EKSEN

‘Sivastopol’a yapılan saldırı bize napalm bombalarını hatırlatıyor’

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, ABD’nin teslim ettiği ATACMS füzeleri ile Sivastopol’da bir halk plajını vurdu. Misket bombaları ile doğrudan sivillerin hedef alındığı terör saldırısını değerlendiren Okay Deprem, napalm katliamlarını hatırlatan bu saldırının arkasında ABD’nin provokasyon arzusunun yattığını dile getirdi.
Sitede oku
Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna ordusunun Sivastopol'un sivil altyapısına misket bombalarıyla donatılmış ATACMS taktik füzeleriyle saldırdığını duyurdu.
ABD tarafından Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'ne tedarik edilen ve misket bombalarıyla donatılmış ATACMS taktik balistik füzelerinin Kırım'ın Sivastopol şehrindeki sahili vurması sonucu 3'ü çocuk 5 sivil hayatını kaybetti. Olayda 151 kişinin yaralandığı bildirilirken, Ukrayna güçleri tarafından Kırım'daki sivil yerleşim bölgelerine doğru fırlatılan 4 ATACMS füzesinin ise havada imha edildiği kaydedildi.
Rusya Savunma Bakanlığı'ndan Sivastopol'e yapılan saldırıyla ilgili tam açıklamada, misket bombalarıyla donatılmış ABD yapımı ATACMS taktik füzesi ile kastılı bir terör saldırısı gerçekleştirildiğini vurguladı.
Kırım bölgesinin Yalta şehrinde bulunan gazeteci ve yazar Okay Deprem ile, Ukrayna’nın ABD suç ortaklığıyla gerçekleştirdiği Sivastopol katliamını konuştuk.

‘Sivastopol’a yapılan saldırı bize Napalm bombalarını hatırlatıyor’

Sivastopol’ün Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından ATACMS taktik balistik füzeleri ile vurulduğu saldırının, Kırım’da doğrudan sivillerin hedef alındığı ilk saldırı olduğunu kaydeden Okay Deprem, bölgede yaşanan travmanın çok büyük olduğunu aktardı. Misket bombaları ile korkunç şekilde yaralanan 150 kişi ve hayatını kaybeden 3’ü çocuk 5 sivil sebebiyle Kırım’a matem havasının hakim olduğunu dile getiren Deprem, her yapının iç içe olduğu Kırım’ın gündüz vakti hedef alınmasının doğrudan sivillerin hedef alınması anlamına geleceğini vurguladı:

“Bu, benzer nitelikte Sivastopol’e düzenlenen ilk saldırı değil. Ancak tabii ki doğrudan sivilleri hedef alan ve sadece sivillerin ölümüyle sonuçlanması niteliğiyle Sivastopol’deki ilk saldırı oldu. Tam da tatil gününe denk geldi. Yazın ortasında yapıldı saldırı. Üstelik gün içinde yapıldı. İlgili terör saldırısının ‘Belirli askeri noktaları hedef aldığını’ iddia ettiler. Bunda gerçek payı bile olabilir ancak bu hiçbir şekilde bu saldırının sonucunu meşrulaştıramaz. Çünkü Sivastopol’ün şehir yapısını ve coğrafyasını belirtmek gerekiyor.

Sivastopol, tüm Karadeniz havzasındaki en önemli Rus deniz üssüne ev sahipliğine yapıyor olsa bile şehir ayrıca tarihten beri tatil bölgesi. Öyle ki, Sivastopol’ün iki büyük koyu var. Çevresinde onlarca irili ufaklı koy ve kumsal var. Hemen hemen her noktada denize girilebiliyor. Dolayısıyla her şey iç içe, dış dışa. Belki de bir askeri geminin geçtiği denizdeki bir noktanın yakınlarında plajlara rastlayabiliyorsunuz. İnsanlar kamp yapıyor. Hepsi yan yana ve iç içe. Birbirlerine çok yakınlar. Dolayısıyla Sivastopol’ü hedef almak, misket bombalarıyla dolu füzelerle hedef almak, otomatik olarak sivilleri de hedef alıyor olmak anlamına geliyor. Bu bize bir yerde napalm bombalarını hatırlatıyor. Bu füzeler, hedef aldığı yerle sınırlı kalmayıp onun ötesinde çok daha geniş bir alanı hedef alıyor ve art arda patlamalara sebep oluyor. Görüntüler bunu kanıtlıyor. İlgili plajın hemen deniz tarafında, büyük bir alana eş zamanlı düşen bir saldırı görüyoruz. İnfilak etkisi var. İnsanların hemen hepsi de bu şarapnel parçaları sebebiyle yaralanması ve ölmesi tesadüf değil. Yaralı sayısı 150’yi geçti. Bu saldırı büyük bir travma etkisi yarattı.

