‘Türkiye BRICS’e tam üye olmalı’
“Kesinlikle bir ekonomik çıkış olabilir. Avrupa Birliği sürecinde yaptığımız hataları yapmamamız gerekir. Bir adım mesafe kat edemedik. Açıkçası Avrupa Birliği tarafından sömürülen bir pozisyona düştük. Sanki onlara sürekli belirli bir oranda mal satıyoruz, başka hiçbir müşterimiz yok ve onlardan da yüzde 30-35 oranda mal almak zorundaymışız gibi. Avrupa Birliği bizi bu eksende sıkıştırdı. Artık bizim buradan çıkmamız gerekiyor. Buradan çıkışın yolu da dünyanın gayrisafi milli hasılasının yüzde 40’ını oluşturan ve daha da artacağı düşünülen BRICS yapılanması içerisine girmektir. Bu eksen içinde dünya petrolünün yüzde 45’i bu ülkeler arasında akıyor zaten, bu sayı daha da artacaktır. Sayın Putin’in de Türkiye’yi doğalgaz merkezi olarak geliştirme çabaları var, bir yandan da nükleer santralin birinci ünitesi yavaş yavaş bitiyor. Biz herkesin eşit olduğu, BRICS gibi kimsenin kimseye karşı üstünlüğü olmadığı bir platformda Türkiye gözlemci değil, tam üye olmalıdır diye düşünüyorum. BRICS aslında ABD’nin en önemli hegemonik araçları olan Dünya Bankası ve IMF’ye tepkidir. Dünyanın diğer ülkeleri de BRICS’e üye olmasa da bu IMF kıskacından, sömürüsünden kurtulacaklardır diye düşünüyorum.”
‘Fidan’ın Çin ve Rusya temasları başarılı’
“Sayın Hakan Fidan’ın Çin ve Rusya temaslarını yakından takip ettim. Başarılı ve son derece önemli bir diplomatik temas olduğunu düşünüyorum. Bu ivmesi biraz düşmüş olan Çin-Türkiye ilişkilerine giderek artan bir ivme kazandıracaktır. Dolayısıyla BRICS ilişkileri ile birlikte, Çin ile artan ilişkilerle Türkiye’nin Avrupa ve Asya arasında koridor ve köprü olma görevine daha fazla önem verileceğini gösteren bir süreç olacaktır. BRICS öncesi Çin’le yapılmış olan bu toplantı Türkiye’nin istikametini biraz daha Doğu’ya doğru çevirdiğini netleştiriyor gibi geliyor. Hakan Fidan’ın davranışı Türkiye’nin bugüne kadar yapması gereken ve eksik kalan bir politikaydı.”
‘Gazze’de ateşkesi ABD değil, Çin ve Rusya sağlayacak’
“Yakın bir vadede ateşkesin tesis edilmesi oldukça güç. Ancak ben bu konuda Amerika Birleşik Devletleri’nden değil, açıkçası Çin ve Rusya’dan umutluyum. Bu konuda Çin ve Rusya’nın daha fazla inisiyatif alacaklarını düşünüyorum. Amerika’nın bu konuda da maalesef yetersiz kaldığını değerlendiriyorum.”
‘ABD Gazze’de geri adım atıyor’
“Anketler, Amerika Birleşik Devletleri içinde özellikle Z kuşağında tepkilerin çok yüksek boyutlara ulaştığını gösteriyor. Ve seçime az bir zaman kaldı, Kasım ayında. Amerika’da ilk kez oy kullanacak Z kuşağı ile birlikte, yine önceki seçimde oy kullanmış Z kuşağının bu seçimde de belirleyici olduğu üzerinde duruluyor. Özellikle üniversitelerde başlayan gerek politik, bir davranış olarak, gerek söylem olarak, gerek simgesel olarak yaygınlaştığı bir dönemi yaşıyoruz. Dolayısıyla Z kuşağının politik tavrının Amerika’ya geri adım attırdığını değerlendiriyorum.”
‘Avrupa Biden sonrasına hazırlanıyor’
“Avrupa Biden sonrasına hazırlanıyor. Trump’ın iş başına gelmesiyle NATO’nun bir şekilde işlevini yitirmesi ve Avrupa ülkelerinin olası bir Trump-Putin anlaşması için Avrupa ülkeleri kendilerini Kasım 2024 sonrasına kendilerini ayarlıyor. Buna ikna olmuş olanlar seçmenler. Avrupa ülkelerinde şu an sahte demokrasi var. Başka ülkelere otokratik rejimler derken Macron’un, Sholz’un, Sunak’ın yaptıkları otoriter liderlik. Burada muhalifleri engellemek, özgürlük hareketlerini, gösterileri yasaklamak gibi şeyler yapıyorlar. Çok kutuplulukla birlikte dünya tersine dönüyor. Avrupa ülkelerinin vatandaşları bu süreci görerek mevcut sistemle yönetilemediklerini ve farklı arayışlar içine girdiklerini ben düşünüyorum.”