EKSEN

‘Herhalde Kamala Harris’e Suriye burada İran burada diye hızlandırılmış kurs veriyorlar’

Şanlı Bahadır Koç, ABD’de ekonomiden dış politikaya ciddi siyasi meselelere dokunmayan, bir başkana suikast girişiminin bile konuşulmadığı sıradışı bir seçim süreci yaşanıyor. Kamala Harris’in bir basın toplantısı bile yapmadığını anımsatan Koç, Trump ile Vance’ın ‘garip’ diye çerçevelendiği bu süreçte liberal medyanın rolüne işaret etti.
Sitede oku
ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçiminde sancılı bir sürecinin ardından ‘taşlar yerine oturdu’. Başkan Joe Biden, Demokratik Parti liderliği ve bağışçıların büyük baskıları altında adalıktan çekilmek zorunda kalırken yerini önseçim yarışından geçmemiş Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e bıraktı. Bu süreçte Cumhuriyetçi Başkan adayı Donald Trump’a düzenlenen suikast girişimi de etkili oldu.
Anketler Trump’ın suikast girişimi sonrası elde ettiği yükselişin Kamala Harris’in adaylığıyla durdurulduğuna işaret ediyor. Trump’ın genç Ohio senatörü JD Vance’ı başkan yardımcısı adayı olarak açıklamasına karşılık Harris de Minnesota valisi Tim Walz’ı seçmiş durumda.
Demokrat ve Cumhuriyetçi kampanyaların kapışması sürerken en dikkat çekici olan gafları ve kahkahasıyla tanınan Kamala Harris’in yazılı metinlerin dışına çıkma riski yaratan röportajlar vermemesi veyahut basın toplantısı yapmaması.
ABD’deki ‘tuhaf’ seçim sürecini siyasi analist Şanlı Bahadır Koç ile konuştuk.

‘Trump, anket sisteminin ayarını bozmuş olabilir’

Şanlı Bahadır Koç’a göre, ABD’deki anketlerin sonuçları ne kadar yansıttığını kestirmek zor. Trump’ın suikast girişiminden kurtulması sonrası yükseliş yakaladığını belirten Koç, son durumda ise Biden’ın çekilmesiyle Demokratların ‘hareketlendiği’ değerlendirmesinde bulundu.
“Son 8 seçimin 7’sinde demokratlar daha çok oy aldı. Oy olarak önde olmaları normal ve beklenir bir durum. Özellikle bahar aylarından bu yana Biden’ın iyice gerilediği belli olmuştu. Sonra suikast gerçekleşti. Trump orada sanırım 3-4 puanlık bir yükseliş yakaladı. Çekici bir aday çıkarmak da mümkün değildi, yardımcısına kaldılar. Oradan bir sıçrama oldu ama bu sıçrama ne kadar geçici onu bilmiyoruz. Kamuoyu yoklamalarında şu anda Kamala Harris bir iki puan önde görünüyor. Bu benim aklıma şunu getiriyor, 2020 seçimlerinde seçimden 2-3 gün önce yapılan ankette ‘17 puanla Biden kazanacak’ demişlerdi ama 2 puanla kazandı. Trump, anket sisteminin ayarını bozmuş olabilir. Yönlendirme ve manipülasyon da yapılıyor olabilir. En azından Demokrat Parti’ye bir hareket geldi, bunu kabul etmek lazım.”

‘Medya Harris’e tek bir zor soru sormuyor’

Şanlı Bahadır Koç, Biden’ın kenara çekilmesinin ardından Kamala Harris’e yönelik medya muamelesine dikkat çekti. Harris’e tek bir zor soru bile sorulmadığını, kadın adayın 15 gündür bir basın toplantısı bile yapmadığını anımsatan Koç, “Herhalde Suriye burada İran burada diye hızlandırılmış kurs veriyorlar” yorumunu yaptı:

“Biden’ın çekilmesinin üzerinden haftalar geçti, daha kadına karşısına geçip onu sıkıştıracak bir tane soru sormadılar. Ayaküstü koridorda yakalıyorlar o da diyor ki ‘15 gün sonra bir basın toplantısı yapabilirim’. Amerikan başkanlığına aday ama bu tavır anlaşılır gibi değil. Medyanın önemli bir kısmı da bunu kabullenip üzerini örtüyor ve ‘iyi taktik’ diyorlar. Bize medyayla ilgili filmler, kitaplar dayayan insanlar şimdi kadının tek bir zor soru sormadan başkan olmasını normal karşılıyorlar. Kadının gerçekten soru sorulduğunda saçmaladığı sabit. Daha önce birçok örnekleri var. Biden bu kadından çok hoşlanmıyordu, 2020 başkanlık seçimi aday adaylığı sırasında televizyon tartışmalarında ırkçı olduğuna dair imalarla ona sataşmıştı. Artık Amerika’da yeni gidenleri hızlı bir şekilde vatandaş yapıyorlar. Daha kadının içerikli tek bir cümlesine rastlamadım. Bu kadında zeka, bilgi, birikim var diyemiyorum. Herhalde Suriye burada İran burada diye hızlandırılmış kurs veriyorlar.”

