Aksoy Araştırma kurucusu Ertan Aksoy, Radyo Sputnik’te yayımlanan Yeri ve Zamanı programında Güçlü Özgan’ın konuğu oldu. Aksoy, dün gerçekleşen (2 Mayıs) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Özgür Özel’in görüşmesini Radyo Sputnik dinleyicileri için değerlendirdi.
'Bu tür siyasi görüşmeleri artırmak gerekir'
Bu görüşmenin Erdoğan ve CHP’nin bir paradigma değişikliğine geçtiği anlamına gelir mi sorusunu yanıtlayan Ertan Aksoy, “Bu tür görüşmeler, dünyanın birçok ülkesinde, birçok gelişmiş demokraside son derece olağan. Hatta haber değeri taşımayacak kadar olağan. Fakat Türkiye’nin geldiği yer itibarıyla gerçekten şu anda bundan daha önemli bir haber yok. Önce bu farka bir işaret etmek istedim” dedi ve şöyle devam etti:
“Özellikle yerel seçim sonrasında gerçekleşmesi sebebiyle elbette birçok ihtimali içeriyor. Çünkü yerel seçim sonrasında Türkiye’nin son 20 yılının genel hattı dışında birçok durumla karşılaşıyoruz. Bunların başında, uzun yıllar sonunda CHP’nin birinci parti olarak çıkması geliyor. Sonrasında, zaten iktidarın MHP ile olan ittifakını sürdürmekle birlikte bu ortaklıktan ne kadar memnun olduğu tartışması da devam ederken, böyle bir görüşmenin olması başka ihtimalleri akla getiriyor. İktidar tarafında belki yeni bir iş birliği veya arayış olarak anlam yüklenebilir ama ben CHP’de böyle bir ihtimalin olduğunu pek düşünmüyorum. Bu görüşmeye CHP içinden özellikle Kılıçdaroğlu’na yakın olan isimlerden belli eleştiriler geldiğini söylediniz, ben o eleştirilere katılmıyorum. Bugün CHP birinci parti ve muhtemelen bir sonraki seçimde iktidar olmaya en yakın parti. Dolayısıyla devlet yönetmeye en yakın parti. Bu bir siyasal olgunluk gerekir. Bu tür siyasi görüşmelerden kaçınmak yerine tam tersi artırmak gerekir. CHP’nin yakın geçmişinde AKP ile görüşme trafiğini bırakın, Kemal Bey döneminde koalisyon arayışı vardı. Kıyaslanabilir şeyler değil.”
Bu görüşme normalleşme sürecinin başlangıcı mı?
İktidarın normalleşmeye dair bir yaklaşımı olmadığını düşünen Aksoy, “İktidarın 1 Mayıs kararı ve tutumu çok büyük bir normalleşmenin yakın tarihte çok mümkün olacağını göstermiyor. İktidar kanadında bir geri dönüş olmayacağına neredeyse eminim. İlk akla gelen şey doğal olarak normalleşme ama bu bir normalleşme sürecinin başlangıcı mı? Bence değil.” dedi.
'Türkiye'de Anayasa'ya bağlılık ne kadar kaldı, emin değilim'
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu görüşmeye dair en önemli beklentisinin Anayasa değişikliği meselesi veya Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi üzerinden bir destek arayışı olduğu iddiasına Aksoy şöyle yanıt verdi:
“Bu fikre katılırım ama bunun da CHP tarafından mümkün olmayacağını not düşmek isterim. Çünkü burada bir hak ihlali yok. Hatırlarsınız Sayın Deniz Baykal döneminde yine benzer bir engel vardı, Baykal o zaman ‘Demokrasinin gereği budur’ diyerek seçilmesinin önünü açan bir hamle yapmıştı. Ama şimdi burada 20 yıldan uzun süredir yöneten bir başbakan ve cumhurbaşkanı var. Anayasa’ya göre bir kez daha hakkı yok. Hoş, Türkiye’de Anayasa’ya bağlılık ne kadar kaldı, emin değilim.”