YENİ ŞEYLER REHBERİ

Microsoft'a karşı açılan ayıplı hizmet davasının hikayesi

Avukat Sefa Karcıoğlu, Serhat Ayan’la Yapay Zeka Günlüğü’nde, Microsoft’a karşı açılan ayıplı hizmet davasının hikayesini anlattı.
Sitede oku
Avukat Sefa Karcıoğlu, Albayrak Grubu'nun Microsoft'tan satın aldığı on-prem sistemiyle ilgili yaşadığı sorun neticesinde açılan ayıplı hizmet davasını, Türkiye'deki Microsoft temsilciliğini ve gold partner'ları aktardı.
Karcıoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu olayın bir geçmişi var. Biz üç yıl önce bir dava açmıştık. Bir basın toplantısıyla dava açmıştık. Çok ses getirmişti ve birçok takipçisi olmuştu davanın. En son geçen hafta gerekçeli karar tarafımıza tebliğ edildi. Burada Albayrak Grubu lehine bir karar çıktı ama buna sadece Albayrak Grubu olarak bakmamak lazım. Burada küresel firmaların Türkiye’de yapmış olduğu hukuka aykırı davranışlar var. Artık bir mahkeme kararı var her ne kesinleşmiş olmasa da. Hukuka aykırı eylem ve tavırları nedeniyle para ödemeye yani tazminat ödemeye mahkum edildi. Bu konuda bir basın açıklamamız oluştu dolayısıyla.”

‘Diyelim siz Microsoft’un bir ürününü satın alacaksınız. Doğrudan Amerika’dan veya Microsoft Türkiye’den alamıyorsunuz’

“Albayrak Grubu’nun bunu dile getirmiş olmasının asıl sebebi, farkındalık oluşturmak. Çünkü birçok kişi bireysel veya kurumsal bazda olabilir; ‘Koskoca Amerikan devi var, kesin eksiklik bizdedir veya onların avukatları şöyledir, sözleşmede böyle yazar, biz davayı kaybederiz. Dava uzun sürer. Microsoft’a açılan davayı kim kazanmış ki?’ diyor ve davalardan vazgeçiyor. Ben de bunların birçoğu ile karşılaşmıştım. Ama şöyle bir konu oldu: Albayrak Grubu biraz öncü davrandı. ‘Buradan kazanılan paranın bir gereği yok, haklı mıyız? Haklıyız. Avukat Bey, davaya devam ediniz’ dediler. Davanın konusuna bakalım. Üretim yapıyorsanız, muhasebe, depo gibi farklı birimleriniz olur. Tek bir şirket veya Albayrak Grubu gibi bünyesinde yurt içinde ve yurt dışında 120’ye yakın şirketin olduğu devasa bir holdine bakarsanız, ERP denilen bir sistem kullanılır. ERP, tüm süreci yönetir. ERP, bir şirketin olmazsa olmazıdır. Burada 2017 yılında Albayrak Grubu, ERP’sini güncellemek ve yenisini almak istiyor. İhtiyaç hasıl oluyor. Microsoft ile görüşmelere başlıyorlar. Görüşmeler esnasında Albayrak Grubu ‘Biz savunma sanayisinde, bilişim sektöründe, basın sektöründe faaliyet gösteriyoruz. Halka açık şirketlerimiz var. Gerekli çekincelerimiz var. Yurt içinde ve yurt dışında kişisel verilerimizi, ticari verilerimizi ve dolayısıyla tüm verilerimizi şirket içinde tutmak istiyoruz’ diyorlar.

Zaten bu tür küresel firmalara iki hizmet sunuluyor. Birincisi bulut sistemi. İkincisi de on-prem denilen, her türlü verinin şirketin merkezinde bulunduğu, dışarıdan erişim olmayan sistem. Albayrak Grubu gerekirse daha çok para vermek istediklerini, güvenliği kendilerinin sağlamak istediğini, verilerin Türkiye’de kalmasını ve yurt dışına göndermek istemediklerini söyledi. Son derece haklı bir talep. Albayrak Grubu ile Microsoft görüşmeler yapıyor. Microsoft, böyle bir ürünleri bulunduğunu ve bunu birkaç ay içinde sunacaklarını söylüyorlar. Zaten dünyada farklı ülkelerde de var. Bizi bir seneye kadar oyalıyorlar ve sonunda on-prem denilen ürünü Türkiye’deki acenteleri üzerinden veriyorlar.

Burada şöyle bir konu daha var. Diyelim siz Microsoft’un bir ürününü satın alacaksınız. Doğrudan Amerika’dan alamıyorsunuz. Microsoft Türkiye’den de alamıyorsunuz. Çünkü Microsoft Türkiye diyor ki ‘Ben sadece tanıtım ve pazarlama yapıyorum. Hiçbir şekilde Microsoft Global’i temsil etmiyorum. Muhatabınız dahi değilim’ diyor. Türkiye’de küresel firmaların ortakları var. Adına gold partner, çözüm ortağı, iş ortağı vs. dedikleri Türkiye’de kurulu şirketler üzerinden iş yapıyorlar. 15-20 civarı böyle gold partner var. Onlar üzerinden biz bu ürünü çok ciddi bir bedele satın alıyoruz. Burada bir de canlıya geçiş süreçleri var. O programın şirketin mevcut işleyişine uygun getirilmesi süreci var. Bu alındığında bir saatte, bir ayda oluşan bir süreç değil. Fakat gelin görün ki 33 ayı bulan kurulum süreci sonuçlanamıyor. Bu süreç içerisinde gerek gold partnerler, gerek Albayrak Grubu, Microsoft’a hatalar olduğunu, eksiklerin tamamlanması ve hataların düzeltilmesi yönünde başvurularda bulunuyor. Ancak bunların hiçbirine günlerce ve hatta haftalarca cevap alamıyorlar.”