‘Vance entelektüel bir kişilik ama siyasi tecrübesi eksik’

Trump’ın ise sürekli kamuoyu karşısında olmasına karşın özellikle ABD’de ‘siyahlar’ gibi hassas konularda yanlış anlamalara müsait çıkışlar yaptığını dile getiren Koç, Cumhuriyetçi kampanyadaki sıkıntılara işaret etti. Koç’a göre, Trump’ın başkan yardımcısı adayı Vance entelektüel bir kişilik ama onun da siyasi tecrübesi eksik:

“Trump eskiye göre biraz daha akıllanmış. Bir başkan adayının kurabileceği cümle sayısı sınırlı, onları ırkçılığa harcamamalı bence. Ben olsam ‘Ekonomiden memnun musunuz, bu kadın da Biden’ın ekonomi politikalarını sahiplenecek’ derdim. Kadında bence çok büyük boşluk var. Trump, ‘Bunlar sizi savaşa sokacaklar ben sokmadım, bunlar sınırı açtılar milyonlarca insan akıyor ben oraları kapatmıştım duvar da yapacağım, buradakileri de göndereceğim. Bu kadının hiçbir tecrübesi yok, liderlik özellikleri yok, beni beğenseniz de beğenmeseniz de karizmatik bir liderim’ diyebilir. JD Vance’in bir entelektüel birikimi var. Amerika’daki insanların son on yılda yaşadığı olumsuzlukları birinci elden görmüş. Trump’ın daha entelektüel versiyonu, bu açıdan iyi bir tercih. Ama onun da siyasi tecrübesizliği var.”

‘Obama’ya böyle bir suikast yapılsa ne olurdu?’
Koç’a göre yüzde 80’i liberal ve Demokrat eğilimli şahsiyetlerden oluşan Amerikan medyası öncülüğünde Trump ve Vance’ı ‘tuhaf’ diye niteleyen bir kampanya yürürlükte. Koç, görüntünün öne çıktığı süreçte hiç kimsenin ekonomi başta olmak üzere politik konulardaki içeriklerle alakadar olmamasına işaret etti. Koç yine Trump’ı hedef alan suikast girişiminin geçiştirilmesine de dikkat çekti:

“Amerikan medyasının yüzde 80’i şu an liberal, demokrat eğilimli ve Trump karşıtı. Eskiden cumhuriyetçi olan insanların çoğu bile şu an öbür tarafta. Trump onların altından halıyı çekti. Bu seçimde kazanırsa Trump damarı büyük ihtimalle partiye iyice hakim olacak. Yıllarca muhafazakarlık kasan adamlar şimdi Kamala’ya oy verecek. Kamala’nın muhafazakar hiçbir tarafı yok. Küçük bazı kusurlarla şu an kamuoyu yoklamaları Trump aleyhine bir tercih gibi görünüyor. Vance’i garip diyerek çerçevelediler. Diğer adamdan (Tim Walz) daha normal biri. Kamala aday olduktan sonra öyle bir taarruza geçtiler ki bir baktık liberal televizyonlarda yüzlerce insan ‘Abuk subuk adamlar’ diyerek aynı ifadeleri kullanıyor. Bütün Amerikalılar ve ona oy verenler Trump’ın ne kadar abuk olduğunu zaten biliyor. Ama önerdiği politikalar ve çerçevesinde bir abukluk yok. 3-4 hafta önce Trump’a suikast düzenlendi. Ekrandaki göçmen istatistiklerine bakmak için kafasını çevirmeseydi şu an Trump yoktu, dünya da farklı bir yerdi. Şiddet mi olurdu ne olurdu bilemeyiz. 10-15 sene önce Obama’ya böyle bir suikast yapılsaydı ne olurdu? Sanki şu anda o tetikçi çocuğu araştırmamak için bir çaba harcanıyor. Medya açısından eşit şartlarda değiller. Trump her zamankinden daha popüler. Kamala ekonomiyle ilgili tek bir harf telaffuz etmeden nasıl Trump’ın önüne geçiyor anlamıyorum.”

Yorum yaz