemine parmak basıyor. Peki özünde yapay zeka aslında nedir? Türkiye gerçekten yapay zeka çağına hazır mı? Detaylar Sputnik'in derlemesinde.

'Yapay zeka etik ilkeler doğrultusunda geliştirilmeli ve kullanılmalı'

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığınca yayınlanan "Ayın Tarihi" dergisinde, "Türkiye Yapay Zeka Çağına Hazır" başlığıyla baş yazı kaleme aldı. Altun, 21. yüzyılda hızla ilerleyen teknoloji, medya ve iletişim dünyasını köklü bir şekilde dönüştürdüğünün altını çizerken bu dönüşümde yapay zekanın önemli bir rol oynadığını ve bilgiye erişimden içerik üretimine kadar geniş bir etki alanı bulunduğunu belirtti. Yapay zekanın haberlerin otomatikleştirilmesi, içeriklerin kişiselleştirilmesi ve reklam hedeflemesi gibi birçok alanda kullanıldığını söylerken bu teknolojinin toplumsal adalet ve temel değerleri tehdit etme potansiyeline sahip olduğunu ve bu nedenle etik bir çerçevede ele alınması gerektiğini de vurguladı.

'Yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanması sürecinde, toplumun geneli için ne tür etkiler doğuracağı göz önünde bulundurulmalıdır'

Altun, yapay zekanın medya üzerindeki en büyük sorunlarından birinin bilginin doğruluğu ve güvenilirliği olduğunu belirtti. Algoritmaların insan müdahalesi olmadan içerik üretebilmesi ve bu içeriklerin geniş kitlelere hızla ulaşabilmesi, yanlış bilgi ve dezenformasyonun yayılmasını kolaylaştırmasına değinirken yapay zekanın etik ilkeler doğrultusunda geliştirilmesinin ve kullanılmasının bu sorunları önlemede kritik bir rol oynadığını vurguladı.
Yapay zeka teknolojilerinin medya üzerindeki etkisinin, sadece içerik üretimi ve yayılımıyla sınırlı kalmayacağının altını çizen Altun, şunları kaydetti.

" Medya, toplumu bilgilendirme ve kamuoyu oluşturma işleviyle, demokrasi için vazgeçilmez bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, yapay zeka teknolojilerinin medya alanında kullanılması, toplumsal adalet ve şeffaflık ilkelerine uygun olarak yönetilmelidir. Algoritmaların tarafsızlığı, şeffaflığı ve hesap verebilirliği, medya etiği açısından temel gerekliliklerdir. Yapay zeka konusunda dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de, bu teknolojinin toplum üzerindeki etkileridir. Yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanması sürecinde, toplumun geneli için ne tür etkiler doğuracağı göz önünde bulundurulmalıdır."

Prof. Dr. Ali Murat Kırık: Yapay zekanın hem günlük hayatımızı kolaylaştıran uygulamalarda hem de endüstriyel ve bilimsel araştırmalarda büyük bir devrim yaratmasını sağlıyor

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Murat Kırık'ın Sputnik'e verdiği röportajda "Yapay zeka, insan beyninin çalışma prensiplerine benzer şekilde, deneyimlerden ders çıkararak daha iyi sonuçlar üretmeyi hedefler" diyerek yapay zekanın temel çalışma prensibine değinmiş, yapay zekayı şu sözlerle tanımlamıştır; 'Yapay zeka, kısaca, makinelerin insan gibi düşünmesini, öğrenmesini ve kararlar almasını sağlayan bir teknolojidir. Yapay zeka, insan beyninin çalışma prensiplerine benzer şekilde, deneyimlerden ders çıkararak daha iyi sonuçlar üretmeyi hedefler. Hızlı veri işleme yeteneği ve doğru tahminlerde bulunabilmesiyle öne çıkar. İnsanların saatlerce sürebilecek hesaplamaları saniyeler içinde yapabilmesi, yapay zekayı birçok alanda vazgeçilmez kılıyor. Ayrıca, sürekli olarak öğrenme ve kendini geliştirme kapasitesi sayesinde, zamanla daha da akıllı ve etkili hale gelir. Bu özellikler, yapay zekanın hem günlük hayatımızı kolaylaştıran uygulamalarda hem de endüstriyel ve bilimsel araştırmalarda büyük bir devrim yaratmasını sağlıyor.'

