UAEA’nın yazılı açıklamasında, TEPCO'nun 9 Ağustos 2024 tarihinde Fukushima-1 nükleer santralinin 2. ünitesinde su sızıntısı tespit ettiğine dair bilgi alındığı ifade edildi. Kullanılmış yakıt soğutma sistemi pompa odası ve ısı eşanjörü odasından yaklaşık 25 ton suyun sızdığı kaydedildi. Sızan suyun ünitenin zeminindeki drenaja aktığı belirtildi.
TEPCO’nun mevcut aşamada sızıntının santralin diğer tesislerine yayıldığını tespit etmediği kaydedilen açıklamada, sızıntının nedenini araştırmak ve havuzdaki sıcaklık seviyesini değerlendirmek için birincil kullanılmış yakıt soğutma pompasının durdurulduğu belirtilerek şu bilgiye yer verildi:
TEPCO, sıcaklığın normal sınırlar içinde olduğunu ve yaklaşık 46 santigrat dereceyi aşmadığını doğruladı. Bu, 65 santigrat derece olan çalışma sıcaklığı sınırının altında. Odada biriken su seviyesindeki yükseliş durdu, bu nedenle su sızıntısının durduğu belirlendi.
Su sızıntısının binanın içinde kaldığı belirtilirken TEPCO’nun sızan suyu kendi su arıtma tesislerinde arıtacağı kaydedildi.
Bu olayın, arıtılmış suyun okyanusa bırakılmasıyla ilgisi olmadığını vurgulayan UAEA, “Radyasyona karşı koruma standartlarının ihlal edildiğine dair hiçbir bildirim almadık” açıklamasında bulundu.
13 yıldır sorunlar yaşanıyor
Mart 2011'de meydana gelen 9 büyüklüğündeki depremin yol açtığı tsunami, Fukuşima Dai-içi Nükleer Santrali'ndeki 4 nükleer reaktörden 3'ünde hasara yol açmış, radyoaktif serpinti nedeniyle santralin çevresi 'tahliye bölgesi' ilan edilmişti. Santral, yıkıcı deprem ve tsunamiden bu yana radyoaktif su biriktirme sorunuyla boğuşuyor.
Halihazırda Fukuşima Nükleer Santrali arazisinde 1 milyon 340 bin tondan fazla su birikmiş durumda.
Japonya hükümeti, radyasyondan temizlenmiş bu suyu kademeli olarak okyanusa tahliye etme kararını alırken, bu operasyonunun 30-40 yıl sürmesi bekleniyor.
Tokyo’nun bu kararı birkaç ülkede endişelere neden olurken, Çin Gümrük Genel Müdürlüğü, atık su tahliyesinin birinci aşamasının başladığı 24 Ağustos’tan itibaren, Japonya’dan tüm deniz ürünleri ithalatına yasak getirmişti.
Rus tarım ürünleri denetçisi Rosselhoznadzor da 16 Ekim’den itibaren bu yasağa katılmıştı.