Bu tarz bir saldırı ilk kez oldu. Yalta’da olmama rağmen burada da kısmi bir yas ilan edildi. Eğlence yerleri çalışmadı, müzikler kısıldı. Tabii ki ondan önce gelen turistler vardı. Onlar tatillerine bir şekilde devam etmek durumunda kaldı. Fakat Yalta’ya hatta Kırım’ın tamamına sessizlik hakimdi. Yas ilan edildi öte yandan. Rusya’nın bununla ilgili olarak Ukrayna’daki bazı askeri hedefleri vurduğu bilgileri de aktarıldı ek olarak.”

'Sayın Podolyak başta olmak üzere Ukrayna elitlerine bunu hatırlatmakta fayda var'

Ukrayna’nın görev süresi dolduktan sonra seçimlere gitmediği halde koltuğunda oturmaya devam eden ideri Vladimir Zelenskiy’nin önde gelen danışmanlarından Mihail Podolyak, Sivastopol’deki siviller için “İşgalci sivil” ifadelerini kullanmıştı. Podolyak’ın açıklamasını değerlendiren Okay Deprem, bölgede yaşayan insanların yüzyıllardır orada bulunan toplumlar olduğunu belirtirken, diğer yandan 2022’de başlayan sıcak çatışma ortamıyla Kırım’a yaşanan göçün ciddi bir kısmının etnik Ukraynalılar tarafından gerçekleştirildiğini hatırlattı. Yalta dahil olmak üzere birçok sahilde Ukraynalıların da tatil yaptığını ve Ukraynalılara ait teknelerin de bulunduğunu gözlemleyen Okay Deprem, Ukrayna uyruklu kimseye yönelik hiçbir şekilde agresif tavırlar sergilenmediğini ve bu insanların saldırılara maruz kalmadığını aktardı:
“Podolyak’ın açıklamaları abesle iştigal olarak algılanıyor. Kırım’da 10 seneden evvel düzenlenen yüksek katılım oranlı referandumda, halkın ezici çoğunluğu Kırım Cumhuriyeti’nin, Rusya Federasyonu’nun bir parçası olması yönünde oy kullanmıştı. Bu halk oylaması sonucunda Kırım, Rusya Federasyonu’na bağlanmıştı. Uluslararası gözlemcilerin de denetlediği bir referandumdu bu. Bugünkü Kırımlılar aynı Kırımlılar. Onların gitmesi ve yerlerine başkalarının gelmesi durumu söz konusu olamaz bile. Kırım nüfusu referandumdan bu yana nüfus artışı oldu. Bu artışın ciddi bir kısmı, Ukrayna’dan gelen göçmenler sebebiyle gerçekleşti. Sayın Podolyak başta olmak üzere Ukrayna elitlerine bunu hatırlatmakta fayda var. Kırım özellikle 2022’den itibaren geometrik olarak katlanacak bir biçimde, Ukrayna’nın güney bölgeleri başta olmak üzere yüz binlerce göç aldı. Donbass’ı da dahil etmek lazım. Yüz binlerce kişi göç etti. Resmi sayısı tam olarak bilinmiyor. Dolayısıyla Sivastopol’deki saldırı sırasında plajda bulunan Ukraynalılar da vardı. Etnik Ukraynalıları kastediyorum. Aynı zamanda Ukrayna vatandaşlarını da kastediyorum. Bir kısmı hala Rus vatandaşlığına geçmedi. Hatta ben Kırım’da, Yalta dahil olmak üzere hala Ukrayna filikalarına rastlıyorum. Onlara saldırıda bulunan da yok açıkçası. Ukraynalılara yönelik saldırı da yok. Podolyak’ın ‘İşgalci’ dedikleri arasında kendi vatandaşları ve etnik Ukraynalılar da var. Ayrıca Kırımlıların kendileri var. Burada nesillerdir yaşayan Kırımlılar var.”