'Yapay zekanın aldığı kararlar her zaman şeffaf olmayabilir, bu da etik sorunlara yol açabilir'

Yapay zekanın tehlikelerine değinen Kırık 'Yapay zekanın aldığı kararlar her zaman şeffaf olmayabilir, bu da etik sorunlara yol açabilir' diyerek yapay zeka sistemlerinin tehlikelerini şu sözlerle aktardı;

"Yapay zeka, önyargılı verilere dayanarak hatalı veya adaletsiz kararlar verebilir. Bir diğer tehlike ise, yapay zekanın iş gücünü olumsuz etkileyebilmesidir. Otomasyonun artmasıyla birlikte, birçok meslek grubu işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu durum, ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri artırabilir. Ayrıca, yapay zekanın kontrolsüz bir şekilde gelişmesi, insanların üzerinde olumsuz psikolojik etkiler yaratabilir, çünkü makinelerin her geçen gün daha fazla yetenek kazandığını görmek, bazıları için endişe verici olabilir."

'En büyük atılımlardan biri 2021 yılında duyurulan Türkiye Yapay Zeka Stratejisi'

Teknolojinin gelişmesiyle ilerleme gösteren yapay zeka teknolojilerine Türkiye'nin kayıtsız kalmadığını belirten Prof. Dr. Ali Murat Kırık konuya ilişkin 'Bu alandaki en büyük atılımlardan biri, 2021 yılında duyurulan Türkiye Yapay Zeka Stratejisi oldu. Bu strateji, 2025 yılına kadar Türkiye'nin yapay zeka teknolojilerinde dünya çapında rekabet edebilir bir konuma gelmesini hedefliyor. Ayrıca, TÜBİTAK'ın bünyesinde kurulan Yapay Zeka Enstitüsü, bu alandaki bilimsel araştırmaları ve uygulamaları desteklemeyi amaçlıyor. Kamu ve özel sektörün iş birliğiyle yürütülen bu projeler, Türkiye'nin dijital dönüşüm sürecinde yapay zekanın etkin bir şekilde kullanılmasını sağlıyor.' diyerek Türkiye'nin attığı adımlardan bahsetti.

'ASELSAN ve TUSAŞ gibi savunma sanayii kuruluşları, yapay zeka tabanlı sistemler geliştirerek, ülkenin güvenlik teknolojilerinde öne çıkmasını sağlıyor'

Türkiye'deki yapay zeka çalışmaları, savunma sanayii, sağlık, tarım ve eğitim gibi birçok farklı sektörde kendini gösterdiğine değinen Kırık yapay zeka kullanılan alanları şu sözlerle anlatıyor ; 'Özellikle ASELSAN ve TUSAŞ gibi savunma sanayii kuruluşları, yapay zeka tabanlı sistemler geliştirerek, ülkenin güvenlik teknolojilerinde öne çıkmasını sağlıyor. Sağlık alanında ise, yapay zeka destekli tanı ve tedavi sistemleri üzerine çalışmalar yürütülüyor. Bu sayede, hastalıkların erken teşhisi ve kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri gibi konularda önemli ilerlemeler kaydediliyor. Eğitim sektöründe ise, yapay zeka tabanlı öğrenme yönetim sistemleri geliştiriliyor ve bu da öğrencilere daha kişiselleştirilmiş ve etkili bir eğitim sunulmasına olanak tanıyor'

'Yapay zekanın ileri gitmesi için atılması gereken adımlar var'

Yapay zekanın ileri gitmesi için atılması gereken bazı adımlar olduğuna değinen Kırık nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti. Bu önemin altını şu sözlerle çizdi;

"Üniversitelerde ve araştırma merkezlerinde yapay zeka alanına yönelik programların artırılması, Türkiye'nin bu alandaki yetkinliğini artıracaktır. Ayrıca, yapay zeka alanındaki yerli ve milli çözümlerin geliştirilmesi, dışa bağımlılığı azaltarak Türkiye'nin stratejik avantaj elde etmesini sağlayabilir. Son olarak, yapay zeka uygulamalarının etik boyutlarının da dikkate alınması, bu teknolojinin güvenli ve adil bir şekilde kullanılmasını garanti altına alacaktır."

