Bangladeş'te ABD yanlısı darbecilerin hükümet karşıtı protestoları sırasında Başbakan Şeyh Hasina Vecid'in ülkeyi terk etmesinin ardından kurulan geçici hükümet için yemin töreni düzenlendi.
Törende başdanışman sıfatıyla geçici hükümetin başına getirilen Yunus, yemin ederek resmen görevi aldı.
Yabancı diplomatlar, sivil toplum kuruluşu üyeleri ve iş insanlarının yer aldığı törene Hasina'nın partisi Avami Birliği'nden temsilci katılmadı.
Nobel ödüllü Yunus kimdir?
Hasina tarafından uzun zamandır rakip olarak görülen 84 yaşındaki Muhammed Yunus, Batı medyası tarafından ‘yoksulların bankacısı’ olarak tanınırken, Grameen Bankası'nı kurması ve milyonlarca insanın yoksulluktan kurtulmasına yardımcı olan bir mikro kredi girişimine öncülük etmesi nedeniyle 2006'da Nobel Barış Ödülü sahibi olmuştu.
Yunus’un, aynı sebepten ötürü sahip olduğu bankada fahiş faiz uyguladığı ortaya çıkmıştı.
Çok sayıda mali suçlamadan ötürü Bangladeş'te mahkum edilen Nobel ödüllü Yunus hakkında, Şeyh Hasina ile aralarındaki soğuk ilişkileri nedeniyle hedef alındığı yönünde birçok iddia ortaya atılmıştı.
Aralarında eski ABD Başkanı Barack Obama, eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve diğer birçok ünlü ismin de bulunduğu bir grup, Şeyh Hasina'ya mektup göndererek Yunus hakkındaki yasal sürecin askıya alınmasını istemişti.
Muhammed Yunus, kurmuş olduğu Grameen Bankası ve öncü çalışmalarından dolayı 2006'da Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştü.
Bangladeş'te neler oldu?
Öte yandan toplumsal gerilim ve kitlesel eylemlerde en hızlı organize edilebilen ve en kolay etkilenebilen kesim olarak bilinen öğrencilerin protestolarında ABD’nin parmağı olduğu giderek daha fazla dile getirilmeye başlandı.
Bangladeş'te 1971'deki Bağımsızlık Savaşı'nda görev alan kişilerin çocuklarına kamuda kontenjan kararının ardından temmuz ortasında öğrencilerin başını çektiği protestolar başlamıştı.
Yüksek Mahkemenin temmuz sonunda kontenjan oranlarını indirmesiyle protestolara son verildiği duyurulmasına ragmen devam eden gösterilerdeki lşddet olaylarından sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi ve öğrenci kanadının yasaklanmasının ardından protestocular, bu kez de gösterilerde hayatını kaybedenler için adalet çağrısıyla sokaklara dökülmüştü.
Başbakan Hasina da protestolarda yaşanan şiddet olaylarına ana muhalefetteki Bangladeş Milliyetçi Partisi (BNP) ile Bangladeş Cemaat-i İslami Partisi'nin neden olduğunu savunmuştu.
Şiddet olayları artarak devam ederken, Başbakan Şeyh Hasina 5 Ağustos’ta resmi konutundan ayrılarak askeri helikopterle Hindistan’a gitmiş, bu sırada göstericiler, Başbakan’ın resmi konutunu basmıştı.
Öğrenci gösterilerinden darbeye giden bu yolu Sputnik’e değerlendiren Hindistanlı emekli Hava Kuvvetleri Mareşali Mateswaran, ABD'nin bencil çıkarları için herhangi bir ülkeyi istikrarsızlaştırmaya yanaşabildiğinin herkes tarafından bilindiğin dikkat çekerek, “Bu olaylarda da radikal İslamcıları desteklediler. Bence asıl etken, ABD'nin Hasina'yı Çin'e çok yakın görüp Hindistan'la dostluğunu görmezden gelmesiydi. Ancak Hasina bağımsız bir aday olarak görülüyordu. ABD onu iktidardan uzaklaştırarak amacına ulaştı” ifadelerini kullandı.
Hintli uzman, Başbakan Hasina'nın demokratik yollarla seçilmiş hükümetini devirmek için öğrenci protestolarından faydalanan ABD'nin müdahalesinin açıkça görülmekte olduğunun altını çizdiği konuşmasını, “Öğrenciler kolay etkilenen bir gruptur ve ne yazık ki bu olayda Hasina'nın istifasını talep ederek Batı'nın etkisine boyun eğmişlerdir” diye sürdürdü.