Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, NTV yayınında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kadınlar için soyadı düzenlemesi
Bu konu çok tartışıldı. Özellikle kadının soyadıyla ilgili AYM’nin iptal kararından sonra bir düzenleme yapmak gerekiyordu. Medeni kanunumuzun ilk halinde kadın evlenmekle kocasının soyadını alır şeklindeki düzenleme sonraki yıllarda kızlık soyadıyla birlikte kocasının soyadını kullanabilir şeklinde değişiklik olmuştu. AYM, ‘Kendi soyadını kullanabilir’ şeklinde bir karara vardı. Buradaki karar TBMM’nin. Medeni kanunumuzun o maddesi iptal edildiği için bir düzenleme gerekiyor. Medeni kanunla ilgili, aile hukuku bahsiyle alakalı bir takım sorunlar var.
Boşanma davalarının uzun sürmemesi lazım. Özellikle kadınların mağduriyeti söz konusu olabiliyor. Uzun süren davalar istemediğimiz durumlara varabiliyor. Boşanma davalarının uzun sürmeden sonuçlanması lazım. ‘Aile hukukunu yeniden gözden geçireceğiz’ demiştim. Bu hemen kamuoyunda ‘Adalet Bakanı medeni kanunu sil baştan yazacağız’ diyor şeklinde eleştiriler oldu. Hala bunu tekrar edenler var. Medeni kanunumuz 2001 yılında baştan sona değişmişti. Dolayısıyla medeni kanunumuz bizim özellikle hem kişiler hem aile hukuku bakımından önemli bir temel kanunumuz. Yıllar içerisinde toplumun ihtiyaçları kapsamında elbette ki değişmesi gereken hususlar varsa TBMM’nin takdirinde olan bir husus. Beni orada söylediğim, aile hukuku sorunlarını ele alacak bir sempozyum yapıyoruz. Sempozyumun çıktıları doğrultusunda önerilerde bulunacağız dedim. Kadının soyadında da böyle bir tartışma söz konusu ediliyor. AYM’nin gerekçesi ortada. Bu gerekçe doğrultusunda TBMM’de milletvekillerimiz en doğru kararı verecektir.
Sosyal medya yoluyla hakaretler arttı. Bunu önlemeye yönelik çalışmalarımız var. Sosyal medya yoluyla işlenen hakaret suçlarını ön elemeye tabi kılmak istiyoruz. Orada da o suçların azaltılmasına yönelik düzenlemeler var.
Türkeş'in Kavala açıklaması
19 Temmuz'da başvuru yaptı, dönüş için gecikme olmadı
Milletvekillerimiz de kendi yakınları olmasa dahi başvurduklarında makul bir süre içerisinde o görüşmeleri biz sağlıyoruz. Sayın Türkeş’in talebi de bu şekildeydi. Bizim bu konuda ‘Görüştürmeyeceğiz’ gibi bir bildirimde bulundurmadan, görüşme gününü kararlaştırmaya çalışırken bir açıklama yaptı. Açıklamasında dosyanın sümenaltı edildiği gibi ifadeler kullanmıştı. Ben kendisini aradım. Adalet Bakanlığı’nda hiçbir dosya sümenaltı edilmez. Bu konuda biraz aceleci davrandınız dediğimde de basının kendisine baskısı olduğunu söyledi.
'Hak arama yolu kapanıyor' dedi ama ben kendisine yakıştıramadım.