‘Microsoft Türkiye bulunduğu halde Türkiye’de temsilciliği olmadığını söylediler. Biz burada emsal bir karara imza attık’

“Gold Partner bir başvuruda bulunduğunda İrlanda’dan, ABD’den, Hindistan’dan vs. uzaktan bağlanıp sorunu çözüyorlar bir şekilde. Bunu çözmesi gereken Microsoft Global. Gold partner’ların erişim yetkisi bir yere kadar. İşin temelinde sorun var. Biz bununla ilgili dünya genelinde ve Türkiye’de araştırmalar yaptık. On-prem ürününde sorun olduğunu, bulut versiyonunda hiçbir problem bulunmadığını fark ettik. Elde ettiğimiz veri şu: ‘Siz bulutu seçseydiniz hiçbir sorun olmazdı. Siz on-prem diye direttiğiniz için sorunlar yaşandı’ şeklinde açıklamalarla karşılaştık. Bir de ürün çalışmıyorsa satmamanız lazım. Böyle bir seçenek sunmayabilirsiniz. Ama sunuyorsanız, satarsanız, arkasında durmanız veya paramı iade etmen gerekir. Tam da bu noktada biz bundan 3 yıl önce dava açtık. Hem global firmaya hem Türkiye’deki gold partner’a davamızı açtık. Bu süreçte Microsoft Global, ‘Amerika’ya tebligat yapmanız lazım’ dedi. Microsoft Türkiye bulunduğu halde Türkiye’de temsilciliği olmadığını söylediler. Biz burada emsal bir karara imza attık. Ürünü Türkiye’den aldık, Amerika’ya tebligat yapmak zorunda değiliz. Muhatabımız Türkiye’deki gold partner’dır. Mahkeme bu konuda inceleme yaptı. Karşı taraf da ‘Acente söz konusu değil. Türkiye’de kurulmuş özel yetkili bir firma olmalı. Ama özel yetki yok’ iddiasında uğraştı. Ama mahkeme ise buradaki faaliyetlerin acentelik kapsamında olduğunu, Amerika’ya uluslararası tebligat yapılmasına gerek olmadığına ve davaya bu şekilde devam edilebileceğine karar verdi. Ertesi gün Microsoft geldi, vekaletnamesini dosyaya sundu ve davaya devam edildi.”

‘Siz 100 dolarlık bir Microsoft ürünü dahi alsanız, üründe sorun yaşarsanız Amerika’ya dava açmanız gerekirdi. Artık Türkiye’de açabilirsiniz’

“Burada global yazılım firmalarının oyunlarının kurgusu bunun üzerine. Normalde siz bir araba aldığınızda, Türkiye’de distribütörü vardır. Oraya gidersiniz. Ama bu yazılım firmalarının Türkiye’de temsilcilikleri yok. Özellikle açmıyorlar. Microsoft Türkiye diye bir firma var. Sözleşmesine de yazmışlar. ‘Ben Microsoft Global’i temsil etmiyorum. Tebligat almıyorum. Ürünlerini dağıtmıyorum. Muhatabınız ben değilim, Amerika’ diyor. Ama şu ana kadar hiç kimse, Türkiye’de ürünü satın aldığı gold partner’a dava açmamış. İşte biz bunu yaptık. Muhatabımızın Türkiye’deki acente olduğunu ve acente hükümleri uygulanması gerektiğini söyledik. Mahkeme de bunu kabul etti. Aslında tüketiciyi, ülkemizdeki vatandaşların hepsini ilgilendiren emsal bir karar. Siz 100 dolarlık bir Microsoft ürünü dahi alsanız, üründe sorun yaşarsanız Amerika’ya dava açmanız gerekirdi. Artık Türkiye’de açabilirsiniz.”

‘Microsoft Corporation adına davada taraf olmayan Microsoft Türkiye basın açıklaması yapıyor’

“Avukat olarak davayı kazandığım karşı taraf Microsoft Corporation. Davada yine Microsoft Türkiye de var. Microsoft Türkiye davada ‘Ben asla muhatabınız değilim. Ben sadece tanıtım ve reklam faaliyeti yapıyorum. Ürünle ilgili hiçbir yetkim yok. Taraf da değilim’ diyor. Mahkeme de bu yönde karar verdi. Fakat Microsoft Corporation adına davada taraf olmayan Microsoft Türkiye basın açıklaması yapıyor. Kurgu böyle. Albayrak’ın yapmış olduğu, dönen çarka sokulan çomak oldu. Yıllardır hukuk zemininde böyle bir sistem kurmuşlar. Ürünün telif haklarıyla ilgili kısım Amerika, faturaların gittiği yer İrlanda, tanıtım faaliyeti yapan Microsoft Türkiye, ürünü satan gold partner. Ben kime dava açıp paramı isteyeceğim? Microsoft Türkiye ‘Yetkim yok, açamazsın’ diyor. Gold partner ise ‘Ürün benim değil, Microsoft’um. Ben aracıyım’ diyor. Para İrlanda’ya gidiyor. Amaç, adil yargılanma hakkını ihlal edip insanların adalete erişmesini masraflı ve çetrefilli yapmak. Amaç bu kurguya yönelikti. Emsal olması gereken yer bu. Microsoft’un ödeyeceği tazminat önemli değil.”
Yorum yaz