‘ABD, Rusya’dan daha farklı ölçekli tepki bekliyor. Bu da devamında yapılacak ABD hamleleri için provokatif eylemler dizisi anlamına geliyor’

Kırım halkının ABD’ye yönelik tepkisinin oldukça sert olduğunu belirten Okay Deprem’in aktardığına göre, Ukrayna’ya sevkiyatı yapılan orta-uzun menzilli, misket bombası harp başlığı taşıyan ATACMS füzeleri ilk kez kullanılmadı. Daha önceleri Kırım’daki Kefe ve Canköy bölgeleri, Belgorod ve Donbass yerleşim birimlerinin de ATACMS füzeleriyle hedef alındığını anımsatan Okay Deprem, ABD’nin Rusya’dan alışılmadık ölçüde bir tepki beklediğini ve bir provokasyonlar zinciri oluşturmayı amaçladığını kaydetti:

“Amerika’ya Kırım özelinde ciddi bir tepki var. ABD başta olmak üzere Ukrayna’yı silahlandıran ve silahlandırmayı sürdüren Batı devletlerine yönelik büyük bir tepki var. Maalesef bu saldırı ‘geliyorum’ diyordu. Sivil kayıp sonuçlarından bağımsız olarak benzer saldırılar yaşanmıştı. Sivastopol defalarca vurulmuştu. Yalta’ya yakın yerleşim birimleri vuruldu. Canköy vuruldu. Kefe hedef alındı. Amerika’nın rolü yeni bir şey değil. Belgorod kenti de Amerika’nın belli başlı silahlarıyla vuruluyor. Donbass için de aynı şey geçerli. ATACMS füze sistemlerinden önca HIMARS vardı. Zaten bu işler biraz HIMARS ile başladı. Ukrayna’nın Amerika’dan aldığı yüksek isabet gücü bulunan orta menzilli balistik taktik füzeleri ile sivilleri hedef aldığı saldırılar Donbass, Zaporijya ve Herson’da da gerçekleşti. ABD’nin Ukrayna’ya sevk ettiği bu ve benzeri silahlarla şu ana kadar yüzlerce kişi hayatını kaybetti.

Mesela Zaporijya bölgesinin bir beldesinde konaklarken ciddi bir gürültü koptu. Üzerimizden savaş uçağı geçtiğini sandım fakat roket geçiyormuş. Bana söylediler. Muhtemelen ATACMS füzesiydi. Nereye gittiğini sordum, ‘Kırım’a’ dediler. Mayısın ortası gibiydi. Kırım köprüsü iki defa vurulmuştu. Kerç bölgesi de hedef alındı. Bu saldırılar Nikolayev Eyaleti’nden yapıldı. Bu yerler Kırım’a çok yakın noktalar. Karadeniz hinterlandının kuzeybatı kısmında yer alıyor. Kırım’a kuş uçuşu 100-150 kilometre. Odessa ve Herson’un Ukrayna kontrolündeki yerler de oldukça yakın.

Amerika da provokasyon peşinde. Rusya’nın tepkilerini görüyor ABD ama buna rağmen devam ettiklerine göre birtakım ciddi şeyler hesaplıyor ABD. Rusya’yı ciddi bir provokasyona sürüklemek istiyorlar. Rusya bölgesel düzeyde yanıt veriyor ama ABD, silah sevkiyatına, bunların uydularla yönlendirilmesine vs. devam ediyor. Dolayısıyla Rusya’nın verdiği yanıtların, Amerika için kafi olmadığını görüyoruz. ABD, Rusya’dan daha farklı ölçekli tepki bekliyor. Bu da devamında yapılacak ABD hamleleri için provokatif eylemler dizisi anlamına geliyor.”

Yorum yaz