'Altun’un bu değerlendirmesi, Türkiye'nin uluslararası arenada da etik ilkelerden ödün vermeden yapay zeka teknolojilerini uygulamaya kararlı olduğunun altını çiziyor'

Fahrettin Altun'un "Türkiye Yapay Zeka Çağına Hazır mı?" başlıklı yazısının Türkiye'nin yapay zeka teknolojilerini benimseme sürecindeki kararlılığını ve bu sürecin etik, toplumsal ve ekonomik boyutlarını vurgulayan önemli bir değerlendirme olarak öne çıktığına değinen Prof. Dr. Ali Murat Kırık Fahrettin Altun'un yazısını şu sözlerle değerlendirdi; 'Altun, yazısında yapay zekanın sadece teknolojik bir ilerleme olarak değil, aynı zamanda medya, iletişim ve toplumsal yapılar üzerinde derin etkiler yaratacak bir dönüşüm aracı olarak ele alınıyor. Özellikle, yapay zekanın medya sektöründe bilginin doğruluğu, güvenilirliği ve etik ilkeler çerçevesinde kullanımı konusunda dikkatli olunması gerektiğine vurgu yapıyor. Altun’un bu değerlendirmesi, Türkiye'nin uluslararası arenada da etik ilkelerden ödün vermeden yapay zeka teknolojilerini uygulamaya kararlı olduğunun altını çiziyor. Toplumsal faydayı gözeten, insan odaklı bir perspektif benimsenmesi gerektiğini savunarak, teknolojinin insanlık yararına kullanılması gerektiğini vurguluyor. Bu bağlamda, Türkiye’nin yapay zeka çağını karşılarken, etik sorumluluklarını da göz ardı etmeyen bir yaklaşım sergilediği görülüyor. Bu yazı, Türkiye'nin yapay zeka konusunda hem ulusal hem de uluslararası düzeyde sorumlu bir duruş sergilemeye devam edeceğini göstermesi açısından olumlu ve ileriye dönük bir vizyon sunuyor.' dedi.

Türkiye yapay zeka çağına hazır mı?

Peki, Türkiye yapay zeka çağına hazır mı? Prof. Dr. Ali Murat Kırık bu soruyu şu sözlerle yanıtlıyor;

"Türkiye, yapay zeka çağına adım atmak için önemli adımlar atmış olsa da, tamamen hazır olduğunu söylemek için henüz erken. Ülkede yapay zeka alanında yapılan çalışmalar ve stratejik planlar umut verici; ancak bu teknolojinin yaygınlaşması ve etkili bir şekilde kullanılabilmesi için daha fazla altyapı yatırımı ve insan kaynağına ihtiyaç var. Özellikle eğitim ve araştırma alanlarında daha fazla yatırım yapılması, yapay zeka uzmanlarının yetiştirilmesi ve yerli teknolojilerin geliştirilmesi önemli bir gereklilik. Bunun yanı sıra, yapay zekanın etik ve hukuki boyutları konusunda da bazı düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor. Yapay zeka sistemlerinin adil ve şeffaf bir şekilde geliştirilmesi, toplumun bu teknolojiye olan güvenini artıracaktır. Türkiye'nin yapay zeka çağına tam anlamıyla hazır hale gelebilmesi için, bu alanlardaki eksikliklerin giderilmesi ve teknolojiye yönelik toplumsal bilinçlenmenin artırılması gerekiyor. Bu süreç, zaman ve kararlılık gerektirse de, doğru adımlar atıldığında Türkiye'nin bu alanda önemli bir oyuncu olma potansiyeli var."

2024 Türkiye yerel seçimleri
Fahrettin Altun: Dezenformasyon kampanyalarını bertaraf etmek için etkin bir çalışma yürütüyoruz
Yorum yaz