‘Tel Aviv’deki patlama Filistinlilerin ortak eylemi’
“Direnişin bu katliamlara karşı, Gazze’deki insanların, çocukların, sivillerin hayatını hedef alan atışları işgalci İsrail’in içine taşımayı karar aldı. İşgalci İsrail’i gerçek bir baskı altına almak için bunu stratejik bir silah olarak görebiliriz. ‘Bu ateşten sadece biz yanmayacağız, siz de yanacaksınız. Bu kolay bir işgal olmayacak. Burada işgalci olarak kalmaya karar vermişseniz bunun bedelini ödemek zorundasınız’ Bu birinci mesajdı. Başka bir mesajı da ‘baskılarınız, soykırımlarınız bizi yıkmadı. Biz hala ayaktayız ve sizin en güvenli hissettiğiniz noktalarınıza kadar ulaşabilecek durumdayız’ Bu eylem bu şekilde iki mesaj vermeye çalıştı. Bunun devamının gelmesi bekleniyor. Direnişin yaptığı açıklamaları analiz ettiğimizde bu mesajı veriyorlar. Katliamlar sürdükçe bu eylemlerin devamını getirme sözü vermiş oldular.”
‘İsrail’e büyük yanıt henüz verilmedi, verilmeli’
“8 Ekim’de başlayan hem Yemen’den hem Hizbullah’tan destek operasyonları vardı. Bunlar devam ediyor. Şimdi beklenen o büyük yanıt. Çünkü bu yanıt sadece Gazze halkına destek olmakla değil, bölgedeki direnişin, çatışma şartlarını kurmak için ve savunmak için bekleniyor. Bu yanıt gelmeli. Eğer bu yanıt gelmezse işgalci İsrail’den daha büyük ve daha küstahça adımlarla karşı karşıya kalacağız. Bence Hizbullah, Yemen ordusu bunu çok iyi biliyor. Ama İşgalci İsrail ABD destekleri ile bu yanıta karşı her fırsatta bir takım engeller koymaya devam ediyor.”
‘İşgalin sahibi ABD ve Batı’
“ABD, bölgede İsrail diye bir şey olmasaydı da yeni bir İsrail inşa ederdi. İşgalci İsrail ABD’nin ve Batının desteğiyle insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir soykırım yapıyor. 35 yıldır barış dedikleri uydurulmuş bir şey. İşgalci İsrail ABD’nin projesi. Yaklaşık 6 saat şaşkın kalan bir İşgalci İsrail ile karşı karşıyaydık. ABD’nin desteği olmasa hiç bir şey yapamayacaklardı.”
‘Müzakereler tiyatroya dönüştü’
“HAMAS Biden’ın teklifini ve Güvenlik Konseyi’nin onayladığı teklifi de kabul etti. Bu, geçtiğimiz Temmuz’un 2’sinde. Bu bütün arabuluculara iletildi; Katar’a, Mısır’a ve ABD’ye. Hatta Birleşmiş Milletler’e de iletildi. Yine de Biden bunu görmezden geldi. HAMAS’ın lideri Haniye’nin öldürülmesi ile karşı karşıya kaldık. Ben barışın yanında olayım, ateşkes için çaba göstereyim ama sen yine de bu müzakerelerin başında olan kişinin öldürülmesini destekliyorsun ve onay veriyorsun. Bu gerçek tavırlarını ortaya çıkarmış oluyor. ABD’nin Haniye’yi katletmesinden sonra sanki hiçbir şey olmamış, kırmızı çizgiler geçilmemiş gibi müzakerelerden bahsetmeye çalıştılar. Dünyanın dikkati ABD’nin tiyatrosu ile başka bir yöne çekilmiş durumda.”
‘Yeni teklifi Filistinliler kabul etmez’
“Yeni bir müzakere başlatıyoruz dediklerinde ise direniş şunu dedi; ben 2 Temmuz’da Biden’ın ve Güvenlik Konseyi’nin teklifini kabul ettik. ABD açık bir şekilde tiyatro oynamak istedi. Sadece bir zaman kazandırmak ve bütün katliamlar bir şemsiye altında yapılması için, ‘biz elimizden geleni yapıyoruz’ diyebilmek için. Biden’ın teklifi, Güvenlik Konseyi’nin teklifi Netanyahu tarafından ABD destekleriyle yok edildi. Bu teklifte kalıcı bir ateşkes yok. Yani ‘istediğimiz zaman saldırabiliriz’ deniyor. Bu teklif sadece esirlerin çıkarılmasına yönelik bir tekliftir. İkincisi Gazze içinden bir geri çekilme yok. Gazze’de işgal edilen noktalarda işgalci askerler kalacaklar. Mısır ve Filistin arasındaki askeri ve işgal edilmiş bölge aynı kalacak. Rafah sınır kapısı işgalci İsrail’in kontrolünde kalacak. Gazze’nin Doğusunda bulunan sınır noktalarında işgal güçleri de bulunacak. Bu hiçbir şekilde kabul edilebilecek bir teklif değildir ve daha önceki bütün teklifleri yok eden bir tekliftir. Bu tamamen bir teslim çağrısıdır. Kendileri de direnişin bunu kabul etmeyeceğini biliyorlar. Hatta Katar ve Mısır da bu teklife karşı çıktılar. Bu bütün konuştuğumuz noktalara aykırıdır. Bütün bunlardan İsrail bir zaman kazanmış oluyor. Bu zaman içinde dünya bunları konuşurken İsrail Gazze’de inanılmaz katliamlar yapıyor. Bu ayın başından bugüne yaklaşık 15 okul, çadır kentler bombalandı. Bu okullar yerinden edilmiş insanlar için tahsis edilmiş. Buralarda on binlerce hatta yüz binlerce insan var.”