YENİ ŞEYLER REHBERİ

Türkiye'yi bekleyen elektrik altyapısı krizi ve atılması gereken adımlar

Serhat Ayan’la Yeni Şeyler Rehberi’ne konuk olan İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkanı Haluk Bozali, İzmir ve Diyarbakır’daki elektrik kaynaklı elim olaylar ışığında Türkiye’yi bekleyen elektrik altyapısı krizini anlattı.
Sitede oku
Türkiye’nin elektrik tüketiminin ve elektrik ihtiyacının, iklim değişikliğiyle birlikte katlanarak arttığına dikkat çeken Haluk Bozali, altyapının eskidiğini ve giderek deforme olduğunu belirtti:

“Bugün yaşananlar daha önceden de biliniyordu fakat başımıza geldikten sonra ders alamadığımız için uyarılarımız dikkate alınmadı. Daha sonra yaşanacak ciddi kesintilerinin, ciddi iş kayıplarının habercisi bunlar. İstanbul, elektrik altyapısı ve üstyapısı konusunda alarm veriyor. Geçen hafta bununla ilgili bir basın toplantısı yaptık. Maalesef sesimiz cılız çıkıyor ve yetkililer bu konuda ön alma girişiminde bulunmuyor. Yetkilileri o toplantıda göreve çağırdık. Çünkü elektrik, hayatımızdaki en temel ihtiyaçlardan birisi. Eskiden gelişmemiş toplumlarda, elektriğe bu kadar ihtiyaç yoktu. Artık teknoloji gelişti ve evimize elektrikli ev aletleri girdi. İşlerimiz kolaylaştı ama bunun belli kuralları var. O kurallara uyulmazsa tehlike oluşuyor.

Türkiye ayrıca iklim değişikliğinin kuvvetle hissedildiği bir coğrafya. Artık dört mevsimi doyasıya yaşayacak gibi değiliz. Sıcak bir iklime kavuştuk. Bu sıcaklıkların yükselmesi sonucu klimaya talep arttı. Eskiden kimsenin evinde klima yoktu. Şimdi her evde klima var. Bu klimalar da öyle az buz enerji harcamıyor. Sıcaklarla birlikte ortamınızı soğutmak için ihtiyacınız var. Bu sebepten elektrik kullanımı yoğunlaştı. Bu da altyapıya sıkıntı vermeye başladı. Eğer altyapıya gereken önem verilmemişse, 60-70 senelik trafolar kullanıyorsa, kabloların nereden geçtiği bilinmiyorsa maalesef yarın öbür gün aksilikler yaşanacak.

Eskiden mahallelerde arızalar oluyordu ve birkaç saat içerisinde gideriliyordu. Ama artık maalesef küçük arızalar bile bir günden önce çözülemiyor. Hem yoğunluk var hem de yılların verdiği deformasyon sebebiyle altyapı bir yerden değil on yerden patlıyor.”

Özelleştirmeler sonrasında elektrik dağıtım şirketlerinin maliyetleri düşürmek için çelik zırhlı bakır kablolar yerine zırhsız alüminyum kablolara yöneldiğini vurgulayan Bozali, şu ifadeleri kullandı:

“Isparta’yı biliyorsunuz. Birkaç yıl önce Isparta’da bir haftadan uzun süre elektrik gelmedi kar yağdıktan sonra. Neden? Çünkü altyapıya gereken yatırım yapılmadığı için. Maalesef İstanbul’da yaşanacak olan da bundan sonra bu. Devlet, bu tür faaliyetleri 2013 yılında özelleştirdi. Türkiye’de 21 tane dağıtım şirketi var. Devletin ürettiği elektriği dağıtarak yani bunun altyapısını ve altyapı iyileştirmesini yaparak tüketiciye ulaştırmak durumundalar. Yani var olan sistem devredildi. Yeni talep varsa altyapı yapılacak. Bakım gerekiyorsa o yapılacak. Bu tür hizmetlerin hepsi taşerona verildi yani karşımıza özel şirketler çıktı. Özel şirketler de bu konuda gerekli yatırımı yapsaydı, bu yaşadığımız sıkıntıları belki de hiç konuşmazdık.

Biz artık daha önce bu meslekte bilmediğimiz şeyler gördük. Bakır kablolar çelik zırhlıydı. En dayanıklı üründü. Bu kablo zarar görmesin diye çelik kaplıydı. Zaman içerisinde deforme olması ertelensin isteniyordu. Ama biz nedense artık İstanbul’da bakır kablo göremez olduk. Alüminyum kabloya da razı olduk fakat bunlar çelik zırhlı değil. Bu mutlaka bir yerde patlak verecek. Bir yerde elektrik arızası olduğunda bu geriye doğru da yansıyor ve ekipler anında müdahale edemiyor. Yapılması gerekenler de çok basit şeyler. Bir kere bilimin kurallarından vazgeçmemek lazım.

Altyapı işlerini yapan firmaların bu konuda denetlenmesi lazım. Bakırdan alüminyuma geçilmesi maliyet konusunda tercih edildi. Ama bunun da kuralları var. Alüminyum da bakır kadar iletken değil, değerleri yakın. Ama hem yumuşak hem de dış etkenlere karşı daha dayanıksız. Alüminyum kabloya ilişkin kurallar bile uygulanmıyor. Devlet bu işlerin hepsini dağıtım şirketlerine pasladı. Biz artık Elektrik Teknisyenleri Odası olarak bu denetim mekanizmasında olmak istiyoruz.”

Can kayıplarıyla sonuçlanan İzmir ve Diyarbakır olaylarına değinen İstanbul Elektrik Teknisyenleri Odası Başkanı Haluk Bozali, şeffaflığın artması gerektiğini ve belgesiz herhangi bir ustanın elektrik altyapı ve üstyapı süreçlerinde yer almaması gerektiğini kaydetti:

“İzmir olayı hepimizin canını yaktı. Ama İzmir’e gelene kadar Diyarbakır’da bir olay da vardı. Yangın anızlardan çıktı ama gelen altyapı kablosunun yetersizliğinden oldu. Atılacak adımlarla ilgili otoritelerin konuşması lazım. Ama bunu Türkiye’de yapamıyoruz. Başımıza gelmeden anlamıyoruz. Maalesef altyapı ihalelerimiz şeffaf değil. Elektrik işini yapanlar mutlaka profesyonel olmalı ve belgeli olmalı. İnşaatta sıvacılık vs. her türlü iş ustalıkla yapılabilir fakat elektrikte en ufak bir hatanın dahi telafisi olmuyor. Fakat biz hala ders çıkaramıyoruz. İzmir’deki olayı ele alalım. Yirmi santimlik kabloları oraya koyuyorlar. Caydırıcı birtakım yaptırımların olması lazım. Bize ve mühendislere çok büyük iş düşüyor.

Ben doktorların Hipokrat yeminine sadık olmasını çok önemserim. Bir de mühendislerin işine sadakatini önemserim. Herkes işinin gereğini doğru şekilde yapmalı. Eğer bir iş başkasına zarar oluşturacaksa, siz bunu imzalamamalısınız. Bu tek dağıtım şirketiyle ilgili değil. Üstyapıyla ilgili sıkıntılar da var. Şeffaf çalışma, belgeli teknisyenlerin ve mühendislerin işleri yapması lazım. Mühendislere de bir Hipokrat yemini lazım. Biz de Elektrik Teknisyenleri Odası olarak denetim ve şeffaflık süreçlerinin içinde bulunmak isteriz.”

Yorum yaz