Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun, meslek seçiminde yapay zeka ve teknolojik dönüşüme dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekti:
“Üniversite tercih zamanı, adaylar ve aileleri için stresli geçebiliyor. Doğru tercihi yapabilmek, sınavın kendisi kadar önemli. Yapay zeka ile ilgili meslek seçimi konusu kafa karışıklığı yaratabiliyor. Toplumu etkileyen her değişimden meslekler ve iş kolları da etkileniyor. Teknolojik değişimler, meslekleri ve toplumları doğrudan etkileyen faktörlerden birisi. Yapay zeka, etkisini beklenenden hızlı gösterdi. Bilim insanları tarafından yapay zekanın olumlu ve olumsuz yönleriyle alakalı birçok çalışma yapılıyor. Ancak öngörebildiğimiz tek bir şey var: yapay zeka, iş alanlarını ve mesleklerini süratle değişime uğratacak. O yüzden gençlerin de bu tercih döneminde mesleklere ilişkin kendi ilgi ve yeteneklerini değerlendirirken, teknolojik dönüşümün hedefledikleri meslek alanlarını nasıl etkilediğine ve etkileyeceğine yönelik araştırma yapmaları yerinde olacaktır.”
Yapay zeka dönüşümüyle birlikte nitelikli beyaz yaka çalışanların öneminin artacağını vurgulayan Prof. Dr. Yelkin Diker Coşkun, şunları kaydetti:
“Özellikle teknik ve teknolojik alanlarda ciddi bir dönüşümden söz edebiliriz. Fakat toplumsal yapılar çok hızlı değişim göstermeyecektir. Örneğin hizmet alma ve hizmet verme mantığı. Hizmet sektörlerinin başında gelen sağlık ve eğitim sektörleri, toplum var olduğu müddetçe yaşamaya devam edecektir. İnsanlar da bu kurumlar bünyesinde çalışmaya devam edecektir. O yüzden sağlık alanıyla ilgilenmekten veya insanlara yardım etmekten hoşlanan bir aday bu alanlarda eğitim görecek. Ancak o eğitimin ve hizmetin veriliş biçimi geniş ve erişilebilir bir hale gelecek. Daha yaratıcı, alanını iyi bilen insan gücünün önemi artacak. Beyaz yaka olarak adlandırılan insan gücüne ihtiyaç artacak. Tıp bilgisinin tek başına yeterli olmadığı, o tıp bilgisini yaratıcılıkla sentezleyip, yapay zekanın ortaya koyduğu veri setini kullanarak problemleri çözen sağlık personeli prototipine ihtiyaç olacak.”
Nitelikli eğitim için yükseköğretimin de teknoloji dönüşümüne ayak uydurması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yükseköğretimin doğrudan dönüşmesi bekleniyor. Yapay zeka, teknolojinin girdiği her alanda var. Stanford Üniversitesi bir araştırma yapmış. Yapay zekaya dayalı meslek alanlarında çok yaratıcı işler, yatırım araçları açısından getirisi yüksek işler çok hızlı yapılabileceği için dönüşüm daha hızlı bekleniyor. Bunun ancak nitelikli eğitimle bir arada işe yarayacak bir faktör olduğunu ortaya koymuşlar. Nitelikli eğitimin başında, iyi düzeyde yabancı dil biliyor olmak geliyor. Yapay zeka çıktığı için artık dil öğrenmeye gerek yok deniliyordu fakat ortaya tam tersi bir araştırma çıktı. Bundan 10 yıl önce sosyal medyayla ilgili yapılmış araştırmalarda da bunu görüyorduk. İnsanlar sosyal medyada, kendi fikirlerine yakın olan kişilerle iletişim ağına giriyordu. Yapay zekada da benzer bir durum var. Araştırmaya göre yükseköğretim kurumlarından insanlar nitelikli bir şekilde mezun olabilirse toplumlar bu dönüşüme kolayca adapte olabilecek. Fakat yapay zekayı doğru kullanacak bireyler yetiştirilemezse, yapay zekanın toplumları kandırması da mümkün olacak. Neticede yapay zeka verilere dayanıyor. Veri de en çok nerede üretiliyorsa; bir yapay zeka ekosistemi var sonuçta, o veriler üzerinden bize gerçekler söylenecek. O gerçeklerin bilgisini anlayabilmek, problem çözebilmek ve yaratıcılığı kullanabilmek için bireylerin mesleki alanlarıyla entegre edilmiş nitelikli eğitime ihtiyaçları olacak.”