Alınan bilgiye göre, geçtiğimiz hafta Merkez ilçe Dereağzı'ndan tekneyle arkadaşlarıyla balık tutmak için Marmara Denizi'ne açılan Burak Ulusoy, TİGEM ve üniversite arası açıklarında oltasını denize attı. Ulusoy, burada oltasına takılan zehirli trakonya balığının dikeninin parmağına batmasıyla büyük bir acı yaşadı. Önce parmağı sonra vücudunu sol tarafı uyuşan Ulusoy'u arkadaşları Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırdı. Burada yapılan iğne ve verilen serumlarla kendine anca gelebilen Ulusoy, yaşadığı olayı anlattı.
“Müthiş bir acı, onu nasıl tarif ederim kelime bulamıyorum”
Ulusoy, Yalova'da doğdum büyüdüğünü ve yıllardır denize girip balık tuttuğunu fakat ilk kez böyle olay yaşadığını söyledi. Daha önce görmediğim ve bilmediğim bir balık türü tarafından zehirlendiğini dile getiren Ulusoy, şöyle konuştu:
“Aslında şüphelendim zehirli olmasından ama arkadaşlarım yok canım ne zehirlisi, ‘denizden babam çıksa yenir' diye bir tabir vardır bizde ama bu sefer böyle olmadı. Balığa temas etmedim aslında, balık teknenin içine düştü. Ben onu almak için eğildiğim sırada zehirli iğnesini parmağıma soktu. Müthiş bir acı. Onu nasıl tarif derim kelime bulamıyorum. Önce parmağım, sonra elim derken omzuma kadar sol tarafım komple uyuşmaya başladı. Sonra hemen arkadaşımı aradım. Arkadaşım uluslararası kaptandı. İlk söylediği şey, ‘Sen bunu nasıl bilmezsin. Bu kadar balık tutuyorsun, denize giriyorsun' vesaire ama bilmiyorum yoldan birini de çevirsek tahminen o balığı bilmiyor. Denizlerle çevrili üç yanımız ama bizde de biraz bilgi eksikliği var toplum olarak. Arkadaşlarıma dedim beni hastaneye götürür müsün? Giderken daha da kötüleşmeye başladım. Mide bulantısı filan oldu. İnternetten de bakıyorum bu nasıl bir şeydir, özellikleri nedir, daha önce neler yaşanmış haberlere bakıyordum. Hastaneye gittik serum bağladılar, alerjik iğne yaptılar. 1,5 saat sonra kendime geldiğimi söyleyebilirim.”
“Sakat bırakabilir, hatta öldürebilir”
Ulusoy, balığın çaparinin en alt kısmında geldiğini ve ilk olarak mezgit sandığını belirterek, “Ama mezgit balığında biraz farklıydı. Kafasının üstünde bir iğnesi var. Yanlarında da iğnesi var gözükmeyen. Ben bunu almayım dedim elime. Bizim arkadaşlar yok canım öyle bir şey dedi. Onların da bilgisi yoktu açıkçası. Sonuçta temas ettim balığa. Çırpındığı esnada beni soktu maalesef parmağımdan. Sol tarafım uyuştu. Soluğu hastanede aldım. Hemen hastaneye gidilmesi gerekiyor. Kendi çabalarımızla değil de tıbbi destek almamız gerekiyor. Çünkü yaşlı olabilir, çocuk olabilir, kronik hastalığı olanlar olabilir. Bunlara denk gelmesi halinde gerçekten direkt sinirlere etki ettiği için sakat bırakabilir, hatta öldürebilir. Böyle bir balıkmış. Trakonya ismi, ben de bu şekilde öğrenmiş oldum” dedi.
Yaşadığı olayın kendisi için büyük bir tecrübe olduğuna vurgu yapan Ulusoy, “Denizde balığın genelde kumun altında olduğunu biliyorum. Daha sonra benden daha yaşlı balıkçı ağabeylerimle sohbetim esnasında öğrendim. Genelde bu balık ağa gelir ve kumluk kısımlarda olur. İnsanlar buna kumda yürürken, denize gireme esnasında ayaklarına veya vücuduna batma, onların sokması şeklinde bu olay oluyor veya bizim gibi amatör balıkçılar balığı bilmeyerek ona temas etmeleri halinde bu durumu yaşatıyor. Tekne sahiplerinin kesinlikle amonyak bulundurması gerekiyor. Çünkü denizden çıkmanızın belirli bir süresi var. Acil olarak müdahale edilmesi gerekiyor. Denizden gelene kadar en azından amonyakla müdahale edilmesi gerekiyor. Bunları öğrendim. Başıma böyle bir olay geldi. Tecrübe edindik, öğrenmiş olduk” ifadesini kullandı.
Yalova'da bu durumun sık yaşanmadığına da sözlerine ekleyen Ulusoy, “Hastane gittiğimde acilde açıkçası çalışanlar şaşırdı. Onlar da çok sık yaşamıyorlarmış bu durumu. Yaşça büyük bir acil doktorumuz direkt trakonya mı dedi. Evet dedim. İçim rahatladı orada. Sakin ol dedi. Sanırım bir alerji iğnesi yaptı. Sonra 2 serum yedim. 1,5 saat içinde kendime geldiğimi hatırlıyorum” açıklamasında bulundu